En'âm Suresi 93. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Allah'a boş yere iftira edenden, yahut, kendisine hiçbir şey vahyedilmediği halde bana da vahyedildi diyenden ve Allah'ın indirdiği hükümlere benzer hükümleri ben de yakında indireceğim diye söylenenden daha zalim kimdir ki? Meleklerin, ellerini uzattıkları ve delillerine karşı ululuk satmak istediğinizden ve haksız olarak Allah hakkında söylediğiniz şeylerden dolayı horlukla cezalandırılacak, aşağılık bir azaba uğrayacaksınız, haydi, kurtarın bugün canlarınızı dedikleri zaman o zalimlerin, ölümün şiddetiyle nasıl kıvrandıklarını bir görmelisin. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Allah’a karşı yalan uyduran veya kendine bir şey vahyedilmemişken, “Bana vahyolundu” diyen, ya da “Allah’ın indirdiğinin benzerini ben de indireceğim” diye laf eden kimseden daha zalim kimdir? Zalimlerin şiddetli ölüm sancıları içinde çırpındığı; meleklerin, ellerini uzatmış, “Haydi canlarınızı kurtarın! Allah’a karşı doğru olmayanı söylediğiniz, ve O’nun âyetlerinden kibirlenerek yüz çevirdiğiniz için bugün aşağılayıcı azap ile cezalandırılacaksınız” diyecekleri zaman hâllerini bir görsen! |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah'a karşı yalan uyduran, yahut kendisine hiçbir şey vahyolunmadığı halde: "bana vahyedildi" diyen ve: "Allah'ın indirdiği gibi bir kitap da ben indireceğim" diye iddiada bulunandan daha zalim kim olabilir? O zalimlerin halini ölüm şiddeti içindeyken bir görsen! Melekler onlara ellerini uzatırlar ve:" Ruhunuzu teslim edin. Bugün, Allah'a karşı haksız şeyler söylediğinizden ve O'nun âyetlerine karşı böbürlenmenizden dolayı alçaltıcı bir azapla cezalandıralacaksınız" derler. |
Mehmet Okuyan Meali | Allah’a iftira edenden veya kendisine hiçbir şey vahyedilmemişken “Bana da vahyolundu.” diyenden ve “Ben de Allah’ın indirdiği ayetlerin benzerini indireceğim!” diyenden daha zalim kim olabilir ki! Ölümün (boğucu) dalgaları içinde, melekler de ellerini uzatmış, onlara “Canlarınızı çıkarın!” derken o zalimlerin hâlini bir görsen! Allah hakkında gerçek olmayanı söylemeniz ve O’nun ayetlerine karşı kibirlilik taslamış olmanız nedeniyle bugün alçaklık azabı ile cezalandırılacaksınız! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve daha zalim kim vardır o kimseden ki, yalan yere Allah Teâlâ'ya iftirada bulunmuş, veya kendisine bir şey vahyedilmediği halde, «Bana vahyolundu,» demiş ve «Ben de Allah'ın indirdiğinin mislini indireceğim,» diye iddiada bulunmuş olur. Görecek olsan o zaman ki, zalimler ölüm gamerâtı içinde kalacak, onlara melekler de ellerini uzatarak: «Çıkarınız canlarınızı! Bugün zillet azabıyla cezalanacaksınız, Allah Teâlâ'ya karşı hak olmayanı söyler olduğunuzdan ve onun âyetlerinden böbürlenerek kaçtığınızdan dolayı,» diyeceklerdir. |
Süleyman Ateş Meali | Allah'a karşı yalan uydurandan, ya da kendisine bir şey vahyedilmemiş iken "Bana vahyolundu" diyenden ve "Ben de Allah'ın indirdiği gibi indireceğim!" diyenden daha zalim kim olabilir? O zalimler ölüm dalgaları içinde, melekler ellerini uzatmış: "Haydi canlarınızı çıkarın, Allah'a gerçek olmayanı söylemenizden ve O'nun ayetlerine karşı büyüklük taslamanızdan ötürü, bugün alçaklık azabıyla cezalandırılacaksınız!" (derken) onların halini bir görsen! |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bir yalanı Allah’a atfedenden veya kendisine bir şey vahyedilmemiş iken “Bana vahiy geldi” diyen yahut “Allah'ın indirdiği gibisini ben de indireceğim" sözünü söyleyen kişinin yaptığından daha büyük yanlışı kim yapabilir? Ölümün bütün etkileri ortaya çıktığında yanlışlar içindeki o kimseleri bir görsen. Melekler ellerini uzatıp şöyle derler: “Ruhlarınızı çıkarın. Bugün alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız. Bu ceza, Allah'a karşı gerçek dışı şeyler söylemiş olmanıza ve büyüklük taslayarak âyetlerinden uzaklaşmanıza karşılıktır." |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yalan düzüp Allah'a iftira eden veya kendine bir şey vahyedilmediği halde "Bana vahyedildi" diyen kişi ile, "Allah'ın ayet indirdiği gibi ben de indireceğim" diyen kimseden daha zalim kim vardır! Bir görsen o zalimleri ölüm dalgaları içindeyken. Melekler ellerini uzatmış, "Çıkarın canlarınızı!" diye! Bugün zillet azabıyla cezalandırılacaksınız; çünkü Allah'a karşı gerçek dışı şeyler söylüyordunuz ve çünkü O'nun ayetlerine karşı büyüklük taslıyordunuz. |
