En'âm Suresi 71. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | De ki: Allah'ı bırakıp da bize ne faydaları dokunan, ne zararları erişen şeylere mi ibadet edelim ve Allah bize doğru yolu gösterdikten sonra tekrar geriye mi dönelim, hani Şeytanların şaşırtıp sersem bir halde çöle düşürmek istedikleri adam gibi, halbuki arkadaşları, bize gel diye onu doğru yola çağırıp durmadadır. De ki: Şüphe yok ki Allah'ın gösterdiği yoldur doğru yol ve bize, alemlerin Rabbine teslim olmamız emredildi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | De ki: “Allah’ı bırakıp da bize faydası olmayan, zararı da dokunmayan şeylere mi tapalım? Allah, bizi hidayete kavuşturduktan sonra gerisingeri (şirke) mi döndürülelim? Arkadaşları ‘bize gel!’ diye doğru yola çağırdıkları hâlde, yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşıp şeytanların ayarttığı kimse gibi mi (olalım)?” De ki: “Hiç şüphesiz asıl doğru yol Allah’ın yoludur. Bize âlemlerin Rabbine boyun eğmek emrolundu.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki: "Biz Allah'ı bırakıp da bize fayda veya zarar vermeyen şeylere mi yalvaralım? Allah bizi doğru yola kavuşturduktan sonra ardımıza mı dönelim? Arkadaşları, bize gel, diye doğru yola çağırdıkları halde yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşıp, şeytanların ayartarak uçuruma çektikleri ahmak gibi mi olalım?". De ki: "Allah'ın gösterdiği yol, yegane doğru yoldur. Bize, bütün âlemlerin Rabb'ine teslim olmamız emrolundu". |
Mehmet Okuyan Meali | De ki: “Allah’ı bırakıp da bize yarar da zarar da veremeyecek olan şeylere mi yalvaralım? Allah bizi doğru yola ulaştırdıktan sonra, halkının ‘Bize gel!’ diye doğru yola çağırdıkları hâlde, şeytanların ayartıp şaşkın şaşkın yeryüzünde dolaştırdığı kimse gibi topuklarımız üzerinde gerisin geri (inkârcılığa) mı döndürüleceğiz?” De ki: “Şüphesiz ki Allah’ın rehberliği, gerçek rehberliktir. Bize ‘âlemlerin Rabbine teslim olmamız’ emredilmiştir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Biz Allah Teâlâ'dan başka bize ne faide ve ne de zarar veremiyecek şeylere tapar mıyız? Ve bize Allah Teâlâ hidâyet etmişken ardımıza döndürülur müyüz? O kimse gibi ki, yerde şaşkınca dolaşırken kendisini şeytanlar dalâlete düşürmüştür. Halbuki, onun için birtakım arkadaşlar vardır ki, «Gel bize,» diyerek onu doğru yola çağırır dururlardı.» De ki: «Muhakkak Allah Teâlâ'nın hidâyetidir hidâyet olan, ve bize emrolunmuştur ki, âlemlerin Rabbine halisâne ibadette bulunalım.» |
Süleyman Ateş Meali | De ki: "Allah'tan başka, bize ne yarar, ne zarar vermeyen şeylere mi yalvaralım? Ve Allah bizi doğru yola ilettikten sonra, ökçelerimiz üzerinde (eski durumumuza) döndürülüp; şeytanların ayartarak şaşkın bir halde çölde bıraktıkları; arkadaşlarının ise "Bize gel!" diye doğru yola çağırdıkları kimse gibi (şaşkın bir duruma) mı düşelim?" De ki: "Yol gösterme, ancak Allah'ın yol göstermesidir. Bize, alemlerin Rabbine teslim olmamız emredilmiştir." |
Süleymaniye Vakfı Meali | De ki “Allah ile aranıza koyduklarınızdan bize ne yarar sağlayacak, ne de zarar verebilecek olanı yardıma çağırıp da Allah bizi yola getirmişken izlerimiz üzerine gerisin geriye mi çevrilelim?" Ahalisi: “Bize gel” diye doğru yola çağırdığı halde şeytanların bir yerde arzusuna uydurup şaşkına çevirdiği kimse gibi mi olalım?” De ki “Doğru yol Allah'ın yoludur. Biz, varlıkların Rabbine teslim olma emri aldık.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | De ki: "Allah'ın berisinden, bize yarar da zarar da veremeyecek şeylere mi yakaralım? Allah bize kılavuzluk ettikten sonra ökçelerimiz üstüne geri mi döndürelim? O kişi gibi, şeytanlar kendisini ayartıp yeryüzünde şaşkın dolaşır hale getirmişlerdir. Oysaki onun, "Bize gel!" diye doğruya ve güzele çağıran arkadaşları vardır." De ki: "Allah'ın kılavuzluğudur gerçek kılavuzluk. Âlemlerin Rabbi Allah'a teslim olmakla emrolunduk biz." |
En'âm Suresi 71. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | En'âm |
