الْفَجْرِ

FECR SURESİ 25. Ayet

فَيَوْمَئِذٍ

لَا

يُعَذِّبُ

عَذَابَهُٓ

اَحَدٌۙ

٢٥

Feyevme-iżin lâ yu’ażżibu ‘ażâbehu ehad(un)

Artık o gün, Allah'ın edeceği azabı kimse edemez.

Surenin tamamını oku

Fecr Suresi 25. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiDerken o gün öylesine bir azaplandırır onu ki kimsecikler, o çeşit azab edemez.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Artık o gün, Allah’ın edeceği azabı kimse edemez.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiArtık o gün Allah'ın edeceği azabı kimse edemez.
Mehmet Okuyan MealiO gün, O’nun (Allah’ın) edeceği azap (gibi) kimse azap edemez.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiArtık o gün O'nun yapacağı azabı bir kimse yapamaz.
Süleyman Ateş MealiO gün O'nun yapacağı azabı kimse yapamaz.
Süleymaniye Vakfı MealiO gün Rabbinin vereceği azabı kimse veremez.
Yaşar Nuri Öztürk MealiO gün hiç kimse O'nun azabı gibi azap edemez.

Fecr Suresi 25. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureFecr
Sure Numarası89
Ayet Numarası25
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz30
Kur'an Sayfası604
Toplam Harf Sayısı62
Toplam Kelime Sayısı12

Fecr Suresi, Mekke'de inmiş olup, genel olarak insanın imtihanı, ahiret hayatının gerçekleri ve Allah'ın azabının büyüklüğü gibi temaları işler. Bu surenin 25. ayeti, kıyamet günü ve o günde Allah’ın azabının hiçbir insan tarafından taklit edilemeyeceği, onun eşsiz ve benzeri olmayan bir güçte olduğu mesajını verir. Bu ayet, insanların uyanması ve Allah'ın kudretini anlaması açısından önemlidir. Doğrudan Allah’ın azabının gücüne dikkat çekerken, insan gücünün sınırlılığını vurgular. Surenin genel bağlamında, insanın hem bu dünyada hem de ahirette karşılaşacağı sonuçlar üzerinde durulurken, insanın başına gelecek olayların Allah’ın iradesiyle şekillendiği anlatılmaktadır. İnsana düşen, bu gerçekleri göz önünde bulundurarak, hayatını Allah’a göre düzenlemek ve ahiretini düşünerek yaşamak olmalıdır.

Fecr Suresi 25. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
عَذَابَazap
يَوْمَgün
أَحَدٌkimse

Ayet içerisindeki kelimeler, Arapça dil bilgisi açısından önemli bir yere sahiptir. Örneğin, 'عَذَابَ' (azap) kelimesi, genel olarak Allah’ın gazabını ifade ederken, 'يَوْمَ' (gün) kelimesi, belirli bir zamanı ifade eder. 'أَحَدٌ' (kimse) kelimesi ise, bir belirsizliği vurgulayarak, o gün Allah’ın azabını taklit edebilecek hiçbir varlık olmadığını belirtir. Tecvid açısından, ayette 'idgam' ve 'med' gibi uygulamalar dikkat çekmektedir.

Fecr Suresi 25. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
عَذَابَazap14
يَوْمَgün90
أَحَدٌkimse12

Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, insanların ahiretteki azabı, kıyamet gününü ve Allah’ın iradesine olan teslimiyeti anlamaları açısından önemlidir. 'عَذَابَ' (azap) kelimesinin çok kullanılması, azabın ciddiyeti üzerine yapılan vurguların fazla olduğunu gösterir. 'يَوْمَ' (gün) kelimesinin geçiş sayısının yüksekliği, belirli bir zaman dilimini ifade etmenin Kur'an'daki önemini işaret eder. 'أَحَدٌ' (kimse) kelimesi, insanın sınırlı gücünü vurgulamak üzere tekrar edilmektedir.

يَوْمَ

90

عَذَابَ

14

أَحَدٌ

12

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Fecr Suresi 25. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıöylesine bir azaplandırırAçıklayıcı
Diyanet İşleriAzabını kimse edemezGeleneksel
Elmalılı Hamdi YazırAllah’ın edeceği azabı kimse edemezGeleneksel
Mehmet OkuyanO’nun azabı gibiAçıklayıcı
Ömer Nasuhi BilmenO'nun yapacağı azabı bir kimse yapamazGeleneksel
Süleyman AteşO'nun yapacağı azabı kimse yapamazGeleneksel
Süleymaniye VakfıRabbinin vereceği azabı kimse veremezModern
Yaşar Nuri Öztürkhiç kimse O'nun azabı gibiAçıklayıcı

Tabloda yer alan ifadeler, ayetin farklı meallerde nasıl yorumlandığını göstermektedir. 'Azap' kelimesi, çoğu mealde ortak bir biçimde kullanılmış olup, bu durum Allah'ın azabının önemini ve ciddiyetini vurgulamak amacıyla tercih edilmiştir. Diyanet İşleri ve Elmalılı Hamdi Yazır gibi geleneksel meallerde, Allah’ın kudretinin altı çizilirken, Abdulbaki Gölpınarlı ve Yaşar Nuri Öztürk gibi açıklayıcı meallerde ise ifadelerin anlamı daha geniş bir çerçevede verilmiştir. Öne çıkan 'azap' kelimesinin kullanımı, dilsel olarak benzer anlamlar taşısa da, bazı meallerde farklı tonlar ve ifadeler ile ayrıştığı görülmektedir. Bu durum, meallerin hedef kitlelerine ve anlayışlarına göre şekillendiğini ifade eder.