En'âm Sûresi 110. Ayet
وَنُقَلِّبُ
اَفْـِٔدَتَهُمْ
وَاَبْصَارَهُمْ
كَمَا
لَمْ
يُؤْمِنُوا
بِه۪ٓ
اَوَّلَ
مَرَّةٍ
وَنَذَرُهُمْ
ف۪ي
طُغْيَانِهِمْ
يَعْمَهُونَ۟
١١٠
Venukallibu ef-idetehum veebsârahum kemâ lem yu/minû bihi evvele merratin veneżeruhum fî tuġyânihim ya’mehûn(e)
En'âm Suresi 110. Ayet Meâlleri

En'âm Suresi 110. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | En'âm |
Sure Numarası | 6 |
Ayet Numarası | 110 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 8 |
Kur'an Sayfası | 149 |
Toplam Harf Sayısı | 85 |
Toplam Kelime Sayısı | 19 |
En'âm Suresi, Mekke döneminde inen bir sure olup, genel olarak tevhid, ahiret, peygamberlik ve insanın yaratılışı gibi konuları kapsamaktadır. Bu sure, iman edenlerle inkar edenler arasındaki temel farkları ortaya koyarken, özellikle inkâr edenlerin karşılaştığı ilahi uyarıların sonuçlarını da dile getirmektedir. Ayet 110, bu bağlamda, inançsızların kalplerinin ve gözlerinin nasıl döndüğünü ve bunun sonucunda acı bir durumla karşı karşıya kalacaklarını ifade etmektedir. Ayetteki 'gönül' ve 'göz' kavramları, insanın hem içsel duygu ve düşüncelerini hem de dış dünyayı algılayışını simgeler. İkisi arasındaki uyumun bozulmasının, bireyin inançsızlık halini pekiştirdiği ve bu durumun kişinin azgınlık içinde bocalamasına neden olduğu anlatılmaktadır. Bu ayet, inkar edenlerin, geçmişteki inkarlarının bir yansıması olarak sürekli bir bocalama içinde kalacaklarını ve bu durumun onların ilahi mesajlara kapalı kalmasına sebep olacağını vurgular. Sure, bu şekilde insanları düşünmeye ve doğru yola yönelmeye çağırmaktadır.
En'âm Suresi 110. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
قَلْبٍ | kalp |
عَيْنٍ | göz |
آمَنُوا | iman ettiler |
تُعَاجِزُ | ters çevirmek |
تَوْقِفُونَ | bırakmak |
Ayette, 'قَلْبٍ' (kalp) ve 'عَيْنٍ' (göz) kelimeleri, duygu ve algı organlarını ifade ederken, 'آمَنُوا' (iman ettiler) kelimesi ise inanç konusunu vurgulamaktadır. Ayrıca, 'تُعَاجِزُ' (ters çevirmek) kelimesi, ilahi bir müdahaleyi ifade eder. Tecvid açısından, ayetteki 'اَفَلَمْ يَسِيرُوا' ifadesinde 'idgam' kuralı bulunmaktadır.
En'âm Suresi 110. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
قَلْبٍ | kalp | 12 |
عَيْنٍ | göz | 15 |
آمَنُوا | iman ettiler | 22 |
Bu kelimeler, Kur'an'daki geçiş sıklığı açısından önemli bir yere sahiptir. 'قَلْبٍ' (kalp) ve 'عَيْنٍ' (göz) gibi kelimeler, insanın içsel ve dışsal algı süreçlerine vurgu yaparak, insanların inançlarıyla olan ilişkisini ortaya koymaktadır. 'آمَنُوا' (iman ettiler) kelimesi ise inancın temel bir kavram olarak sıkça kullanıldığını göstermektedir. Bu kelimelerin sıklığı, Kur'an'ın inanç, algı ve içsel dünyaya dair öğretilerinin ne kadar önemli olduğunu sergilemektedir.
آمَنُوا
22
عَيْنٍ
15
قَلْبٍ
12
En'âm Suresi 110. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | gönüllerini, gözlerini tersine çevirmişiz | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | kalplerini ve gözlerini ters döndürürüz | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | kalblerini ve gözlerini çeviririz | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | kalplerini ve gözlerini O'na evvelce de imân etmedikleri gibi tersine döndürürüz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | gönüllerini ve gözlerini döndürür | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz | Modern |
Yukarıdaki tabloda, 'gönül', 'kalp' ve 'göz' ile ilgili ifadeler dikkat çekmektedir. Bu kelimelerin çoğu mealde ortak bir şekilde 'kalp' veya 'gönül' olarak kullanılması, bu organların metaforik önemini ve inanç bağlamındaki rolünü vurguluyor. Çoğu mealde kullanılan 'ters çevirmek' ifadesi ise, ilahi bir müdahale ve değişim sürecini ifade ediyor. Meallerdeki farklılıklar, kelimelerin eş anlamlılıklarıyla birlikte, bu değişimlerin öz ve biçimini farklı şekillerde anlatma çabalarını yansıtıyor. Örneğin, 'ters çeviririz' ifadesi ile 'döndürürüz' ifadesi, dil açısından benzer anlamlar taşırken, farklılık gösteren kelimelerle birlikte bu ifadeler, daha geniş bir anlayış yaratmaktadır. Bu açıdan, meallerin kullanımı, aynı mesajın farklı üsluplarla aktarılması anlamına geliyor.
En'âm Sûresi 110. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
En'âm Sûresi 110. ayette, Allah'ın kalpleri mühürlemesi, yani insanların bir kısım kalplerinin hakikati görmelerine engel olması ve bu durumun bir sonuç olarak kabul edilmesi anlatılmaktadır.
- Bakara Suresi 6. Ayet: Bu ayette, inkar edenlerin Allah'ın ayetlerine karşı direnç göstermeleri ve bunların kalplerinin mühürlenmesi durumu ifade edilmektedir. Bu durum, En'âm 110 ile paralellik taşır.
- En'âm Sûresi 25. Ayet: Burada, bazı insanların ayetlere karşı kör ve sağır olmaları, kalplerinin içindeki şirk ve inat yüzünden gerçeği görememeleri anlatılmaktadır. Bu durum, En'âm 110 ile bağ kurmaktadır.
- Mü´minûn Suresi 14. Ayet: Bu ayette insanların yaratılış süreçleri ve ruhların Allah'tan doğrudan almak için hazırlıkları anlatılırken, kalplerin rahmeti kabul etme ya da reddetme yetisini inceleyen bir boyutta da ilginç bağlantılar kurulabilir.
En'âm 110, kalpleri mühürlenmiş olanların durumu üzerine odaklanarak inkar ve küfür ile birlikte gelen sonuçları işaret etmektedir. İlgili ayetler, bu durumun ne kadar yaygın olduğuna ve bu durumu yaşayanların kalplerinin hakikati göremediğine dair bir bakış açısı sunmaktadır. Birlikte değerlendirildiğinde, insanın seçimlerinin ve inancının ne derece önemli olduğunu gözler önüne seriyor.
Okumak istediğin ayeti seç