Fatır Suresi 42. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve bütün kuvvetleriyle adamakıllı ant içtiler Allah adına, onlara bir korkutucu gelirse ümmetler arasında doğru yolu bulan en mükemmel bir ümmet olacağız diye; fakat onlara korkutucu gelince de bu, ancak onların uzaklaşmalarını sağladı. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Müşrikler, eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse, ümmetlerden herhangi birinden daha çok doğru yol üzere olacaklarına dair en güçlü şekilde Allah’a yemin etmişlerdi. Fakat onlara bir uyarıcı gelince, bu ancak onların nefretlerini artırdı. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Olanca güçleriyle Allah'a yemin etmişlerdi ki, kendilerine uyarıcı bir peygamber gelirse, mutlaka ilerideki ümmetlerin herhagi birinden daha doğru yolda olacaklardı. Fakat kendilerine uyarıcı bir peygamber geldiği zaman bu, onların sırf ürküntüleriniartırdı. |
Mehmet Okuyan Meali | 42,43. Kendilerine bir uyarıcı gelmesi hâlinde, herhangi bir topluluktan daha doğru yolda olacaklarına dair bütün güçleriyle Allah’a yemin etmişlerdi. Fakat onlara uyarıcı gelince bu, onların sadece gerçek(ler)den uzaklaşmalarını yani yeryüzünde kibirlenmelerini ve kötülük tuzağını (kurmalarını) artırdı. Oysa kötü tuzak, sadece sahibinin başına geçer. Onlar öncekilere (uygulanan) kanunundan başka ne bekliyorlar ki! Allah’ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın! Allah’ın kanununda asla bir sapma bulamazsın. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Allah'a en kuvvetli yeminleriyle yemin ettiler ki, eğer onlara bir korkutucu (peygamber) gelecek olursa elbette ki, kendileri herhangi bir ümmetten daha ziyâde hidâyete ermiş olacaklardır. Vaktâ ki, kendilerine bir korkutucu geldi, onlara nefretten başka bir şey arttırmış olmadı. |
Süleyman Ateş Meali | Andolsun eğer kendilerine bir uyarıcı (peygamber) gelirse, her milletten daha çok doğru yolda olacaklar diye, yeminlerinin bütün gücüyle Allah'a yemin ettiler. Fakat kendilerine uyarıcı gelince, onlara Hak'tan uzaklaşmaktan başka bir katkı sağlamadı. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Kendilerine uyarıcı gelirse, toplulukların her birinden daha doğru yolda olacaklarına dair bütün güçleriyle yemin ettiler. Kendilerine uyarıcı gelince de sadece nefretleri arttı. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yeminlerinin tüm gücüyle Allah'a ant içmişlerdi ki, eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse, ümmetlerin herhangi birinden çok daha doğru bir gidiş üzere olacaklar. Fakat uyarıcı onlara gelince, bu onlara nefretle kaçıştan başka bir katkı sağlamadı. |
Fatır Suresi 42. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Fatır |
Sure Numarası | 35 |
Ayet Numarası | 42 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 22 |
Kur'an Sayfası | 458 |
Toplam Harf Sayısı | 124 |
Toplam Kelime Sayısı | 20 |
Fatır Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genelde Allah'ın kudretini, yaratılışın mucizelerini ve insanların Allah'a karşı olan sorumluluklarını anlatan temalar içerir. Bu sure, insanları doğru yola iletmek amacıyla gönderilen peygamberlere ve onların mesajlarına karşı gösterilen karşıtlıkları da ele alır. Ayet 42, özellikle müşriklerin, kendilerine uyarıcı bir peygamber geldiğinde gösterdikleri tepkiyi anlatmaktadır. Onların, bu duruma karşı koymak amacıyla verdikleri güçlü antlar ve uyarıcı geldiğinde sergiledikleri aşırı olumsuz tavırlar arasındaki çelişkiyi vurgular. Bu bağlamda, toplumların, doğru olanı kabul etmek yerine, ön yargılar ve nefretle karşılaşma eğilimde olmaları eleştirilmektedir. Zamanla, uyarıcı gelen bir peygamberin öğretilerinin kabul edilmesi gerektiği durumu karşısında, insanlık tarihinin tekrar eden bir örneği olarak, bireylerin tutumları ve inançları tasvir edilmektedir. Dolayısıyla, bu ayet, insan psikolojisi üzerine derinlemesine bir bakış açısı sunar ve itirazın yalnızca dışsal bir faktörden değil, içsel bir durumdan da kaynaklandığını göstermektedir.
