En'âm Suresi 110. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Biz, onların gönüllerini, gözlerini tersine çevirmişiz, evvelce inanmadıkları gibi gene inanmazlar ve biz, onları taşkınlıklarında şaşkın bir halde terketmişiz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Biz onların kalplerini ve gözlerini ters döndürürüz de ilkin ona iman etmedikleri gibi (mucize geldikten sonra da inanmazlar) ve yine onları azgınlıkları içinde bırakırız da bocalar dururlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz onların kalblerini ve gözlerini çeviririz de, onlar, ilkin iman etmedikleri gibi, gene de iman etmezler. Biz de onları taşkınlıkları içerisinde kör ve şaşkın bırakırız. |
Mehmet Okuyan Meali | Ona (vahye) iman etmedikleri ilk durumdaki gibi onların gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz. Onları azgınlıkları içerisinde bocalar hâlde bırakırız. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Biz onların kalplerini ve gözlerini O'na evvelce de imân etmedikleri gibi tersine döndürürüz. Ve onları o tuğyanları içinde körükörüne yuvarlanır gider bir halde bırakırız. |
Süleyman Ateş Meali | Gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz, ilkin ona inanmadıkları gibi (mu'cizeyi gördükten sonra da inanmazlar) ve bırakırız onları, azgınlıkları içinde bocalayıp dururlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Başlangıçta inanmadıkları sırada olduğu gibi (bu davranışlarından dolayı) şimdi de inanmazlarsa gönüllerini ve gözlerini döndürür, azgınlıkları içinde bocalar halde bırakırız. Onların kalplerini ve gözlerini döndürürüz de bundan (mucize gösterilmesinden) önce inanmadıkları gibi (gösterildikten sonra bile) azgınlıkları içerisinde bocalar halde bırakırız. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Biz onların gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz, ilk seferinde buna iman etmedikleri gibi bırakırız kendilerini de azgınlıkları içinde körü körüne bocalar dururlar. |
En'âm Suresi 110. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | En'âm |
Sure Numarası | 6 |
Ayet Numarası | 110 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 8 |
Kur'an Sayfası | 149 |
Toplam Harf Sayısı | 85 |
Toplam Kelime Sayısı | 19 |
En'âm Suresi, Mekke döneminde inen bir sure olup, genel olarak tevhid, ahiret, peygamberlik ve insanın yaratılışı gibi konuları kapsamaktadır. Bu sure, iman edenlerle inkar edenler arasındaki temel farkları ortaya koyarken, özellikle inkâr edenlerin karşılaştığı ilahi uyarıların sonuçlarını da dile getirmektedir. Ayet 110, bu bağlamda, inançsızların kalplerinin ve gözlerinin nasıl döndüğünü ve bunun sonucunda acı bir durumla karşı karşıya kalacaklarını ifade etmektedir. Ayetteki 'gönül' ve 'göz' kavramları, insanın hem içsel duygu ve düşüncelerini hem de dış dünyayı algılayışını simgeler. İkisi arasındaki uyumun bozulmasının, bireyin inançsızlık halini pekiştirdiği ve bu durumun kişinin azgınlık içinde bocalamasına neden olduğu anlatılmaktadır. Bu ayet, inkar edenlerin, geçmişteki inkarlarının bir yansıması olarak sürekli bir bocalama içinde kalacaklarını ve bu durumun onların ilahi mesajlara kapalı kalmasına sebep olacağını vurgular. Sure, bu şekilde insanları düşünmeye ve doğru yola yönelmeye çağırmaktadır.
En'âm Suresi 110. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
قَلْبٍ | kalp |
عَيْنٍ | göz |
آمَنُوا | iman ettiler |
تُعَاجِزُ | ters çevirmek |
تَوْقِفُونَ | bırakmak |
Ayette, 'قَلْبٍ' (kalp) ve 'عَيْنٍ' (göz) kelimeleri, duygu ve algı organlarını ifade ederken, 'آمَنُوا' (iman ettiler) kelimesi ise inanç konusunu vurgulamaktadır. Ayrıca, 'تُعَاجِزُ' (ters çevirmek) kelimesi, ilahi bir müdahaleyi ifade eder. Tecvid açısından, ayetteki 'اَفَلَمْ يَسِيرُوا' ifadesinde 'idgam' kuralı bulunmaktadır.
En'âm Suresi 110. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
قَلْبٍ | kalp | 12 |
عَيْنٍ | göz | 15 |
آمَنُوا | iman ettiler | 22 |
Bu kelimeler, Kur'an'daki geçiş sıklığı açısından önemli bir yere sahiptir. 'قَلْبٍ' (kalp) ve 'عَيْنٍ' (göz) gibi kelimeler, insanın içsel ve dışsal algı süreçlerine vurgu yaparak, insanların inançlarıyla olan ilişkisini ortaya koymaktadır. 'آمَنُوا' (iman ettiler) kelimesi ise inancın temel bir kavram olarak sıkça kullanıldığını göstermektedir. Bu kelimelerin sıklığı, Kur'an'ın inanç, algı ve içsel dünyaya dair öğretilerinin ne kadar önemli olduğunu sergilemektedir.
آمَنُوا
22
عَيْنٍ
15
قَلْبٍ
12
En'âm Suresi 110. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | gönüllerini, gözlerini tersine çevirmişiz | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | kalplerini ve gözlerini ters döndürürüz | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | kalblerini ve gözlerini çeviririz | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | kalplerini ve gözlerini O'na evvelce de imân etmedikleri gibi tersine döndürürüz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | gönüllerini ve gözlerini döndürür | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz | Modern |
Yukarıdaki tabloda, 'gönül', 'kalp' ve 'göz' ile ilgili ifadeler dikkat çekmektedir. Bu kelimelerin çoğu mealde ortak bir şekilde 'kalp' veya 'gönül' olarak kullanılması, bu organların metaforik önemini ve inanç bağlamındaki rolünü vurguluyor. Çoğu mealde kullanılan 'ters çevirmek' ifadesi ise, ilahi bir müdahale ve değişim sürecini ifade ediyor. Meallerdeki farklılıklar, kelimelerin eş anlamlılıklarıyla birlikte, bu değişimlerin öz ve biçimini farklı şekillerde anlatma çabalarını yansıtıyor. Örneğin, 'ters çeviririz' ifadesi ile 'döndürürüz' ifadesi, dil açısından benzer anlamlar taşırken, farklılık gösteren kelimelerle birlikte bu ifadeler, daha geniş bir anlayış yaratmaktadır. Bu açıdan, meallerin kullanımı, aynı mesajın farklı üsluplarla aktarılması anlamına geliyor.