En'âm Suresi 33. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | İyice biliriz ki onların söylediği sözler, seni mahzun edecek. Fakat şüphe yok ki onlar seni yalanlamış olmazlar, o zalimler, bilebile Allah'ın ayetlerini inkar ederler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Ey Muhammed! Biz çok iyi biliyoruz ki söyledikleri elbette seni incitiyor. Onlar gerçekte seni yalanlamıyorlar; fakat o zalimler Allah’ın âyetlerini inadına inkâr ediyorlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onların söylediklerinin seni üzdüğünü elbette biliyoruz. Onlar aslında seni yalanlamıyorlar, fakat, o zalimler Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar. |
Mehmet Okuyan Meali | Onların söylediklerinin seni üzmekte olduğunu elbette biliyoruz. Şüphesiz ki onlar, seni yalanlamıyor ancak o zalimler Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorlar. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Muhakkak biliyoruz ki, onların dedikleri şey, seni elbette mahzun ediyor. hakikat halde onlar seni tekzîp etmiş olmuyorlar, fakat o zalimler Allah Teâlâ'nın âyetlerini inkâr ediyorlar. |
Süleyman Ateş Meali | Biliyoruz, onların dedikleri seni üzüyor, gerçekte onlar seni yalanlamıyorlar, fakat o zalimler bile bile Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onların söylediklerinin seni üzdüğünü elbette biliyoruz. Onlar seni yalanlamıyorlar, aslında yanlış yapan o kimseler Allah’ın âyetleri karşısında bile bile yalan yanlış şeylere sarılıyorlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Söylediklerinin seni kederlendirdiğini çok iyi biliyoruz. Gerçek şu ki, onlar seni yalanlamıyorlar; o zalimler Allah'ın ayetlerine karşı direnmekteler. |
En'âm Suresi 33. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | En'âm |
Sure Numarası | 6 |
Ayet Numarası | 33 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 8 |
Kur'an Sayfası | 150 |
Toplam Harf Sayısı | 140 |
Toplam Kelime Sayısı | 29 |
En'âm Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve Kur'an'ın önemli temalarını içerir. Bu sure, inançsızlık, Allah'ın varlığı, peygamberlerin mesajlarının reddi gibi konuları işler. Ayet 33, Allah'ın Resulü Muhammed'e, kendisine yöneltilen eleştirilerin ve yalanlamaların onu üzdüğünü belirtir. Ancak, bu eleştirilerin, onun peygamberlik iddiasını geçersiz kılmadığını ifade eder. Ayette, zalimlerin Allah'ın ayetlerine karşı inatla durdukları vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, ayet, inkar edenlerin tutumunu ve onların Allah'ın ayetlerine karşı olan düşmanlıklarının ardındaki gerçek durumu ortaya koyar. En'âm Suresi genel olarak, Allah'ın birliğini, ahlaki sorumluluğu ve insanların bu sorumlulukları yerine getirmedeki hal ve tavırlarını sorgulayan bir üslup taşır. Ayet, müslüman topluluğun moralinin yükseltilmesi ve inkarcılara karşı kararlılığının artırılması açısından önemli bir mesaj taşımaktadır.
En'âm Suresi 33. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
قَدْ (kad) | Şüphesiz |
يَعْلَمُونَ (ya'lamun) | Biliyorlar |
أَيَاتِ (ayat) | Ayetler |
كَذَّبُوا (kadhabu) | Yalanladılar |
ظَالِمِينَ (zalimin) | Zalimler |
Ayetin okunuşunda, 'قَدْ' kelimesinde med uygulanmaktadır. Bunun dışında, 'كَذَّبُوا' kelimesi 'idgam' kuralına tabidir.
En'âm Suresi 33. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
عَلِمُوا (alim) | Biliyoruz | 20 |
آيَاتِ (ayat) | Ayet | 83 |
كَذَّبُوا (kadhabu) | Yalanlamak | 89 |
Bu kelimelerin Kur'an'daki geçiş sayıları, inancın, Allah'ın ayetlerinin öneminin ve insanın inkâr etme eğilimlerinin sıkça vurgulandığını gösterir. 'عَلِمُوا' kelimesi, sürekli olarak bilgi ve bilinç durumuna dikkat çektiği için sık kullanılmaktadır. 'آيَاتِ', Allah'ın ayetlerinin pek çok yerde anılması nedeniyle yaygın bir terimdir; bu, mesajın evrenselliğini pekiştirir. 'كَذَّبُوا' ise insanın karşılaştığı inanç ve gerçekler üzerinde durması gerektiğini hatırlatır.
كَذَّبُوا (kadhabu)
89
آيَاتِ (ayat)
83
عَلِمُوا (alim)
20
En'âm Suresi 33. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | seni mahzun edecek | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | seni incitiyor | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | seni üzdüğünü | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | seni üzmekte olduğunu | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | seni elbette mahzun ediyor | Geleneksel |
Süleyman Ateş | seni üzüyor | Modern |
Süleymaniye Vakfı | seni üzdüğünü | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | seni kederlendirdiğini | Modern |
Yukarıdaki tabloda, farklı meallerde kullanılan ifadeler gözlemlenmektedir. 'Seni mahzun edecek', 'seni incitiyor' ve 'seni üzdüğünü' gibi ifadeler çoğu mealde ortak bir şekilde tercih edilmiştir. Bu ifadeler, ayetin mesajını net bir şekilde iletmek için kullanılmıştır. Dilsel olarak, bu ifadeler arasında anlam açısından yakınlık bulunmaktadır; ancak 'mahzun' ve 'üzmek' gibi kelimeler, farklı duygusal yoğunluklar taşıyabilir. Diğer yandan, 'kederlendirdiğini' ifadesi daha derin bir his ifade ederken, 'üzmekte olduğunu' ifadesi daha hafif bir üzüntüyü ifade etmektedir. Buna ek olarak, kullanılan dillerdeki ton farklılıkları da dikkat çekicidir; bazı mealler daha geleneksel bir dil kullanırken, bazıları modern bir üslup benimsemiştir.