الْاَنْعَامِ
En'âm Sûresi 10. Ayet
وَلَقَدِ
اسْتُهْزِئَ
بِرُسُلٍ
مِنْ
قَبْلِكَ
فَحَاقَ
بِالَّذ۪ينَ
سَخِرُوا
مِنْهُمْ
مَا
كَانُوا
بِه۪
يَسْتَهْزِؤُ۫نَ۟
١٠
Velekadi-stuhzi-e birusulin min kablike fehâka billeżîne saḣirû minhum mâ kânû bihi yestehzi-ûn(e)
(Ey Muhammed!) Andolsun, senden önce de birçok peygamber alaya alınmıştı da onlarla alay edenleri, alay ettikleri şey kuşatıp mahvetmişti.
En'âm Sûresi'nin tamamını oku
En'âm Suresi 10. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Senden önceki peygamberlerle de alay edildi de alay edenler, alaylarının cezasına uğradılar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | (Ey Muhammed!) Andolsun, senden önce de birçok peygamber alaya alınmıştı da onlarla alay edenleri, alay ettikleri şey kuşatıp mahvetmişti. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Senden önce de peygamberlerle alay edilmişti. Fakat onlardan alay edenleri, alay ettikleri şey kuşatıverdi. |
Mehmet Okuyan Meali | Yemin olsun ki senden önceki elçilerle de alay edilmişti ve alay edenleri alay ettikleri şey (çepeçevre) kuşatmıştı. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Andolsun ki, senden evvelki peygamberler ile de elbette istihzâda bulunulmustur. Artık o kendisiyle istihzâda bulundukları şey, onlardan istihzâda bulunanları her taraftan kuşatıverdi. |
Süleyman Ateş Meali | Senden önce de peygamberlerle alay edilmişti. Fakat onlarla alay edenleri, alay ettikleri gerçek kuşatıverdi. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Senden önce de elçiler hafife alındı. Onlarla eğlenenlerin hafife aldıkları o şey, daha sonra onların başına geldi. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yemin olsun ki, senden önceki resullerle de alay edildi; fakat eğlence konusu yaptıkları şey, o maskaralığı sergileyenleri kıskıvrak sarıverdi. |
En'âm Suresi 10. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | En'âm |
Sure Numarası | 6 |
Ayet Numarası | 10 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 8 |
Kur'an Sayfası | 150 |
Toplam Harf Sayısı | 79 |
Toplam Kelime Sayısı | 15 |
En'âm Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak Allah’ın birliğini, peygamberlerin gönderilişini ve insanların bu mesajlara karşı gösterdikleri tepkileri ele alır. Bu surede, toplumun dinî inançlarını sorgulayan ve onları yoldan çıkaran bir zihin yapısının varlığına dikkat çekilir. Ayet 10, bu bağlamda diğer peygamberlerle alay edenlerin akıbetine ve bu şekilde bir tutumun sonuçlarına dair bir hatırlatma olarak öne çıkar. Peygamberlik görevinin getirdiği zorluklar ve karşılaşılan muhalefetler, bu ayetle vurgulanmakta, geçmişte bu yoldan geçen peygamberlerin karşılaştığı zorluklar örnek gösterilmektedir. Ayrıca, bu surede Allah’ın adaletine vurgu yapılırken, inkâr edenlerin ceza alacağı mesajı da verilmekte, bu sayede inananlara bir teselli ve cesaret kaynağı sağlanmaktadır. İslam tarihinin erken dönemlerinde, özellikle Mekke döneminde Müslümanların yaşadığı baskılar ve bu baskılara karşı gösterdiği sabır ayetin altındaki anlam katmanları arasında yer alır. Peygamberlerin ve onlarla birlikte olanların hikayeleri, inananlar için birer örnek teşkil etmekte ve onların inançlarını pekiştirmektedir.
En'âm Suresi 10. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
الإستهزاء | alay |
يحيط | kuşatmak |
أنبياء | peygamberler |
عهد | önce |
قَصَص | hikaye |
Ayetin Arapça dil bilgisi açısından dikkat çeken bazı kurallar bulunmaktadır. Örneğin, 'يحيط' kelimesi, kesinlik ifade eden bir fiil olarak kullanılmıştır. Ayrıca, 'الإستهزاء' kelimesinin ayette geçişi, zıt anlamlı bir durumun ortaya konulması bakımından önem arz etmektedir.
