En'âm Sûresi 47. Ayet

En'âm Suresi, Mekke'de inmiş olan ve genel olarak tevhid, ahiret ve Allah'ın kudretini anlatan temalar içeren bir suredir. Bu sure, özellikle müşriklerin şirke düşmelerinin nedenleri ve sonuçları üzerine yoğunlaşmıştır. Ayet 47, insanların Allah'ın azabıyla ilgili düşünmelerini ve bu azabın zalimlerden başkalarına ulaşmayacağını sorgulamalarını teşvik eden bir ifade barındırır. 'Zalim toplum' ifadesi, bu ayet bağlamında, adaletin ve iyiliğin yerini alan bir ahlaki çöküşü sembolize eder. Ayetin, insanları uyarma amacı taşıdığını ve onlara bir düşünce tarzı kazandırmayı hedeflediği anlaşılmaktadır. Özellikle sorularla yönlendirilmesi, okuyucunun kendine dönük bir sorgulama yapmasını sağlamakta ve insanları Allah’ın azabının herkes için geçerli olabileceğini hatırlatmaktadır. Bu bağlamda, ayet, bir tehdit veya uyarı değil, bir farkındalık oluşturma çabasını yansıtır. En'âm Suresi, inkarcıların ve müşriklerin akıbeti üzerine düşünmeye sevk ederken, insanları Allah'ın mutlak gücüne ve iradesine teslim olmaya yönlendirmektedir.

Bu ayetteki önemli kelimeler arasında "azap", "zalimler" ve "geldi" kelimeleri bulunmaktadır. Bu kelimeler, ayetin ana temasını oluşturan ve okuyucunun dikkatini çeken unsurlar olarak öne çıkmaktadır. Tecvid açısından, "أَزَابَ" kelimesinde med(uzatma) bulunmakta; "ظَالِمُونَ" kelimesinde ise idgam(bağlama) kuralı uygulanmaktadır.

Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, insanlara verilen mesajın önemini vurgulamakta ve Allah'ın adaletinin her zaman geçerli olduğunu hatırlatmaktadır. Özellikle 'azap' kelimesinin sık kullanımı, insanların bu konuda duyarlı olmalarını ve dikkat etmelerini sağlamaktadır. 'Zalimler' kelimesi ise, zulmün sonuçlarını ve zalimlerin akıbetini hatırlatmakta, okuyucular için bir uyarı niteliği taşımaktadır. 'Geldi' kelimesinin yer alması ise, olayların ve durumların aniden gerçekleşebileceğini ifade eder.