En'âm Sûresi 124. Ayet
وَاِذَا
جَٓاءَتْهُمْ
اٰيَةٌ
قَالُوا
لَنْ
نُؤْمِنَ
حَتّٰى
نُؤْتٰى
مِثْلَ
مَٓا
اُو۫تِيَ
رُسُلُ
اللّٰهِۜ
اَللّٰهُ
اَعْلَمُ
حَيْثُ
يَجْعَلُ
رِسَالَتَهُۜ
سَيُص۪يبُ
الَّذ۪ينَ
اَجْرَمُوا
صَغَارٌ
عِنْدَ
اللّٰهِ
وَعَذَابٌ
شَد۪يدٌ
بِمَا
كَانُوا
يَمْكُرُونَ
١٢٤
Ve-iżâ câet-hum âyetun kâlû len nu/mine hattâ nu/tâ miśle mâ ûtiye rusulu(A)llâh(i)(m) (A)llâhu a’lemu hayśu yec’alu risâleteh(u)(k) seyusîbu-lleżîne ecramû saġârun ‘inda(A)llâhi ve’ażâbun şedîdun bimâ kânû yemkurûn(e)
En'âm Suresi 124. Ayet Meâlleri

En'âm Suresi 124. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | En'âm |
Sure Numarası | 6 |
Ayet Numarası | 124 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 8 |
Kur'an Sayfası | 162 |
Toplam Harf Sayısı | 164 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
En'âm Suresi, genelde Allah’ın birliği, peygamberlik, ahiret inancı ve ilahi mesajın doğruluğu üzerine yoğunlaşan bir surenin parçasıdır. Mekke döneminde indirilmiş olan bu sure, inkarcıların peygamberlere karşı sergilediği tutumları ve bu tutumların sonuçlarını işlemektedir. 124. ayet, inkarcıların Allah’ın peygamberlerine verilen mucizeleri kendilerine verilmediği sürece iman etmeyeceklerine dair bir ifadeyi içermektedir. Bu durum, insanların ilahi gerçeklere karşı sergiledikleri kuşku ve inkara karşı bir uyarı niteliği taşır. Ayette, Allah’ın elçilik görevini kime vereceği konusunda mutlak bir bilgisi olduğu vurgulanırken, suç işleyenlere yönelik çetin bir azap ve aşağılık ifadesi öne çıkmaktadır. Bu ayet, inkarcıların, kendilerinden önceki peygamberlere verilen mucizeleri göz önüne alarak, kendilerine de benzer bir mucize verilmediği sürece inanmama tutumlarını eleştirmektedir. Aynı zamanda, bu tutumun arkasındaki hilekârlık ve alçaklık da Allah’ın takdirine bırakılmıştır. Bu bağlamda, ayet hem bir eleştiri hem de bir ikaz niteliğindedir.
En'âm Suresi 124. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
آية | ayet |
كافر | inkarcı |
علم | bilgi |
عذاب | azap |
ذل | alçaklık |
Ayet, Arapça dilbilgisi açısından özellikle idgam ve med kurallarını içermektedir. İdgam, ayette geçen bazı kelimelerde bir harfin diğerine karışması ile ilgili kuralların uygulanması anlamına gelir. Ayrıca, med, uzatma ile ilgili kuraldır ve bazı kelimelerde harflerin uzun okunmasını gerektirir.
En'âm Suresi 124. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
آية | ayet | 45 |
كافر | inkarcı | 20 |
عذاب | azap | 75 |
Kur'an'da geçen bu kelimelerin kullanımı, mesajın vurgulanması açısından önemlidir. 'Ayet' kelimesi, ilahi mesajın bir göstergesi olarak sıkça ve çeşitli bağlamlarda kullanılırken, 'inkarcı' ve 'azap' kelimeleri, inkar edenlerin durumunu ve Allah'ın ilahi adaletini ifade etmek için çeşitli surelerde tekrarlanmaktadır. Bu kelimeler, Kur'an'ın genel mesajı içinde moral ve ikaz amacı taşımaktadır.
عذاب
75
آية
45
كافر
20
En'âm Suresi 124. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | kesin olarak inanmayız derler. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | asla inanmayacağız derler. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | iman etmeyiz derler. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | elbette inanmayız! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | biz imân etmeyiz. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | kat'iyyen inanmayız! | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | inanmayacağız. | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | asla inanmayacağız. | Geleneksel |
Tabloya bakıldığında, 'inanmayacağız' ifadesinin çoğu mealde ortak bir şekilde tercih edildiği gözlemlenmektedir. Bu, inkarcıların tutumunu ifade etme açısından güçlü bir ortak anlayışa işaret edebilir. Ayrıca, kullanılan dil tonları arasında geleneksel ve modern yaklaşımlar da dikkat çekmektedir. Geleneksel mealler, klasik dil yapısını korurken, modern mealler daha akıcı ve anlaşılır bir dil tercih etmişlerdir. 'Kesin olarak inanmayız' ve 'kat'iyyen inanmayız' gibi ifadeler, inkarcıların kesin bir tutum sergilediğini vurgularken, bazı meallerde daha gevşek bir ifade kullanılmıştır. Bu farklılıklar, meallerin yazıldığı dönemin dil yapısı ve hedef kitleleri ile ilgili olarak anlam farklılıkları yaratmaktadır.
En'âm Sûresi 124. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
En'âm Sûresi 124. ayet, bir kimsenin, İslam’ı kabul etmek için belirli bir delil veya mucize beklemeden, kalbinin derinliklerinde bir anlayışa ulaşması gerektiğini ifade eder.
- Bakara Suresi 118. Ayet: Bu ayette, Allah'a inanmak için sıradan bir anlayış veya bilgi yeterli değildir; insanların Allah'ın ayetlerine karşı gereken anlayış ve samimiyeti göstermeleri gerekmektedir.
- Âl-i İmrân Sûresi 7. Ayet: Bu ayet, bazı ayetlerin açık ve bazıların ise derin manalar içerdiğini belirterek, inananların derin düşünmeleri gerektiğini vurgular. Bu, 124. ayet ile ilişkilidir çünkü inananların düşünce süzgecinden geçirmesi gereken anlayışları vardır.
- Mü´minûn Suresi 50. Ayet: Bu ayette, peygamberlerin bir mucize ile gelmelerinin gerektiği, insanların içten bir inanışla ve samimiyetle gerçeği bulmasının önemini vurgular. Bu, 124. ayetle benzer bir iyimserliği ifade eder.
Bu ayetler, bir inanışın ve kabul etmenin derin bir anlayış ve arayış gerektirdiğini ortaya koyar. İnsanların sadece yüzeysel bir inançla yetinmemeleri, derin bir kavrayış ve içsel bir yolculuğa çıkmaları gerektiğini belirtir. İslam'ı anlamak ve kabul etmek, tefekkür ve samimiyetle mümkündür.
Okumak istediğin ayeti seç