Fatır Suresi 31. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Sana vahyettiğimiz kitap, gerçektir, önceki kitapların gerçekliğini bildirmededir; şüphe yok ki Allah, kullarından haberdardır ve onları görür. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | (Ey Muhammed!) Sana vahyettiğimiz kitap (Kur’an), kendinden öncekini tasdik eden hak kitaptır. Şüphesiz Allah (kullarından) hakkıyla haberdardır. Onları hakkıyla görür. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kitaplar içinde sana vahyettiğimiz kitap da kendinden öncekileri tasdik edici olmak üzere bir haktır. Şüphe yok ki, Allah, kullarının bütün hallerinden haberdardır ve her şeyi görendir. |
Mehmet Okuyan Meali | Sana vahyettiğimiz kitap, kendinden önceki (kitapların aslı)nı doğrulayan gerçektir. Şüphesiz ki Allah kullarından haberdardır, görendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve sana kitaptan vahyettiğimiz, kendisinden evvelkileri tasdik edici olarak haktır. Şüphe yok ki, Allah kullarından tamamıyla haberdardır ve (her şeyi) görücüdür. |
Süleyman Ateş Meali | Kitaptan sana vahyettiğimiz, kendinden öncekini doğrulayan gerçektir. Allah kulların(ın her halini) haber alandır, görendir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Sana indirdiğimiz bu kitap tümüyle gerçeklerden oluşur ve öncekileri kendine olanla tasdik eder. Elbette Allah, kullarının içini bilir ve onları görür. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Kitap'tan sana vahyettiğimiz, kendinden öncekini tasdikleyici hakkın ta kendisidir. Allah, kullarından tam haberdardır, onları iyice görmektedir. |
Fatır Suresi 31. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Fatır |
Sure Numarası | 35 |
Ayet Numarası | 31 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 451 |
Toplam Harf Sayısı | 107 |
Toplam Kelime Sayısı | 18 |
Fatır Suresi, Mekke döneminde inen bir suredir ve genel olarak Allah'ın yaratma kudretine, varlıkların düzenine ve insanın yaratılışına dair temaları ele alır. Bu surenin temel konuları arasında Allah'ın birliği, yaratılışın mucizeleri ve insanın bu yaratılış içindeki konumu ve sorumlulukları bulunmaktadır. Ayet 31, toplumsal ve bireysel hayatın doğrultusunu belirleyen bir rehber niteliğindeki Kur'an'ı, diğer ilahi kitaplarla olan ilişkisi üzerinden tanıtarak, bu kitapların birbirine nasıl bir bütünlük oluşturduğunu ifade etmektedir. Bu bağlamda, ayetin önemli bir mesajı da, Allah’ın kullarına karşı olan bilgisi ve gözetimi hakkında bilgi vermesidir. Bu durum, iman edenlerin sadece dışsal olanla değil, içsel durumlarıyla da Allah’a karşı sorumlu olduklarını hatırlatır. Ayet, genel olarak tüm insanlara hitap etmekte ve onları, kendilerine gönderilen ilahi mesajı ciddiye almaya davet etmektedir. Ayrıca, bu ayet, Kur'an'ın otoritesini pekiştirirken, öncekilerin de doğrulanması gerektiğinin altını çizmektedir. Fatır Suresinin diğer ayetleriyle birlikte, insanları, daha yüksek bir bilinçle yaşamaya teşvik eden bir metin işlevi görmektedir.
Fatır Suresi 31. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
وَحَيْنَ | ve vahyettik |
كِتَابٌ | kitap |
حَقٌّ | hak |
يَعْلَمُ | bilir |
يَرَى | görür |
Ayet, tecvid açısından nazar edildiğinde, "وَحَيْنَ" kelimesindeki idgam ve "يَعْلَمُ" ve "يَرَى" kelimelerinde med kuralları göz önünde bulundurulmalıdır.
Fatır Suresi 31. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كِتَابٌ | kitap | 63 |
حَقٌّ | hak | 39 |
يَعْلَمُ | bilir | 35 |
Bu kelimeler, Kur'an'ın genelinde sıkça kullanılan terimlerdir. "Kitap" kelimesi, Allah'ın vahyettiği metinlerin önemli bir unsuru olarak, insanlara doğru yolu göstermesi bakımından ön plana çıkar. "Hak" kelimesi de, insanlara doğru olanı anlatma noktasında sıklıkla yer bulmaktadır; çünkü bu ayetler hak olanı belirtme görevi taşımaktadır. 'Yalnızca Allah'ın bilmesi' ve 'görmesi' ise, insanın her halini, içsel durumunu ve niyetini bilmenin önemini vurgular ve dolayısıyla bu kelimelerin tekrar tekrar kullanılması, insanlara dikkat çekmek için bir yöntemdir.
كِتَابٌ
63
حَقٌّ
39
يَعْلَمُ
35
Fatır Suresi 31. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | gerçektir, önceki kitapların gerçekliğini bildirmededir | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | kendinden öncekini tasdik eden hak kitaptır | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | kendinden öncekileri tasdik edici olmak üzere bir haktır | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | kendinden önceki (kitapların aslı)nı doğrulayan gerçektir | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | kendisiyle evvelkileri tasdik edici olarak haktır | Geleneksel |
Süleyman Ateş | kendinden öncekini doğrulayan gerçektir | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | öncekileri kendine olanla tasdik eder | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | kendinden öncekini tasdikleyici hakkın ta kendisidir | Edebi |
Mealler arasında en çok öne çıkan ortak ifade "kendinden öncekini tasdik eden/ doğrulayan hak kitap" ifadesidir. Bu ifade, Kur'an'ın önceki kitaplarla olan ilişkisini vurgulamakta ve her mealde benzer bir biçimde yer bulmaktadır. Bu durum, Kur'an'ın diğer kitaplarla olan devamlılığını ve doğruluğunu pekiştirdiği için tercih edilmiş olabilir. Dikkat çeken farklılıklar ise, bazı meallerde "gerçek" veya "hak" gibi kelimelerin kullanımıdır. Bazı meallerde "hak" ifadesi öne çıkarken, bazıları "gerçek" terimini tercih etmektedir. Bu, kelimelerin anlamındaki ince nüanslardan kaynaklanmaktadır; zira "hak" kelimesi, genellikle dini ve felsefi bir doğruluk belirtirken, "gerçek" daha somut bir anlamda karşımıza çıkıyor. Böylece, bu ifadelerin kullanımı, meal sahibinin üslubuna ve hedef kitleye göre değişkenlik göstermektedir.