الْاَنْعَامِ
En'âm Sûresi 134. Ayet
اِنَّ
مَا
تُوعَدُونَ
لَاٰتٍۙ
وَمَٓا
اَنْتُمْ
بِمُعْجِز۪ينَ
١٣٤
İnne mâ tû’adûne leât(in)(s) vemâ entum bimu’cizîn(e)
Şüphesiz size va'd edilen şeyler mutlaka gelecektir. Siz bunun önüne geçemezsiniz.
En'âm Sûresi'nin tamamını oku
En'âm Suresi 134. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Muhakkak size vaadedilen şeyler gelecek ve siz, olacak şeylerin önüne geçemezsiniz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Şüphesiz size va’dedilen şeyler mutlaka gelecektir. Siz bunun önüne geçemezsiniz. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Size vaad edilenler muhakkak gelecektir, siz, onun önüne geçemezsiniz. |
Mehmet Okuyan Meali | Size vadedilen mutlaka gelecektir; siz (bunları) asla aciz bırakıcılar değilsiniz. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, vaad olunduğunuz şey elbette gelecektir. Ve siz onu bertaraf edebilecek değilsinizdir. |
Süleyman Ateş Meali | Size söylenen uyarı, muhakkak gelecektir, siz onu engelleyemezsiniz. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Tehdit edildiğiniz şey mutlaka olacaktır. Siz önüne geçemeyeceksiniz. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Size vaat edilen şeyler kesinlikle meydana gelecektir. Siz engel olamazsınız. |
En'âm Suresi 134. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | En'âm |
Sure Numarası | 6 |
Ayet Numarası | 134 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 8 |
Kur'an Sayfası | 162 |
Toplam Harf Sayısı | 85 |
Toplam Kelime Sayısı | 18 |
En'âm Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genellikle küfür ve şirk konularını ele alır. Bu sure, topluma hitap eden mesajlar içermekte ve Allah'ın varlığı, birliği, peygamberlik ve ahiret gibi temel inanç konularını vurgulamaktadır. En'âm Suresi'nin 134. ayeti, Allah'ın vaadi hakkında bir hatırlatma yapar. Bu ayet, inananlara Allah tarafından vaat edilen olayların kesinlikle gerçekleşeceğini belirtirken, insanın bu olayların önüne geçemeyeceğini ifade eder. Bu durum, insanın sınırlı iradesi ve Allah’ın kudretinin büyüklüğü hakkında bir anlayışı pekiştirir. Genel olarak bu ayet, inananları sabra ve Allah’a güvenmeye teşvik etmektedir. Ayetin geçtiği sure, toplumsal ve bireysel inançların sorgulandığı bir bağlamda, insanın kendi iradesinin ötesinde olan ilahi bir düzenin varlığını hatırlatmaktadır. Burada, insanların kendi iradeleriyle bu vaadi değiştiremeyecekleri vurgusu, insanın acizliğini ve Allah’ın mutlak gücünü gözler önüne serer. Bu bağlamda, geçmişteki kavimlerin başlarına gelenlerin hatırlatılması, günümüzdeki insanlara ibret vermek amacı taşır. Bu sure, iman edenlere gelecek olan vaadin kesinliği üzerine yoğunlaşmakta ve bu doğrultuda bir teselli kaynağı olmaktadır.
En'âm Suresi 134. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
وَعْدٌ | vaat |
مَجِيءٌ | gelme |
مَنْعٌ | engel |
Ayetin içerisinde 'وَعْدٌ' (vaat) kelimesi, Allah'ın vaat ettiği şeyleri ifade ederken, 'مَجِيءٌ' (gelme) kelimesi, bu vaatlerin gerçekleşme durumunu belirtir. Ayrıca, 'مَنْعٌ' (engel) kelimesi, insanların bu vaatlerin gerçekleşmesine engel olamayacakları anlamını taşır. Ayette med ve idgam gibi tecvid kuralları yer almakta; bu durum, kelimelerin doğru telaffuz edilmesi açısından önemlidir.
