Fatır Suresi 37. Ayet
وَهُمْ
يَصْطَرِخُونَ
ف۪يهَاۚ
رَبَّنَٓا
اَخْرِجْنَا
نَعْمَلْ
صَالِحاً
غَيْرَ
الَّذ۪ي
كُنَّا
نَعْمَلُۜ
اَوَلَمْ
نُعَمِّرْكُمْ
مَا
يَتَذَكَّرُ
ف۪يهِ
مَنْ
تَذَكَّرَ
وَجَٓاءَكُمُ
النَّذ۪يرُۜ
فَذُوقُوا
فَمَا
لِلظَّالِم۪ينَ
مِنْ
نَص۪يرٍ۟
٣٧
Vehum yastariḣûne fîhâ rabbenâ aḣricnâ na’mel sâlihan ġayra-lleżî kunnâ na’mel(u)(c) eve lem nu’ammirkum mâ yeteżekkeru fîhi men teżekkera vecâekumu-nneżîr(u)(s) feżûkû femâ lizzâlimîne min nasîr(in)
Fatır Suresi 37. Ayet Meâlleri

Fatır Suresi 37. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Fatır |
Sure Numarası | 35 |
Ayet Numarası | 37 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 21 |
Kur'an Sayfası | 471 |
Toplam Harf Sayısı | 209 |
Toplam Kelime Sayısı | 38 |
Fatır Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir ve genel teması Allah'ın kudreti, yaratıcılığı ve insanın bu yaratılış karşısındaki durumu üzerinedir. Sura, insanlara evrendeki düzeni, Allah'ın yarattığı her şeyin amacını ve insanların bu yaratım karşısındaki sorumluluklarını hatırlatır. Ayet 37 ise, cehennemdeki insanların, pişmanlık içinde Rabb'lerine seslenerek, dünyada yaptıkları kötü işler dışında yeni, salih işler yapmak istemeleri üzerine kurulu bir diyalog sunar. Bu, insanın dünyada yaşarken yaptığı hataların farkına varmasının ve ahiretteki pişmanlığının sembolik bir ifadesidir. Ayet, insanlara verilen sürenin sınırlı olduğunu ve uyarıcıların gelmesine rağmen insanların nasıl da yanılgıya düştüğünü vurgular. Bu bağlamda, ayet, hem cehennemin azabını hem de zalimlerin durumunu ortaya koyarak, insanlara düşünmeleri için bir fırsat sunar. Bu tür temalar, Mekki surelerde sıkça görülür; zira bu dönem, inanç, ibadet ve ahiret konularının öne çıktığı bir süreçtir.
Fatır Suresi 37. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
فَرِيْدَةٌ | Bağırmak |
رَبَّنَا | Rabbimiz |
اِخْرِجْنَا | Bizi çıkar |
مَا | Ne |
عَمَلْنَا | Yaptık |
Ayette, bazı önemli dil bilgisi kuralları bulunmaktadır. Özellikle, idgam ve med kuralları sıklıkla uygulanmaktadır. Harflerin birbirine geçişi ve uzatma kuralları, ayetin akışında ritim ve uyum sağlamaktadır.
Fatır Suresi 37. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
رَبَّنَا | Rabbimiz | 17 |
اِخْرِجْنَا | Bizi çıkar | 6 |
عَمَلْنَا | Yaptık | 15 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça geçmektedir çünkü İnsanların Allah'a yönelişini ve acziyetini, yaptıkları kötü amellerden ötürü pişmanlıklarını ifade etmektedir. Özellikle 'Rabbimiz' ifadesi, insanın yaratıcıya olan bağlılığını ve ona sığınma ihtiyacını vurgular. 'Bizi çıkar' ifadesi ise, cehennem azabından kurtulma isteğini dile getirir. 'Yaptık' kelimesi ise, insanların eylemlerini ve bunların sonuçlarını hatırlatmaktadır.
رَبَّنَا
17
عَمَلْنَا
15
اِخْرِجْنَا
6
Fatır Suresi 37. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Rabbimiz, bizi çıkar | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Bizi buradan çıkar ki | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Yapageldiklerimizden başka | Edebi |
Mehmet Okuyan | Yaptıklarımızın dışında | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Yapmakta olduğumuzdan başka | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Öğüt alacak olanın | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Yaptığımızdan başka, yararlı iş işleyelim | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | Önceden yaptığımızdan başka | Modern |
Tablodan görüldüğü üzere, 'Rabbimiz, bizi çıkar' ifadesi çoğu mealde ortak bir şekilde kullanılmıştır. Bu ifade, ayetin ana temasını oluşturan cehennem azabından kurtulma isteği ve Allah'a yönelme anlamını taşır. Bununla birlikte, 'yapmakta olduğumuzdan başka' gibi ifadelerde bazı farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıklar, meal yazarlarının kullandıkları dil ve üsluptaki çeşitliliği yansıtmaktadır. Bazı mealler daha açıklayıcı bir dil kullanırken, bazıları daha geleneksel ve edebi bir üslup tercih etmiştir. Dolayısıyla, mealler arasındaki bu farklılıklar, anlam açısından bazı nüanslar oluşturmakta; ancak genel olarak aynı temayı işlemektedirler.
Fâtır Sûresi 37. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Ahiret yurdunun nimetleri, dünya hayatı ile kıyaslandığında çok daha büyüktür.
- Âl-i İmrân Sûresi 14. Ayet: Bu ayette dünya hayatındaki geçici zevklerin yanıltıcı olduğu ve ahiretin kalıcı nimetlerinin daha değerli olduğu vurgulanmaktadır. Fatır 37. ayet ile bu bağlamda ilişkilidir.
- Nahl Sûresi 30. Ayet: Bu ayette inananların gideceği cennet, onların gerçek anlamda mutluluk bulacakları yerdir. Fatır 37. ayetle bağlantılı olarak ahiretin sunmuş olduğu ebedi hayatın önemi ifade edilmektedir.
- Mü´minûn Suresi 111. Ayet: Bu ayette, ahiretteki yaşamın dünya hayatından çok daha üstün olduğu dile getirilmektedir. Fatır 37. ayet ile ahiret yaşamının yüceliği ve bu yüceliğin insan hayatındaki önemi konu edilmektedir.
Fatır Suresi 37. ayeti, ahiret hayatının dünyadaki hayatla kıyaslanamayacak kadar değerli olduğunu belirtirken; Al-i İmran, Nahl ve Müminun surelerindeki ayetlerle birlikte, dünya hayatının geçiciliği ve ahiret nimetlerinin kalıcılığı üzerine derinlemesine bir anlayış sunmaktadır. Bu ayetler, inananların ahirete yönelmeleri gerektiğini ve bu yolda sabırlı olmalarının önemini vurgulayan bir bütünlük oluşturur.
Okumak istediğin ayeti seç