Fatır Suresi 40. Ayet
قُلْ
اَرَاَيْتُمْ
شُرَكَٓاءَكُمُ
الَّذ۪ينَ
تَدْعُونَ
مِنْ
دُونِ
اللّٰهِۜ
اَرُون۪ي
مَاذَا
خَلَقُوا
مِنَ
الْاَرْضِ
اَمْ
لَهُمْ
شِرْكٌ
فِي
السَّمٰوَاتِۚ
اَمْ
اٰتَيْنَاهُمْ
كِتَاباً
فَهُمْ
عَلٰى
بَيِّنَتٍ
مِنْهُۚ
بَلْ
اِنْ
يَعِدُ
الظَّالِمُونَ
بَعْضُهُمْ
بَعْضاً
اِلَّا
غُرُوراً
٤٠
Kul eraeytum şurakâekumu-lleżîne ted’ûne min dûni(A)llâhi erûnî mâżâ ḣalekû mine-l-ardi em lehum şirkun fî-ssemâvâti em âteynâhum kitâben fehum ‘alâ beyyinetin minh(u)(c) bel in ya’idu-zzâlimûne ba’duhum ba’dan illâ ġurûrâ(n)
Fatır Suresi 40. Ayet Meâlleri

Fatır Suresi 40. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Fatır |
Sure Numarası | 35 |
Ayet Numarası | 40 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 451 |
Toplam Harf Sayısı | 175 |
Toplam Kelime Sayısı | 38 |
Fatır Suresi, Mekke döneminde inen surelerden biridir ve genel teması yaratılış, Allah'ın kudreti ve insanın bu yaratılış karşısındaki sorumluluğudur. Bu sure, Allah'ın birliğini ve tekliğini vurgulamakta, insanların putlara tapmalarını sorgulamaktadır. Ayet 40 ise, Allah'tan başka taptıkları şeylerin gerçekliğini sorgulayan bir retorik soruyla başlamakta ve bu taptıkları şeylerin yaratım gücünden yoksun olduğunu ifade etmektedir. Bu bağlamda, ayet, müşriklerin inançlarını sorgulamakta ve onların taptıkları varlıkların herhangi bir yaratım gücüne sahip olmadığını ortaya koymaktadır. Bu surede, inkarcıların daha önceki toplumlarla aynı hataları yaptıkları ve bu hatalardan ders almadıkları belirtilmektedir. Dolayısıyla, bu ayet, insanları kendi inançlarını sorgulamaya ve yaratılmış varlıkların ötesinde yalnızca Allah'a yönelmeye teşvik etmektedir. Ayet, hem kişisel hem de toplumsal bir eleştiriyi barındırmakta ve insanların yanlış inançlarından dönmeleri gerektiğini vurgulamaktadır.
Fatır Suresi 40. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
شَرِكَاءَ | Ortaklar |
يَخْلُقُونَ | Yaratıyorlar |
كِتَابٌ | Kitap |
زَالِمِينَ | Zalimler |
وَعْدَ | Va'd |
Ayetteki kelimelerde, özellikle 'يَخْلُقُونَ' (yaratıyorlar) kelimesinin idgam kuralı ile bitişik okunması gerektiği gibi, 'زَالِمِينَ' kelimesi de med ile uzatılmalıdır.
Fatır Suresi 40. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
شَرِكَاءَ | Ortaklar | 5 |
يَخْلُقُونَ | Yaratıyorlar | 6 |
كِتَابٌ | Kitap | 22 |
Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'da sıkça kullanılması, insanın inanç ve ibadetlerinde yönlendirme ve hatırlatma amacı taşımaktadır. Özellikle 'كِتَابٌ' kelimesi, ilahi mesajların ve kitapların önemini vurgulamak adına sık kullanılırken, 'شَرِكَاءَ' ve 'يَخْلُقُونَ' kelimeleri ise insanın ortak koşma ve yaratma anlayışını sorgulamak için önemli bir yere sahiptir.
كِتَابٌ
22
يَخْلُقُونَ
6
شَرِكَاءَ
5
Fatır Suresi 40. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Gördünüz mü Allah'tan başka taptığınız ve Tanrıya eş sandığınız şeyleri? | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Allah’ı bırakıp da taptığınız ortaklarınızı gördünüz mü? | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Gördünüz ya, Allah'ı bırakıp da tapmakta olduğunuz ortaklarınızı! | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Allah’ın peşi sıra yalvardığınız ortaklarınızı bir düşünsenize! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Gördünüz mü Allah'tan gayrı kendilerine ibadet ettiğiniz şeriklerinizi? | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Siz, Allah'tan başka yalvardığınız şu tanrılarınızı gördünüz mü? | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Allah ile ortak sayarak araya koyup yardım istediklerinize baktınız mı? | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Allah'ın berisinden yakardığınız şu ortaklarınızı gördünüz mü? | Modern |
Tabloda görülen ifadeler, farklı mealler arasında anlam ve dilsel yapı açısından benzerlik ve farklılıklar göstermektedir. Çoğu meal, Allah'tan başka taptıkları ortakları sorgulamak yönünde ortak bir ifade kullanmakta. Bu, ayetin vurgusunu pekiştiren bir durumdur. Ancak, bazı meallerde daha modern ve açıklayıcı dil tercih edilirken, diğerlerinde daha geleneksel bir ton tercih edilmiştir. Örneğin, 'Gördünüz mü' ifadesi birçok mealde sıkça geçerken, 'Düşünsenize' gibi daha çağdaş ifadeler de dikkat çekmektedir. Bu farklılık, okuyucunun algısında ve anlayışında belirli bir etki yaratmaktadır. Sonuç olarak, anlamın derinliği ve ifadenin yeniliği arasında bir denge gözetilmiştir.
Fâtır Sûresi 40. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
İnsanlara, kendilerine verilen nimetleri, Allah'ın yarattıklarını düşünmeleri ve O'na şükretmeleri için çeşitli yollarla aşikâr kılmaktadır.
- Bakara Suresi 22. Ayet: Bu ayet, Allah'ın yarattığı gökleri ve yeri, insanlara bir yaratıcı olarak O'na yönelmeleri için bir işaret olarak sunar. Bu, Fatır Suresi'nde olduğu gibi, insanlara Allah'ın nimetlerini düşünmeleri gerektiğini belirten bir temayı destekler.
- İbrahim suresi 7. Ayet: Bu ayet, Allah'ın verdiği nimetler karşısında şükretmenin önemini vurgular. Fatır Suresi'ndeki ayet ile paralel olarak, şükretmenin ve nimetleri düşünenin daha fazlasını alacağı mesajını taşır.
- Nahl Sûresi 18. Ayet: Bu ayet, Allah'ın insanlara verdiği nimetleri ortaya koyar ve bunlar hakkında düşünmeyi teşvik eder. Fatır Suresi ile benzer şekilde, nimetlerin şükredilmesini gerektirdiğini ifade eder.
Fatır Suresi 40. ayeti, Allah'ın insanlara verdiği nimetlerin farkında olmalarını ve bu nimetler üzerine düşünebilmelerini teşvik eder. İlişkili ayetler de benzer şekilde, Allah'ın yarattıklarına ve verilen nimetlere dikkat çekerek, insanların şükretme ve düşünme sorumluluğunu vurgular. Tüm bu ayetler, Allah'ın varlığına ve birliğine dair bir düşünce süreçini desteklerken, aynı zamanda şükretmenin önemini de ortaya koymaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç