Enfâl Suresi 67. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hiç bir peygamber, yeryüzünde kafirlere üstolup onları iyice kahretmedikçe tutsak almamıştır. Siz, geçici dünya malını istiyorsunuz, Allah'sa ahireti istemekte ve Allah, üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Yeryüzünde düşmanı tamamıyla sindirip hâkim duruma gelmedikçe, hiçbir peygambere esir almak yakışmaz. Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, hâlbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hiçbir peygamberin, yeryüzünde ağır basmadıkça (kesin zafere ulaşıp üstün gelmedikçe) esirleri olması layık değildir. Siz dünya malını istersiniz, oysa Allah ahireti kazanmanızı murad eder. Allah azizdir, hakimdir. |
Mehmet Okuyan Meali | Hiçbir peygambere yeryüzünde ağır basıncaya (kesin bir zafere ulaşıncaya) kadar, (yanında) esirler bulundurmak yakışmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, Allah ise (sizin için) ahireti istiyor. Allah güçlüdür, doğru hüküm verendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hiç bir peygamber için yerde tamamen kuvvetlenmedikçe esirler edinmesi muvafık değildir. Siz dünya menfaatini istersiniz. Allah Teâlâ ise ahireti irâde buyurur. Ve Allah Teâlâ azîzdir, hakîmdir. |
Süleyman Ateş Meali | Yeryüzünde ağır bas(ıp küfrün belini iyice kır)ıncaya kadar hiçbir peygambere esirler sahibi olmak yakışmaz. Siz, geçici dünya malını istiyorsunuz, Allah ise (sizin için) ahireti istiyor. Allah daima üstün, hüküm ve hikmet sahibidir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Savaş alanında düşmanı etkisiz hale getirinceye kadar hiçbir nebinin esir alma hakkı yoktur. Siz, dünya malını (hemen elde edeceğinizi) istiyorsunuz. Allah ise Ahireti (sonrasını) istiyor. Üstün olan ve doğru kararlar veren Allah’tır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Hiçbir peygamber için, yeryüzünde ağır basmadıkça, esirlere sahip olmak uygun değildir. Siz şu iğreti dünyanın nimetini istiyorsunuz; Allah ise âhireti istiyor. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. |
Enfâl Suresi 67. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Enfâl |
Sure Numarası | 8 |
Ayet Numarası | 67 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 189 |
Toplam Harf Sayısı | 192 |
Toplam Kelime Sayısı | 38 |
Enfâl Suresi, İslam'ın ilk yıllarında, Müslümanların Medine'deki varlıklarını güçlendirmelerine ve Mekke müşrikleriyle olan çatışmalarına dair çeşitli konuları ele alır. Bu sure, özellikle Bedir Savaşı'na ve savaştan sonra oluşan durumlara odaklanır. Ayet 67, peygamberlerin yeryüzündeki otoritesinin geçerliliği ile ilgili önemli bir noktaya dikkat çekmektedir. Peygamberlerin esir alabilmesi için düşmanın tamamen etkisiz hale getirilmesi gerektiğini vurgularken, Müslümanların dünya menfaatlerinden daha çok ahiret hedefleri üzerinde durmaları gerektiğini ifade eder. Bu bağlamda, ahiretin önemi ve Allah’ın mutlak gücü vurgulanır. Mekki bir sure olan Enfâl, genel olarak savaş, zafer, ve ahiret hayatı gibi konuları işleyerek, Müslüman topluluğun moral ve motivasyonunu yükseltmeyi amaçlamaktadır. Ayet, özellikle savaş stratejileri ve ahlaki değerler açısından da yorumlanabilir. Müslümanların dünya malına olan düşkünlüğü ile Allah’ın ahireti istemesi arasındaki çatışma, ruhsal bir derinlik sunarak inananların hedeflerini yeniden değerlendirmelerine yardımcı olmayı amaçlar.
Enfâl Suresi 67. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
نَبِيٌّ | peygamber |
أَسْرَى | esirler |
كُفَّارٌ | kafirler |
دُنْيَا | dünya |
آخِرَةٌ | ahiret |
Ayet içindeki kelimelerde tecvid açısından dikkat çeken noktalar arasında, 'نَبِيٌّ' kelimesinde 'idgam' kuralı söz konusu olup, harekesiz bir 'ن' harfi ile 'ب' harfi arasındaki geçişte ses uyumu sağlanmıştır. Ayrıca 'كُفَّارٌ' kelimesinde 'madd' kuralı ile uzun bir ses uzatması dikkat çekmektedir.
Enfâl Suresi 67. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
نَبِيٌّ | peygamber | 78 |
أَسْرَى | esirler | 23 |
كُفَّارٌ | kafirler | 36 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sık geçmesi, İslam'ın temel konularından biri olan peygamberlik ve onun getirdiği sorumluluklar üzerinde durulmasından kaynaklanmaktadır. 'نَبِيٌّ' kelimesi, peygamberlerin kıyamete kadar süren misyonunu ve insanlara, Allah'ın mesajını iletme görevini temsil eder. 'أَسْرَى' kelimesi ise savaş, zulüm ve insanlık halleri gibi konularla ilgili olarak sıkça ele alınır. 'كُفَّارٌ' ise, inançsızlık ve onun sonuçları üzerine yoğunlaşarak, Müslümanların karşılaştığı zorlukları ve bunlarla nasıl başa çıkacaklarını anlamalarına yardımcı olur.
نَبِيٌّ
78
كُفَّارٌ
36
أَسْرَى
23
Enfâl Suresi 67. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | tutsak almamıştır | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | esir almak yakışmaz | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | esirleri olması layık değildir | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | esirler bulundurmak yakışmaz | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | esirler edinmesi muvafık değildir | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | esirler sahibi olmak yakışmaz | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı Meali | esir alma hakkı yoktur | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | esirlere sahip olmak uygun değildir | Açıklayıcı |
Verilen mealler incelendiğinde, 'esir almak' veya 'esirler edinmek' gibi ifadelerin çoğu mealde benzer şekillerde tercih edildiği görülmektedir. Bu ifadelerin ortak kullanımı, ayetin ana temasını vurgulamak amacıyla dilsel olarak güçlü bir bağ kurmak için tercih edilmiş olabilir. Ancak, 'tutsak almamıştır' ve 'esir alma hakkı yoktur' gibi ifadelerde, seçimler arasında belirgin bir farklılık göze çarpmaktadır. Bir taraftan 'tutsak almak' ifadesi daha genel ve açıklayıcı bir dil kullanırken, diğer taraftan 'esir alma hakkı yoktur' ifadesi, daha kesin ve kuralcı bir dil tonuna sahiptir. Bu durum, meallerin dilsel ve anlam açısından farklılıklarını yansıtmakta ve okuyucuya alternatif anlayış yolları sunmaktadır.