En'âm Suresi 103. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Gözler onu göremez, o, gözleri görür, odur lütfü bol ve her şeyden haberdar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Gözler O’nu idrak edemez ama O, gözleri idrak eder.” O, en gizli şeyleri bilendir, (her şeyden) hakkıyla haberdar olandır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Gözler onu göremez, O ise bütün gözleri görür; O, lütuf sahibidir, her şeyden haberlidir. |
Mehmet Okuyan Meali | Gözler O’nu idrak edemez (göremez); (oysa) O, gözleri idrak eder (görür). O derin bilgi sahibidir, haberdardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Gözler O'nu görüp) idrak edemez. O ise bütün gözleri idrak eder. Ve O latîftir, habîrdir. |
Süleyman Ateş Meali | Gözler O'nu görmez, O gözleri görür; O latif (gözle görülmez veya lutuf sahibi), herşeyi haber alandır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Gözler O'nu kuşatamaz ama O, gözleri kuşatır. O nazik davranır, her şeyin iç yüzünü bilir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Gözler onu fark edip kavrayamaz. Oysaki O, gözleri görür/bilir. O Latîf'tir, lütfu çok olduğu halde kendisi görülemez; Habîr'dir, her şeyden haberdardır. |
En'âm Suresi 103. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | En'âm |
Sure Numarası | 6 |
Ayet Numarası | 103 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 8 |
Kur'an Sayfası | 150 |
Toplam Harf Sayısı | 86 |
Toplam Kelime Sayısı | 19 |
En'âm Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 6. suresi olup Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, genel olarak tevhid, ahiret inancı ve doğru yolun öğretilmesi üzerine yoğunlaşmaktadır. Ayet 103, Allah'ın varlığı ve birliğini vurgulayan, O'nun her şeyi gören, bilen ve kuşatan bir varlık olduğunu ifade eden bir nitelik taşımaktadır. Bu ayet, insanların Allah'ı kavrama kapasitesine dair bir sınırlılık belirtirken, onun her şeyi kuşatan bilgeliği ve lütfu üzerine durmaktadır. Ayetin bağlamı, insanların gözlerinin Allah'ı görmeye yetmediğini, ama O'nun insanların gözlerini ve kalplerini gördüğünü belirtmektedir. Bu durum, kulların O'na olan inanç ve anlayışlarının sınırlı olduğunu ortaya koyar. Aynı zamanda sure boyunca, Allah'ın merhameti ve kullarına olan lütfu üzerinde önemle durulmaktadır. Bu ayet ve surenin genel içeriği, insanlara bir yücelik, güç ve bilgi sahibi olan bir varlığın bilgelik ve lütfunun farkına varmaları gerektiğini hatırlatmaktadır.
En'âm Suresi 103. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَرَى | görmek |
أَبْصَارٌ | gözler |
عَلِيمٌ | bilgi sahibi |
لَّطِيفٌ | nazik, ince |
حَكِيمٌ | hikmet sahibi |
Ayet içerisinde dikkat çeken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'يَرَى' kelimesinde med harfi bulunması nedeniyle uzatma kuralı uygulanmakta; ayrıca, idgam durumları da mevcut olup 'أَبْصَارٌ' kelimesinde 'ب' harfi ile 'ص' harfi arasındaki ses geçişi dikkate alınmalıdır.
En'âm Suresi 103. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَرَى | görmek | 20 |
أَبْصَارٌ | gözler | 8 |
عَلِيمٌ | bilgi sahibi | 15 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerden 'يَرَى' (görmek) kelimesi, Kur'an'da oldukça sık kullanılmıştır. Bu kelimenin sıkça geçmesi, Allah'ın her şeyi görme ve bilme özelliğini vurgulamak adına önemlidir. 'أَبْصَارٌ' (gözler) kelimesinin 8 kez, 'عَلِيمٌ' (bilgi sahibi) kelimesinin ise 15 kez geçmesi, bu terimlerin Kur'an içerisinde tekrarlanarak, Allah’ın her şeyi gören ve bilen bir varlık olduğu fikrini pekiştirmektedir.
يَرَى
20
عَلِيمٌ
15
أَبْصَارٌ
8
En'âm Suresi 103. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Gözler onu göremez, o, gözleri görür. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Gözler O’nu idrak edemez ama O, gözleri idrak eder. | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | Gözler onu göremez, O ise bütün gözleri görür. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Gözler O’nu idrak edemez (göremez); O, gözleri idrak eder. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Gözler O'nu görüp idrak edemez. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Gözler O'nu görmez, O gözleri görür. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Gözler O'nu kuşatamaz ama O, gözleri kuşatır. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Gözler onu fark edip kavrayamaz. | Açıklayıcı |
Tablo incelendiğinde, çoğu mealde 'gözler O'nu göremez/ idrak edemez' ifadesinin yer aldığı görülmektedir. Bu ortak kullanım, Allah'ın sınırsızlığını ve insanın sınırlı algısını ifade etme çabasıyla ilgili olabilir. Ayrıca, 'O gözleri görür/ idrak eder' ifadesinin de birçok mealde yer alması, Allah'ın her şeyi kuşatan bilgeliğini vurgulamak amacı taşımaktadır. Farklı mealler arasında belirgin bir farklılık olarak 'kuşatamaz' ve 'görmez' ifadeleri öne çıkmaktadır. Bu ifadeler, dilsel açıdan benzer anlamlar taşısa da etkileyicilikleri ve vurguları açısından farklılık arz etmektedir. Örneğin, 'kuşatamaz' ifadesi, bir varlığın sınırlılığını ifade ederken; 'görmez' ifadesi daha çok gözle görülmezlik durumunu ifade etmektedir. Bu bağlamda, ifadelerin seçimi meallerin genel tonunu ve okuyucu üzerinde bırakmak istediği etkiyi belirlemektedir.