Fatır Suresi 38. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Şüphe yok ki Allah göklerdeki gizli şeyleri de bilir, yeryüzündeki gizli şeyleri de; şüphe yok ki o, gönüllerde olanları da bilir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. Şüphesiz O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şüphe yok ki Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Elbette o, sinelerin içinde olanları da bilir. |
Mehmet Okuyan Meali | Şüphesiz ki Allah göklerin ve yerin [gayb]ını (bilinemeyenlerini) bilendir. O, göğüslerin (kalplerin) içinde olanı da bilendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki Allah, göklerin ve yerin gaybına alîmdir. Muhakkak ki O, sinelerde gizli olanları tamamıyla bilendir. |
Süleyman Ateş Meali | Allah göklerin ve yerin gaybını bilendir. O, göğüslerin özünü bilir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah, göklerin ve yerin bilinmeyenlerini (gaybını) bilir. Kalplerde olanı bilen de odur. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir/Alîm'dir. O, göğüslerin özündekini de çok iyi bilir. |
Fatır Suresi 38. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Fatır |
Sure Numarası | 35 |
Ayet Numarası | 38 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 503 |
Toplam Harf Sayısı | 110 |
Toplam Kelime Sayısı | 23 |
Fatır Suresi, Mekki döneminde inmiş olan ve genel olarak Allah'ın yaratma gücüne, kudretine ve insanın O'nun önündeki acizliğine vurgu yapan bir suredir. Bu surede, evrendeki her şeyin yaratılışının bir hikmeti olduğu, insanın doğası ve Allah'ın bilgisi üzerinde durulmaktadır. Ayet 38, Allah'ın her şeyi, özellikle de insanların kalplerinde olanları bildiğini, bir anlamda insanların iç dünyasını ve gizli düşüncelerini en iyi şekilde bilen olduğunu vurgulamaktadır. Bu bağlamda, ayet insanlara, Allah'ın her şeyi kuşatan bilgisi karşısında kendilerini sorgulamaları gerektiğini hatırlatmaktadır. İnsanın içsel düşünceleri, hisleri ve niyetleri ile ilgili bir derinlik taşıyan bu ayet, inananlar için bir uyarı ve aynı zamanda bir teselli niteliği taşır. Yaratıcının her şeyi bilmesi, insanın kendini ifade etme biçiminden bağımsız olarak, Allah'ın bilgisine ve adaletine olan güveni pekiştirir. Dolayısıyla, bu ayet insanlara sadece dışsal eylemlerinin değil, içsel niyet ve duygularının da önem taşıdığını hatırlatmaktadır.
Fatır Suresi 38. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
شَيْءٍ (şey) | şey |
غَيْبَ (gayb) | bilinmeyen |
عَلِيمٌ (alim) | bilgili |
سُرُرَ (sürur) | kalp |
يَعْلَمُ (ya'lem) | bilmek |
Ayet içerisinde bazı kelimelerin özel tecvid kuralları vardır. Örneğin, 'يَعْلَمُ' kelimesindeki 'مُ' harfi idgam uygulanmış bir şekilde okunabilir. Ayrıca, 'غَيْبَ' kelimesinde med (uzatma) kuralı uygulanmaktadır.
Fatır Suresi 38. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
غَيْبَ | bilinmeyen | 6 |
عَلِيمٌ | bilgili | 17 |
سُرُرَ | kalp | 4 |
Ayet içinde geçen 'غَيْبَ' (gayb), 'عَلِيمٌ' (alim) ve 'سُرُرَ' (sürü) kelimeleri, Kur'an'da farklı bağlamlarda sıkça kullanılmaktadır. Bu kelimelerin yüksek geçiş sayıları, Allah'ın bilgi ve kudretinin vurgulanması için önemlidir. 'غَيْبَ' kelimesi, bilinmeyen şeylerin Allah tarafından bilindiğini ifade ederken, 'عَلِيمٌ' kelimesi, Allah'ın her şeyi bilici sıfatını belirtir. 'سُرُرَ' kelimesi ise, insanın içsel dünyasını temsil eder ve bu bağlamda önemli bir yer tutar.
عَلِيمٌ
17
غَيْبَ
6
سُرُرَ
4
Fatır Suresi 38. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | göklerdeki gizli şeyleri | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | göklerin ve yerin gaybını | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | sinelerin içinde olanları | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | göklerin ve yerin [gayb]ını | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | göklerin ve yerin gaybına alîmdir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | göklerin gaybını bilendir | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | göklerin ve yerin bilinmeyenlerini | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | göklerin ve yerin gaybını bilendir | Modern |
Tablo incelendiğinde, 'göklerin ve yerin gaybını bilendir' ifadesi birçok mealde ortak bir şekilde kullanılmıştır. Bu ifade, Allah'ın her şeyi bildiğini vurgulamakta önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle 'gayb' kelimesinin kullanılması, bilinmeyen ve gizli olanın Allah tarafından bilindiğini ifade etmekte dilsel bir gereklilik olarak öne çıkmaktadır. Bunun yanında, bazı meallerde 'sinelerin içinde olanları' gibi ifadeler kullanılarak, bireylerin içsel durumları ve duygusal hallerinin de bilindiğine vurgu yapılmıştır. Bu farklılık, meallerin dilsel tonları arasında zenginlik oluşturmakta ve okuyucuya farklı bakış açıları sunmaktadır. Sonuç olarak, mealler arasında dikkat çeken bu ifadelerin temelinde Allah'ın her şeyi bilici olduğu inancı yatmakta ve bu inanç, dilsel olarak farklı şekillerde ifade edilmektedir.