En'âm Suresi 101. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Gökleri ve yeryüzünü eşsiz örneksiz yoktan var eden odur. Eşi bulunmasına imkan yokken oğlu nasıl olabilir? Ve her şeyi o yaratmıştır ve o, her şeyi bilir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | O, gökleri ve yeri örnekleri yokken yaratandır. O’nun bir eşi olmadığı hâlde, nasıl bir çocuğu olabilir? Hâlbuki her şeyi O yarattı. O, her şeyi hakkıyla bilendir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Gökleri ve yeri yoktan var eden O'dur. Eşi de olmadığı halde, nasıl olur da çocuğu olur? Her şeyi yaratan O'dur. Ve O, herşeyi bilendir. |
Mehmet Okuyan Meali | Göklerin ve yerin yoktan yaratıcısıdır. O’nun eşi (hanımı) olmadığı hâlde nasıl çocuğu olabilir ki! Her şeyi yaratmıştır ve O her şeyi bilendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O semâları ve yeri yoktan var edendir. O'nun için nasıl çocuk olabilir? Ve O'nun için bir refika da yoktur ve herşeyi O yaratmıştır ve O, her şeyi tamamiyle bilendir. |
Süleyman Ateş Meali | (O) gökleri ve yeri yoktan var edendir. O'nun nasıl çocuğu olabilir ki? Kendisinin bir eşi yoktur, herşeyi O yaratmıştır ve O, herşeyi bilendir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Gökleri ve yeri, örneği yokken yaratan O'dur. Eşi olmadığı halde çocuğu nasıl olabilir. Her şeyi O yaratmıştır ve her şeyi O bilir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Gökleri ve yeri yaratıp donatan Bedî' O'dur! Nasıl çocuğu olur O'nun, kendisinin bir eşi olmadı ki! Her şeyi O yarattı ve her şeyi en iyi şekilde bilen de O'dur! |
En'âm Suresi 101. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | En'âm |
Sure Numarası | 6 |
Ayet Numarası | 101 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 8 |
Kur'an Sayfası | 149 |
Toplam Harf Sayısı | 109 |
Toplam Kelime Sayısı | 20 |
En'âm Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, temel olarak tevhid inancını, insanların Allah'a karşı sorumluluklarını ve ahiret hayatını vurgular. Bu surede, Allah'ın yaratıcılığına, mutlak gücüne ve ilahi bilgisine değinilmektedir. Ayet 101, Allah'ın evreni yaratıcısı olarak eşsizliğini ve benzersizliğini ön plana çıkaran bir mesaj taşır. Ayet, Allah'ın bir eşi olmadığını ve bu nedenle çocuğunun olamayacağını ifade eder. Bu durum, putperest inançların sorgulanmasına ve tevhid inancının güçlendirilmesine yöneliktir. Mekke döneminin sosyal ve kültürel bağlamında, bu tür ifadeler, müşriklerin inançlarını sorgulamaya teşvik etmiştir. Bu surede yer alan diğer ayetler de benzer bir bağlamda, insanların Allah'a dönmelerini, O'na karşı sorumluluklarını hatırlatmaktadır. Ayet, dolaylı olarak insanlara, Allah'ın yaratma kudretinin yanı sıra her şeyi bilme ve yönetme yetisini hatırlatarak, onların düşünce ve inançlarını yeniden gözden geçirmelerine zemin hazırlar. Yani ayet, hem bir meydan okuma hem de bir öğüt niteliğindedir.
En'âm Suresi 101. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
خَالِقِ | Yaratan |
مَثِيلٍ | Eş |
كُلَّ شَيْءٍ | Her şey |
Ayetin içerisinde, 'خَالِقِ' (yaratan) kelimesi, Allah'ın yaratma sıfatını ifade ederken; 'مَثِيلٍ' (eş) kelimesi, Allah'ın benzersizliğini vurgulamak için kullanılır. 'كُلَّ شَيْءٍ' (her şey) ifadesi ise Allah'ın her şeyi yarattığını belirtir. Ayetteki önemli tecvid kuralları arasında, 'idgam' ve 'madd' durumları bulunmaktadır, bu durumlar kelimelerin telaffuzunu etkileyen unsurlardır.
En'âm Suresi 101. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
خَالِقِ | Yaratan | 14 |
مَثِيلٍ | Eş | 3 |
كُلَّ شَيْءٍ | Her şey | 23 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, Allah'ın yaratıcılığı, benzersizliği ve her şeyi bilmesi konularının önemini ortaya koymaktadır. 'خَالِقِ' kelimesi, Allah'ın yaratma eylemini sıkça vurgulamak için kullanılırken, 'مَثِيلٍ' kelimesi, Allah'ın eşsizliğini belirtmek amacıyla belli başlı ayetlerde yer almaktadır. 'كُلَّ شَيْءٍ' ifadesi ise, Allah'ın her şeyi yaratan ve bilen sıfatlarına işaret eder, bu da insanlara geniş bir perspektif sunar.
كُلَّ شَيْءٍ
23
خَالِقِ
14
مَثِيلٍ
3
En'âm Suresi 101. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | eşsiz örneksiz yoktan var eden | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | örnekleri yokken yaratandır | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | yoktan var eden O'dur | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | yoktan yaratıcısıdır | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | yoktan var edendir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | yoktan var edendir | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | örneği yokken yaratan | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | yaratıp donatan Bedî' O'dur | Edebi |
Ayetin meallerinde sıkça kullanılan ortak ifadeler arasında, 'yoktan var eden' ve 'yaratandır' gibi ifadeler öne çıkmaktadır. Bu ifadeler, Allah'ın yaratma gücünü vurgulamakta ve çoğu mealde benzer şekilde tercih edilmektedir. Farklılıklar ise genellikle kullanılan ifadelerin tonlarıyla ilgili. Örneğin, Gölpınarlı'nın açıklayıcı dili, metni daha anlaşılır hale getirirken; Yaşar Nuri Öztürk'ün edebi üslubu, okuyucunun dikkatini çeker. Diğer meallerdeki geleneksel ton ise, aynı mesajı iletmek için daha klasik bir üslup tercih etmektedir. Bu durum, farklı okuyucu kitlelerine hitap etme amacı taşımaktadır. Genellikle, 'yaratandır' ve 'yoktan' gibi kelimeler, çoğu mealde ortak olarak kullanıldığı için bu ifadeler, Allah'ın yaratılışındaki eşsizliği vurgulamak adına önemli bir yer tutmaktadır.