Fatır Suresi 42. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أُسْتَرْسِلَ | uyarıcı |
فِي | içinde |
يَمِينٌ | yemin |
كُلَّ | her |
فِي | doğru |
Ayette geçen bazı kelimeler, dil bilgisi açısından önemli bir yere sahiptir. Örneğin, 'uyarıcı' kelimesi, Arapça'da bir muhataba hitap eden bir kavramdır ve genelde peygamberlik bağlamında kullanılır. 'Yemin' kelimesi ise, güçlü bir beyanı ve ciddi bir niyeti ifade eder. Ayrıca, cümledeki bazı kelimelerin med ve idgam kuralları gibi tecvid kurallarına tabi olduğu gözlemlenebilir.
Fatır Suresi 42. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَمِينٌ | yemin | 27 |
أُسْتَرْسِلَ | uyarıcı | 9 |
كُلَّ | her | 50 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça geçmektedir. 'Yemin' kelimesi, özellikle insanlar arasında yapılan anlaşmaların ve beyannamelerin ciddiyetini ifade etmek için sıklıkla kullanılır. 'Uyarıcı' kelimesi ise, peygamberlerin misyonunu ve insanları doğru yola iletme görevlerini vurgulamak için önem taşır. 'Her' kelimesi, kapsayıcılığı ifade eder ve Kur'an metinlerinde çeşitli bağlamlarda kullanılarak evrensel bir yaklaşımı temsil eder. Bu kelimelerin sık kullanılması, Kur'an'ın temasal bütünlüğü açısından da anlam kazanır.
كُلَّ
50
يَمِينٌ
27
أُسْتَرْسِلَ
9
Fatır Suresi 42. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Bütün kuvvetleriyle adamakıllı ant içtiler | Edebi |
Diyanet İşleri | Herhangi bir ümmetten daha çok doğru yol üzere olacaklarına dair | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Olanca güçleriyle Allah'a yemin etmişlerdi | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Bütün güçleriyle Allah’a yemin etmişlerdi | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | En kuvvetli yeminleriyle yemin ettiler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Andolsun eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse | Edebi |
Süleymaniye Vakfı | Sadece nefretleri arttı | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Nefretle kaçıştan başka bir katkı sağlamadı | Modern |
Mealler arasında, 'yemin' ve 'uyarıcı' kelimeleri gibi ifadeler sıkça kullanılmaktadır. Bu kelimelerin çoğu mealde tercih edilmesi, ayetin ana temasını daha anlaşılır kılmak amacıyla yapılmış bir seçimdir. 'Yemin' ve 'doğru yol' ifadeleri, Allah'a olan inancı ve peygamberlerin mesajının önemini vurgulamak için kullanılmıştır. Ancak bazı meallerde kullanılan ifadeler, dilsel ton açısından farklılık göstermektedir. Örneğin, 'Edebi' ve 'Geleneksel' tonlar bazı meallerde belirginken, 'Modern' ve 'Açıklayıcı' tonlar ise daha güncel bir anlatıma sahiptir. Farklı ifadelerin kullanımı, aynı anlamı eşleştirmekle birlikte, okuyucunun anlayışını etkileyebilecek dille ilgili farklı tonları da beraberinde getirir. Bu durum, her bir mealin kendine özgü anlatım biçimini ve hedef kitleye hitap etme şeklini yansıtır.