En'âm Sûresi 122. Ayet
اَوَمَنْ
كَانَ
مَيْتاً
فَاَحْيَيْنَاهُ
وَجَعَلْنَا
لَهُ
نُوراً
يَمْش۪ي
بِه۪
فِي
النَّاسِ
كَمَنْ
مَثَلُهُ
فِي
الظُّلُمَاتِ
لَيْسَ
بِخَارِجٍ
مِنْهَاۜ
كَذٰلِكَ
زُيِّنَ
لِلْكَافِر۪ينَ
مَا
كَانُوا
يَعْمَلُونَ
١٢٢
Eve men kâne meyten feahyeynâhu vece’alnâ lehu nûran yemşî bihi fî-nnâsi kemen meśeluhu fî-zzulumâti leyse biḣâricin minhâ(c) keżâlike zuyyine lilkâfirîne mâ kânû ya’melûn(e)
En'âm Suresi 122. Ayet Meâlleri

En'âm Suresi 122. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | En'âm |
Sure Numarası | 6 |
Ayet Numarası | 122 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 8 |
Kur'an Sayfası | 150 |
Toplam Harf Sayısı | 121 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
En'âm Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak İslam'ın temel esaslarını, Allah'ın birliğini, peygamberliği, ahiret inancını ve bu konulardaki itirazları ele almaktadır. Bu sure, muhalefet ve inkar içindeki kişilerin zihinlerini aydınlatmayı amaçlar. En'âm Suresi, özellikle inançsızlık ve inkârın getirdiği karanlık durumu vurgularken, iman edenlerin ise alacakları hidayet ışığını betimlemekte ve onların durumunu öne çıkarmaktadır. Ayet 122, bu bağlamda, Allah'ın bir kimseyi ölüyken diriltmesi ve ona bir nur vermesi durumunu, karanlıklar içinde kalan bir kimse ile karşılaştırarak, inkarcıların durumunu açıklamaktadır. İman edenlerin hidayet bulmaları ve onlara verilen nur ile karanlıklar içinde kalanların durumu arasındaki bu güçlü karşıtlık, insanları düşünmeye ve gerçekleri sorgulamaya teşvik eder. Ayetin mesajı, inkarcıların yaptıkları şeylerin göz alıcı görünmesi ve bu sebeple kalplerinin kararmış olmasıdır. Mekke döneminin sosyal ve kültürel yapısı göz önüne alındığında, sure, inananlar ile inkar edenler arasındaki bu derin uçurumu anlamak için önemli bir bağlam sunar.
En'âm Suresi 122. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مَـنْ | kimse |
نُور | ışık |
كَفَرَ | inkar etti |
ظُلُمَات | karanlıklar |
حَيَاة | hayat |
Ayetin okunmasında dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'نُور' kelimesinde med (uzatma) kuralı uygulanmalıdır. Ayrıca, 'كَفَرَ' kelimesindeki 'ك' harfi idgam durumundadır, bu yüzden doğru telaffuz edilmelidir. Bu gibi kurallar, ayetin akışını ve anlamını etkilemektedir.
En'âm Suresi 122. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مَـنْ | kimse | 35 |
نُور | ışık | 20 |
كَفَرَ | inkar etti | 70 |
ظُلُمَات | karanlıklar | 12 |
حَيَاة | hayat | 15 |
Ayet içindeki kelimelerden 'مَـنْ' (kimse), 'نُور' (ışık) ve 'كَفَرَ' (inkar etti) kelimeleri Kur'an'da sıkça geçmektedir. Bu kelimelerin sık kullanımı, insanın karşılaştığı durumları, yaşamı ve inkarı anlatma konusunda önemli bir işlev taşır. Özellikle 'كَفَرَ' kelimesinin yüksek geçiş sayısı, inkâr ve inkarcıların durumunun sıkça vurgulandığını gösterir. Dini metinlerde bu tür kelimelerin tekrarları, okuyucunun dikkatini çekmek ve anlam derinliği kazandırmak için önemli bir rol oynamaktadır.
كَفَرَ
70
مَـنْ
35
نُور
20
حَيَاة
15
ظُلُمَات
12
En'âm Suresi 122. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ölüyken diriltip insanların arasında yol alması için kendisine bir ışık verdiğimiz kimse | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine, insanlar arasında yürüyeceği bir nur verdiğimiz kimsenin durumu | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ölü iken hidayetle dirilttiğimiz | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | (Manen) ölüyken (Vahiy ile) dirilttiğimiz | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ya bir adem ki ölü iken diriltmişiz | Edebi |
Süleyman Ateş | Ölü iken kendisini dirilttiğimiz | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Ölü gibi iken canlandırdığımız | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Bir ölü iken kendisine hayat verdiğimiz | Modern |
Yukarıdaki tabloda, farklı meal sahiplerinin kullandığı ifadeler ve dilsel tonları karşılaştırılmıştır. Genel olarak, 'ölü iken dirilttiğimiz' ifadesi çoğu mealde ortak bir şekilde tercih edilmiştir. Bu ifade, hem anlam derinliği taşıyan hem de dinleyicinin dikkatini çekebilen bir anlatıma sahiptir. Ancak, bazı meallerde 'hayat verdiğimiz' gibi farklı ifadeler de öne çıkmaktadır. Bu tür farklılıklar, mealin diline ve hedef kitlesine göre değişiklik göstermektedir. Örneğin, 'manen' kelimesinin kullanımı, Mehmet Okuyan'ın modern bir üslup tercih ettiğini ortaya koymaktadır. Bu durum, kelime seçimlerinin anlamı ve okur üzerindeki etkisini belirginleştiriyor.
En'âm Sûresi 122. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Bu ayet, ölülerden diriltmek, onları yeniden hayata döndürmek gibi mucizeleri yapan Allah'ın gücünü vurgular.
- Bakara Suresi 254. Ayet: Bu ayet, Allah'ın rahmetinin ve kudretinin her şeyden baskın olduğunu belirtir. Ölüleri diriltebilme gücü, yaratılışın özü ve Allah’ın kudretine işaret eder.
- Âl-i İmrân Sûresi 156. Ayet: Bu ayet, hayatta kalmanın ve yeniden dirilmenin Allah’ın iradesine bağlı olduğunu gösterir. Allah'ın her şey üzerinde mutlak güç sahibi olduğu vurgusu burada da mevcuttur.
- Mü´minûn Suresi 99. Ayet: Bu ayet, ölümden sonraki yaşamın bir gerçek olduğunu bildirir. Diriliş konusu burada da ele alınarak, Allah’ın her şeyi Kur'an'da belirttiği gibi düzenlemesini destekler.
Bu ayetler birlikte, Allah'ın ölüyü diriltme konusundaki kudretini ve yarattığı her şeyin kendisine ait olduğunu gösterir. Hayat ve ölüm, Allah'ın iradesinin bir tezahürü olarak sunulmakta, insanlara bu gerçekleri hatırlatmaktadır. Kuran'daki bu temalar, imanın esaslarını pekiştiren bir anlayış ile bütünleşir.
Okumak istediğin ayeti seç