En'âm Suresi 93. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | En'âm |
Sure Numarası | 6 |
Ayet Numarası | 93 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 8 |
Kur'an Sayfası | 157 |
Toplam Harf Sayısı | 289 |
Toplam Kelime Sayısı | 52 |
En'âm Suresi, Mekke döneminde inen bir sûredir. Bu sûre, özellikle tevhid inancı, peygamberlik, ahiret hayatı ve Allah'a karşı sorumluluk gibi konuları işleyerek müminlere hitap eder. 93. ayet, Allah'a iftira edenler ve kendilerine vahiy gelmediği halde bunu iddia edenlerin zalimliklerine dikkat çeker. Ayette, bu kişilerin ölüm anındaki durumları ve meleklerin onlara karşı tavırları betimlenmektedir. Ayet, zulmün ve yalanın sonuçlarının ne kadar ağır olduğunu ortaya koyarken, insanların kendi halinin acizliği içinde kalacaklarını hatırlatır. Özellikle Allah'ın indirdiği hükümlerle alay edenlerin sonu, aşağılayıcı bir azapla olacaktır. Bu bağlamda, ayetin genel içeriği, inanmanın ve Allah'a karşı dürüst olmanın önemini vurgular. Ayet, inananların doğru yolda kalmaları için bir uyarı niteliğindedir ve Mekke dönemi müslümanlarına yönelik bir mesaj taşır. Ayrıca, ayet üzerinden yapılan okumalarda, yönlendirici bir dil kullanılarak, Allah’a karşı yalan uyduranların sonu hakkında bir uyarı yapılmıştır.
En'âm Suresi 93. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَفْتَرِي | iftira ediyor |
وَحْي | vahiy |
زَلِيم | zalim |
عَذَاب | azap |
مَلَائِكَة | melekler |
Ayet, tecvid kuralları açısından dikkat edilmesi gereken bazı noktalara sahiptir. 'Melekler' kelimesinde 'idgam' kuralı, 'وَحْي' kelimesinde 'med' kuralı gözlemlenebilir.
En'âm Suresi 93. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَفْتَرِي | iftira | 8 |
وَحْي | vahiy | 70 |
زَلِيم | zalım | 14 |
عَذَاب | azap | 88 |
مَلَائِكَة | melekler | 88 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, bu temaların inanç, ahlak ve ibadet açısından ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır. 'İftira' ve 'zalım' temaları, doğru inanç ve davranışın önemine, vahiy ve melekler temaları ise dini öğretilerin kaynağına işaret etmektedir. Ayrıca, 'azap' kelimesinin sık kullanımı, kötü davranışların sonuçlarını hatırlatmakta ve insanları doğru yola yönlendirmeyi amaçlamaktadır.
عَذَاب
88
مَلَائِكَة
88
وَحْي
70
زَلِيم
14
يَفْتَرِي
8
En'âm Suresi 93. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Allah'a boş yere iftira edenden | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri (Yeni) | Allah’a karşı yalan uyduran | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | yalan uyduran, yahut kendisine hiçbir şey vahyolunmadığı halde | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Allah’a iftira edenden | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | yalan yere Allah Teâlâ'ya iftirada bulunmuş | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Allah'a karşı yalan uydurandan | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Bir yalanı Allah’a atfedenden | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | yalan düzüp Allah'a iftira eden | Edebi |
Tabloda görülen ifadeler arasında birçok ortak nokta bulunmaktadır. 'Allah'a iftira eden' ya da 'yalan uyduran' ifadeleri birçok mealde benzer şekilde kullanılarak, bu ayetin vurgusunu güçlendirmektedir. Bu ifadelerin tercih edilmesi, ayetin ana mesajının net bir şekilde iletilmesine yardımcı olur. Bunun yanında, bazı meallerde 'yalan yere iftira' gibi daha açıklayıcı ifadeler kullanılarak, okuyucunun anlayışını kolaylaştırmayı hedeflemektedir. Farklı meallerdeki dilsel tonlar, bazı meallerin daha edebi bir dil kullanmasıyla birlikte daha modern veya geleneksel bir üslup sergilemekte olduğu görülmektedir. Bu durum, okuyucu kitlesinin ilgisini çekmek ve mesajın etkisini artırmak adına önemli bir unsurdur.