En'âm Suresi 10. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أنبياء | peygamberler | 16 |
يحيط | kuşatmak | 7 |
الإستهزاء | alay | 12 |
Yukarıda belirtilen kelimeler, ayette belirgin bir şekilde yer almakta ve Kur'an genelinde de önemli bir yere sahiptir. 'أنبياء' kelimesi, peygamberlik kavramını ve bunun etrafında dönen hikayeleri ifade etmek için sıkça kullanılmaktadır. 'يحيط' kelimesi ise, inkârcıların durumunu ve alay ettikleri şeylerin onları nasıl etkilediğini anlatmak için uygun bir seçimdir. Son olarak, 'الإستهزاء' kelimesi ile alay etmenin olumsuz sonuçları vurgulanmakta ve bu durum Kur'an'da sıkça ele alınmaktadır.
أنبياء
16
الإستهزاء
12
يحيط
7
En'âm Suresi 10. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | alay edildi | Geleneksel |
Diyanet İşleri | alay edenleri kuşatıp mahvetmişti | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | alay edenleri kuşatıverdi | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | alay edenleri alay ettikleri şey kuşatmıştı | Geleneksel |
Ömer Nasuhi Bilmen | istihzâda bulunulmuştur | Geleneksel |
Süleyman Ateş | alay edenleri, alay ettikleri gerçek kuşatıverdi | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | hafife alındı | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | maskaralığı sergileyenleri kıskıvrak sarıverdi | Modern |
Ayetin farklı meallerinde kullanılan ifadeler arasında 'alay edildi' ve 'istihzâda bulunulmuştur' gibi geleneksel tonları taşıyan kelimeler sıkça yer almakta. Bu ifadeler, ayetin anlamını vurgulamak amacıyla tercih edilmiş. Diğer yandan, 'kuşatıp mahvetmişti' veya 'maskaralığı sergileyenleri kıskıvrak sarıverdi' gibi modern ve açıklayıcı tonlar ise, ayetin mesajını daha anlaşılır biçimde sunmayı amaçlamaktadır. Genel anlamda, çoğu mealde 'alay edenler' ve bu kişilerin akıbetlerine dair benzer ifadeler kullanılmıştır. Bu durum, ayetin iletmek istediği mesajın benzer şekilde anlaşılmasını sağlamak amacıyla tercih edilmiştir. Farklı ifadeler arasında belirgin anlam farklılıkları bulunmakla birlikte, çoğu zaman eş anlamlı kelimelerin kullanılmasına dikkat edilmiştir.
En'âm Sûresi 10. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
En'âm Sûresi 10. ayet, Allah'ın elçileri arasındaki mücadeleyi ve inkar edenlerin tutumunu ele alır. Bu ayette, Peygamberlerin yüz yüze olduğu direniş ve alay etme durumu vurgulanır.
- En'âm Sûresi 12. Ayet: Bu ayet de, Allah'ın sadece kendisine güvenilmesi gerektiğini ve O'nun yüceliğini ifade eder. İnkar edenlerin yanında, yalnızca Allah'a yönelmenin önemini de vurgular.
- En'âm Sûresi 158. Ayet: Bu ayette, kıyamet günü inkarcıların tutumları üzerine bir uyarı bulunmaktadır. İnkâr edenlerin son durumu, önceki ayetlerle bağlantı kurarak, onların sonuçlarını açıklamaktadır.
- Mü´minûn Suresi 44. Ayet: Burada da Allah'ın mesajını ileten elçilere karşı inkar edenlerin sonları hakkında bilgi verilmektedir. Ayetin genel bağlamında, inkarcıların karşılaştıkları zorluklar ile ilahî mesajın büyüklüğü arasında bir ilişki kurulmaktadır.
Bu ayetler birlikte değerlendirildiğinde, Peygamberlerin insanlara doğru yolu göstermek için gösterdikleri çabanın ve bu mücadelede karşılaştıkları inkarların önemini ortaya koymaktadır. İnkâr ve alay edenlerin sonlarının ise ilahi adaletle mukayese edildiği görülmektedir.
Okumak istediğin ayeti seç