En'âm Suresi 122. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ölüyken diriltip insanların arasında yol alması için kendisine bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklara dalmış olan ve bir türlü de çıkamayan kimseye benzer mi hiç? İşte böylece kafirlere, yaptıkları şeyler, süslü ve hoş gösterilmededir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine, insanlar arasında yürüyeceği bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, hiç, karanlıklar içinde kalmış, bir türlü ondan çıkamamış kimsenin durumu gibi olur mu? İşte kâfirlere, işlemekte oldukları çirkinlikler böyle süslü gösterilmiştir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ölü iken hidayetle dirilttiğimiz, kendisine insanlar arasında yürüyecek bir nûr verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp, ondan çıkamayan kimse gibi olur mu? Fakat kâfirlere, yaptıkları, böyle süslü gösterilir. |
Mehmet Okuyan Meali | (Manen) ölüyken (Vahiy ile) dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir [nûr] (ışık) verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayacak durumdaki kimse gibi olur mu? İşte yaptıkları şeyler kâfirlere böyle süslü gösterilmiştir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ya bir adem ki ölü iken diriltmişiz ve ona bir nûr vermişiz, onunla insanlar arasında yürüyor. O, meselâ zulmetler içinde kalmış, ondan asla çıkamaz bir halde bulunmuş olan bir kimse gibi midir? |
Süleyman Ateş Meali | Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayan kimse gibi olur mu? İşte kafirlere, yaptıkları (işler), öyle süslü gösterilmiştir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ölü gibi iken canlandırdığımız ve kendisine verdiğimiz aydınlıkla insanlar arasında dolaşan kimse, karanlıklara saplanıp oradan çıkamayan kimse gibi olur mu? Ayetleri görmezlikten gelenlerin işlerinin kendilerine güzel görünmesi böyle olur. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Bir ölü iken kendisine hayat verdiğimiz, insanlar içinde yürümesi için kendisine bir ışık tuttuğumuz kişinin durumu, karanlıklar içinde kalmış, bir türlü ondan çıkamayan kişininki gibi olur mu? İşte böyle! Küfre sapanlara, yapmakta oldukları süslü-püslü gösterilmiştir. |
En'âm Suresi 122. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | En'âm |
Sure Numarası | 6 |
Ayet Numarası | 122 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 8 |
Kur'an Sayfası | 150 |
Toplam Harf Sayısı | 121 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
En'âm Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak İslam'ın temel esaslarını, Allah'ın birliğini, peygamberliği, ahiret inancını ve bu konulardaki itirazları ele almaktadır. Bu sure, muhalefet ve inkar içindeki kişilerin zihinlerini aydınlatmayı amaçlar. En'âm Suresi, özellikle inançsızlık ve inkârın getirdiği karanlık durumu vurgularken, iman edenlerin ise alacakları hidayet ışığını betimlemekte ve onların durumunu öne çıkarmaktadır. Ayet 122, bu bağlamda, Allah'ın bir kimseyi ölüyken diriltmesi ve ona bir nur vermesi durumunu, karanlıklar içinde kalan bir kimse ile karşılaştırarak, inkarcıların durumunu açıklamaktadır. İman edenlerin hidayet bulmaları ve onlara verilen nur ile karanlıklar içinde kalanların durumu arasındaki bu güçlü karşıtlık, insanları düşünmeye ve gerçekleri sorgulamaya teşvik eder. Ayetin mesajı, inkarcıların yaptıkları şeylerin göz alıcı görünmesi ve bu sebeple kalplerinin kararmış olmasıdır. Mekke döneminin sosyal ve kültürel yapısı göz önüne alındığında, sure, inananlar ile inkar edenler arasındaki bu derin uçurumu anlamak için önemli bir bağlam sunar.
En'âm Suresi 122. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مَـنْ | kimse |
نُور | ışık |
كَفَرَ | inkar etti |
ظُلُمَات | karanlıklar |
حَيَاة | hayat |
Ayetin okunmasında dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'نُور' kelimesinde med (uzatma) kuralı uygulanmalıdır. Ayrıca, 'كَفَرَ' kelimesindeki 'ك' harfi idgam durumundadır, bu yüzden doğru telaffuz edilmelidir. Bu gibi kurallar, ayetin akışını ve anlamını etkilemektedir.
En'âm Suresi 122. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مَـنْ | kimse | 35 |
نُور | ışık | 20 |
كَفَرَ | inkar etti | 70 |
ظُلُمَات | karanlıklar | 12 |
حَيَاة | hayat | 15 |
Ayet içindeki kelimelerden 'مَـنْ' (kimse), 'نُور' (ışık) ve 'كَفَرَ' (inkar etti) kelimeleri Kur'an'da sıkça geçmektedir. Bu kelimelerin sık kullanımı, insanın karşılaştığı durumları, yaşamı ve inkarı anlatma konusunda önemli bir işlev taşır. Özellikle 'كَفَرَ' kelimesinin yüksek geçiş sayısı, inkâr ve inkarcıların durumunun sıkça vurgulandığını gösterir. Dini metinlerde bu tür kelimelerin tekrarları, okuyucunun dikkatini çekmek ve anlam derinliği kazandırmak için önemli bir rol oynamaktadır.
كَفَرَ
70
مَـنْ
35
نُور
20
حَيَاة
15
ظُلُمَات
12
En'âm Suresi 122. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ölüyken diriltip insanların arasında yol alması için kendisine bir ışık verdiğimiz kimse | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine, insanlar arasında yürüyeceği bir nur verdiğimiz kimsenin durumu | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ölü iken hidayetle dirilttiğimiz | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | (Manen) ölüyken (Vahiy ile) dirilttiğimiz | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ya bir adem ki ölü iken diriltmişiz | Edebi |
Süleyman Ateş | Ölü iken kendisini dirilttiğimiz | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Ölü gibi iken canlandırdığımız | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Bir ölü iken kendisine hayat verdiğimiz | Modern |
Yukarıdaki tabloda, farklı meal sahiplerinin kullandığı ifadeler ve dilsel tonları karşılaştırılmıştır. Genel olarak, 'ölü iken dirilttiğimiz' ifadesi çoğu mealde ortak bir şekilde tercih edilmiştir. Bu ifade, hem anlam derinliği taşıyan hem de dinleyicinin dikkatini çekebilen bir anlatıma sahiptir. Ancak, bazı meallerde 'hayat verdiğimiz' gibi farklı ifadeler de öne çıkmaktadır. Bu tür farklılıklar, mealin diline ve hedef kitlesine göre değişiklik göstermektedir. Örneğin, 'manen' kelimesinin kullanımı, Mehmet Okuyan'ın modern bir üslup tercih ettiğini ortaya koymaktadır. Bu durum, kelime seçimlerinin anlamı ve okur üzerindeki etkisini belirginleştiriyor.