En'âm Suresi 134. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
وَعْدٌ | vaat | 8 |
مَجِيءٌ | gelme | 5 |
مَنْعٌ | engel | 3 |
Kur'an'da 'وَعْدٌ' kelimesi, özellikle Allah'ın vaatleri ile ilgili birçok ayette geçmektedir. Bu kelimenin sık kullanılması, Müslümanlara vaad edilen şeylerin önemine dikkat çekmeyi amaçlar. 'مَجِيءٌ' kelimesi ise, Allah’ın vaadinin gerçekleşmesi anlamında sıkça yer almakta ve bu da vaadin kaçınılmazlığını vurgular. 'مَنْعٌ' kelimesinin kullanımı ise, insanların sınırlı iradesi karşısında ilahi iradenin hâkimiyetini gösterir.
وَعْدٌ
8
مَجِيءٌ
5
مَنْعٌ
3
En'âm Suresi 134. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | muhakkak size vaadedilen şeyler gelecek | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | şüphesiz size va’dedilen şeyler mutlaka gelecektir. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | size vaad edilenler muhakkak gelecektir | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | size vadedilen mutlaka gelecektir | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | vaad olunduğunuz şey elbette gelecektir. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | söylenen uyarı, muhakkak gelecektir | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | tehdit edildiğiniz şey mutlaka olacaktır. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | size vaat edilen şeyler kesinlikle meydana gelecektir. | Modern |
Tabloda görüldüğü gibi, birçok mealde 'vaat edilen şeylerin geleceği' ifadesi sıkça kullanılmakta. Bu ifade, ayetin ana temasını yansıtmakta ve okuyucuda bir güven duygusu uyandırmaktadır. Geleneksel meallerde daha klasik bir dil kullanılırken, modern mealler daha akıcı ve anlaşılır bir dil tercih etmektedir. 'Muhakkak' ve 'kesinlikle' gibi kelimelerin kullanımı, vaadin kesinliğini ifade etmekte ve bu da çoğu mealde ortak bir tercih olarak öne çıkmaktadır. Ancak bazı meallerde kullanılan 'tehdit' gibi ifadeler, anlamda bir farklılık yaratmaktadır. Bu tür farklılıklar, kelimenin anlamının zenginliğini ve okuyucuya sunduğu çeşitli yorumları göstermektedir. Genel olarak, mealler arasındaki bu ince dil farklılıkları, okuyucunun anlayışına göre geniş bir perspektif sunmaktadır.
En'âm Sûresi 134. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
En'âm Sûresi 134. ayet, Allah'tan başka ilahları benimseyenlerin ve bu şekilde olanların, kıyamet günü aslında yanıldıklarını ve onlara yarar sağlamayacak ilahların olduğuna dair bir ikaz içerir.
- En'âm Sûresi 22. Ayet: Bu ayette, kıyamet günü insanların gruplar halinde ayrıldıkları ve kendilerine tapınan kullarının durumu hakkında bilgi verilmektedir. Bu, 134. ayetle bağlantılıdır çünkü her iki ayet de kıyametin getireceği sonuçları vurgular.
- A'râf Sûresi 38. Ayet: Bu ayette, inkarcıların nihayetinde devasa bir savaş her seferinde bir araya getirileceği durumdan bahsedilmektedir. Bu, tıpkı En'âm 134. ayetteki inkar olunan ilahların, onları korumakta yetersiz kalacakları fikrini güçlendirir.
- Mü´minûn Suresi 101. Ayet: Bu ayet, insanların ölümlerinin ardından yeni bir yaşam aşamasına geçişleri ve o aşamada, dünya hayatındaki eylemlerinin değerlendirileceği durumuna dikkat çeker. Bu bağlamda, inkarcıların pişmanlıkları En'âm 134. ayetle örtüşmektedir.
Bu ayetler, ahirette bireylerin eylemlerinin sonuçları ile kıyamet sonrası vaziyetlerinin derinlemesine anlatıldığı bir bağlam oluşturur. Özellikle inkarcıların ve yanlış yönlendirilmiş ibadetlerin sonuçlarının kaçınılmaz olarak mukayese edildiği bir manzara sunmaktadır. Bu bağlamda, inkarcılığın ve başka varlıklar karşısında yanıltıcı bir sadakat ve güven duyma durumunun sonuçları üzerinde durulduğu açıkça görülmektedir.
Okumak istediğin ayeti seç