Sure Numarası | 6 |
Ayet Numarası | 71 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 8 |
Kur'an Sayfası | 151 |
Toplam Harf Sayısı | 346 |
Toplam Kelime Sayısı | 65 |
En'âm Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genellikle tevhid inancı, ahiret ve ilahi buyruklar üzerinde durur. Ayet 71 ise, inananların Allah'a olan bağlılıklarını sorgulayan bir retorik ile başlar. Burada, Allah'ı bırakıp da fayda veya zarar vermeyen diğer varlıklara tapmanın mantıksızlığı vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, insanın doğru yolda kalması gerektiği ve şeytanların insanları sapkınlığa sürükleyecek yollar arayabileceği dile getirilmektedir. Doğru yolun Allah'ın yolu olduğu ve âlemlerin Rabbine teslim olmanın gerekliliği öğütlenmektedir. Ayet, insanların doğru yoldan sapmalarının nasıl bir sonuç doğuracağına dair bir uyarı niteliğindedir. Ayrıca, 'bize gel' diye çağrılan insanların durumu, toplumsal bir dayanışma ve doğru yolda kalma çabası olarak da yorumlanabilir. Ayette, inananların Allah'ın kılavuzluğuna olan güvenleri ve bu güvenin onları doğru yolda tutma arzusu açıkça ifade edilmektedir. Dolayısıyla, bu ayet hem bireysel bir inanç sorgulaması hem de toplumsal bir bilinç oluşturma çabası olarak da değerlendirilebilir.
En'âm Suresi 71. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
تَارَكَ | bırakmak |
فَائِدَةٌ | fayda |
ضَرَرٌ | zarar |
هَدَى | rehberlik |
صَوَابٌ | doğru |
دَعَاكَ | çağırmak |
صَحِيحٌ | doğru |
Ayetin tecvid kurallarında bazı idgam ve med durumları bulunmaktadır. Özellikle bazı kelimelerde uzatma ve birleşmeler gözlemlenebilir.
En'âm Suresi 71. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
اللَّهُ | Allah | 2699 |
حَقٌّ | doğru | 210 |
دَعَا | çağırmak | 43 |
Bu kelimeler Kur'an'da sıkça geçmektedir. 'Allah' kelimesi, İslam dininin merkezini oluşturan Tanrı fikrini temsil ettiği için sık kullanılır. 'Doğru' kelimesi ise, inançların ve eylemlerin gerçekliğini ve doğruluğunu ifade ettiği için önemli bir yer taşır. 'Çağırmak' kelimesi, toplumsal ilişkilerde ve dini davetlerde önemli bir anlam taşır ve bu nedenle de ayetlerde yer bulmaktadır.
اللَّهُ
2699
حَقٌّ
210
دَعَا
43
En'âm Suresi 71. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Allah'ı bırakıp da bize ne faydaları dokunan, ne zararları erişen şeylere mi ibadet edelim | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Allah’ı bırakıp da bize faydası olmayan, zararı da dokunmayan şeylere mi tapalım? | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Biz Allah'ı bırakıp da bize fayda veya zarar vermeyen şeylere mi yalvaralım? | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Allah’ı bırakıp da bize yarar da zarar da veremeyecek olan şeylere mi yalvaralım? | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Biz Allah Teâlâ'dan başka bize ne faide ve ne de zarar veremiyecek şeylere tapar mıyız? | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Allah'tan başka, bize ne yarar, ne zarar vermeyen şeylere mi yalvaralım? | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Allah ile aranıza koyduklarınızdan bize ne yarar sağlayacak, ne de zarar verebilecek olanı yardıma çağırıp | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Allah'ın berisinden, bize yarar da zarar da veremeyecek şeylere mi yakaralım? | Modern |
Tablodaki ifadeler, meallerin dilsel ve üslup açısından farklılıklarını göstermektedir. 'Fayda' ve 'zarar' kelimeleri, çoğu mealde benzer bir şekilde kullanılmıştır, bu da bu kavramların önemini yansıtır. Bazı meallerde 'tapmak' ifadesi kullanılırken, diğerlerinde 'yalvarmak' gibi farklı ifadeler tercih edilmiştir. Bu durum, kelimelerin tercihinde farklı üslup ve tonların etkisi olduğunu göstermektedir. Geleneksel mealler genellikle daha ağır bir dil kullanırken, modern mealler daha sade ve anlaşılır bir dil tercih etmiştir. Yani, bazı kelimeler eş anlamlı olarak kullanılsa da, üslupsal farklılıklarla anlamda değişiklikler gözlemlenebilir.