En'âm Suresi 28. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hayır; evvelce gizledikleri belirdi artık, göründü onlara. Geriye döndürülseler de gene nehyedildikleri şeyleri yapmaya koyulurlar ve şüphe yok ki onlar, yalancılardır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hayır, (bu yakınmaları) daha önce gizlemekte oldukları şeyler onlara göründü (de ondan). Eğer çevrilselerdi, elbette kendilerine yasaklanan şeylere yine döneceklerdi. Şüphesiz onlar yalancıdırlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hayır, daha önce gizleyip durdukları karşılarına çıktı da ondan, yoksa geri çevrilselerdi yine menedildikleri şeyi yapmaya dönerlerdi. Çünkü onlar yalancıdırlar. |
Mehmet Okuyan Meali | Hayır! Daha önce gizlemekte oldukları şeyler (günahlar) kendilerine göründü. (Dünyaya) geri gönderilseler yine de kendilerine yasak edilen şeylere döneceklerdir. Şüphesiz ki onlar yalancıdır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hayır: Evvelce gizler oldukları şey kendilerine zahir oldu da (ondan) ve eğer geri çevrilselerdi kendisinden nehy olundukları şeye elbette yine dönüverirlerdi. Ve şüphe yok ki, onlar elbette yalancılardır. |
Süleyman Ateş Meali | Hayır, daha önce gizlemekte oldukları, onlara göründü. Geri gönderilselerdi yine men'olundukları şeyi yapmağa dönerlerdi, çünkü onlar yalancılardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Aslında daha önce gizledikleri şey karşılarına dikilir. Geriye gönderilseler, kendilerine konan yasaklara yine dönerler. Çünkü onlar, yalancıdırlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İşin doğrusu şu: Önceden gizlemekte oldukları karşılarına dikildi. Geri gönderilselerdi yasaklandıkları şeyi mutlaka yineleyeceklerdi. Doğrusu, onlar, tam yalancıdırlar. |
En'âm Suresi 28. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | En'âm |
Sure Numarası | 6 |
Ayet Numarası | 28 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 8 |
Kur'an Sayfası | 150 |
Toplam Harf Sayısı | 145 |
Toplam Kelime Sayısı | 34 |
En'âm Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, genel olarak tevhid, ahlakî değerler ve insanın sorumlulukları gibi konuları işler. Bu ayet, bir kısım insanların ahiretteki durumu üzerine yoğunlaşmaktadır. Özellikle, insanlar öldükten sonra diriltilip tekrar dünyaya gönderilseler bile, geçmişte yaptıkları yasaklı eylemleri tekrar yapacaklarına dair bir ifade bulunmaktadır. Bu durum, insanların kalplerindeki inkarın ve sapkınlığın derinliğini göstermektedir. Ayetin bağlamında, insanların gerçekleri kabul etmemeleri ve kendi nefsani arzularına hizmet etme eğilimleri vurgulanmaktadır. Kur'an'ın genel mesajı çerçevesinde, bu tür bir tutum, ahiretteki hesap verme olgusuyla çelişmektedir. Ayette geçen 'yalancılardır' ifadesi, insanların kendi durumlarını inkar etmelerinin bir sonucu olarak, ahiretteki gerçeklerle yüzleşmeyeceklerini düşünmeleriyle ilgilidir. Böylece, En'âm Suresi, insanların inançlarını sorgulamalarını ve gerçeklerle yüzleşmelerini teşvik ederken, inkarcıların tutumunu da eleştirmektedir.
En'âm Suresi 28. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَذَّابِينَ | yalancıdırlar |
يَخْفُونَ | gizlemek |
مَنُوعَ | yasaklanan |
يَعُودُونَ | dönmek |
ظَاهَرَتْ | ortaya çıkmak |
Ayette tecvid kurallarından 'med', 'idgam' ve 'ghunnah' gibi kurallar göz önünde bulundurulmalıdır. Bazı kelimelerde, uzatma ve birleşme durumları dikkate alınabilir.
En'âm Suresi 28. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَذَّاب | yalancı | 16 |
يَخْفُونَ | gizlemek | 10 |
مَنُوعَ | yasaklanan | 5 |
Bu kelimeler Kur'an'da sıkça geçmektedir. 'كَذَّاب' kelimesinin sıklığı, yalancılığı ve inkarı ifade etmek amacıyla, insanın doğasındaki saklanmanın ve gerçeklerden kaçınmanın vurgulandığını göstermektedir. 'يَخْفُونَ' ise insanların gerçekleri gizleme eylemini temsil ederken, 'مَنُوعَ' kelimesi, dinin yasakladığı veya men ettiği eylemleri temsil eder. Bu kelimelerin sürekli kullanımı, insan davranışlarını sorgulayan ve eleştiren bir ton taşımaktadır.
كَذَّاب
16
يَخْفُونَ
10
مَنُوعَ
5
En'âm Suresi 28. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | gizledikleri belirdi | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | gizlemekte oldukları şeyler | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | daha önce gizleyip durdukları | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | gizlemekte oldukları şeyler | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | gizler oldukları şey | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | gizlemekte oldukları | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | gizledikleri şey | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | gizlemekte oldukları | Modern |
Tablodaki ifadeler incelendiğinde, 'gizledikleri' kelimesinin birçok mealde benzer bir biçimde kullanıldığı görülmektedir. Bu kelimenin ortak seçimi, ayetin merkezindeki konu olan gizleme eylemini vurgulamak amacıyla tercih edilmiştir. Ayrıca, 'belirdi' ifadesi ise bazı meallerde farklılık göstererek açıklık ve netlik kazandırmaktadır. Farklı mealler arasında, daha geleneksel bir üslup ile modern bir üslup arasında bir denge olduğu gözlemlenmektedir. Örneğin, 'gizlemekte oldukları şeyler' ifadesi, Diyanet İşleri ve Mehmet Okuyan meallerinde modern bir dil kullanarak okuyucuya daha anlaşılır bir şekilde aktarılmıştır. Bu tür dilsel farklılıklar, meallerin hedef kitlesine göre değişen ton ve anlatım tarzlarının bir yansımasıdır.