Fetih Suresi 15. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Geri kalanlar, siz ganimetleri almaya giderken bizi de bırakın da derler, biz de size uyalım; onlar, Allah sözünü değiştirmek isterler, de ki: Siz, kesin olarak bize uyamazsınız, Allah da önceden böyle dedi; onlar, diyecekler ki: Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz, bize haset ediyorsunuz; hayır, onlar, anlayışları pek az bir topluluktur. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Savaştan geri bırakılanlar, siz ganimetleri almaya giderken, “Bırakın biz de sizinle gelelim” diyeceklerdir. Onlar Allah’ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: “Siz bizimle asla gelmeyeceksiniz. Allah, önceden böyle buyurmuştur.” Onlar, “Bizi kıskanıyorsunuz” diyeceklerdir. Hayır, onlar pek az anlarlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Siz ganimetleri almak için gittiğinizde geri kalanlar: "Bırakın biz de arkanıza düşelim." diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: Siz bizimle gelemeyeceksiniz. Allah daha önce böyle buyurmuştur. Onlar size: "Bizi kıskanıyorsunuz." diyeceklerdir. Bilakis onlar, pek az anlayan kimselerdir. |
Mehmet Okuyan Meali | Ganimetleri almak için gittiğinizde (Hudeybiye’den) geride kalanlar, Allah’ın sözünü değiştirmek isteyerek “Bırakın, biz de sizi takip edelim!” diyeceklerdir. De ki: “Siz asla bizi takip etmeyeceksiniz! Allah işte sizin için daha önce böyle buyurmuştur.” Onlar size “Hayır, bizi kıskanıyorsunuz!” diyeceklerdir. Aksine onlar az anlayanlardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O geri bırakılmış olanlar, siz ganîmetler elde etmek için sefere çıkıp gideceğiniz zaman diyeceklerdir ki: «Bizi bırakınız, arkanızdan gelelim.» Onlar Allah'ın kelâmını değiştirmek isterler. De ki: «Siz bize asla tâbi olamazsınız. İşte sizin için Allah Teâlâ önceden böyle buyurmuştur.» Buna da diyeceklerdir ki: «Hayır. Bizi kıskanıyorsunuz.» Halbuki, pek azdan başka bir şey anlayamaz olmuşlardır. |
Süleyman Ateş Meali | O geri bırakılanlar, ganimetleri almak için gittiğiniz zaman: "Bizi bırakın, sizinle beraber gelelim," diyecekler. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki: "Siz, bizimle gelemezsiniz. Allah, önceden böyle buyurdu." Onlar: "Bizi çekemiyorsunuz" diyecekler. Hayır, onlar, pek az anlarlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Geride bırakılanlar, (Hayber’de sizi bekleyen) ganimetleri almak için ayrılacağınız zaman Allah’ın sözünü değiştirme isteği ile şöyle diyeceklerdir: “Bırakın da arkanızdan gelelim” De ki “Daha önceden Allah’ın sözü var. Arkamızdan gelemeyeceksiniz.” Onlar ise “Bizi çekemiyorsunuz” diyeceklerdir. Aslında onlar anlayışsız kimselerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Geri bırakılanlar, ganimetleri almak üzere gittiğiniz zaman şöyle diyecekler: "İzin verin, biz de size uyalım!" Onlar Allah'ın kelamını değiştirmek istiyorlar. De ki: "Bize asla uyamazsınız! Allah önceden de böyle buyurmuştu." Bu kez şöyle diyecekler: "Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz." İşin doğrusu şu ki, onlar çok az anlıyorlar/onlar, az bir kısmı hariç, anlamıyorlar. |
Fetih Suresi 15. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Fetih |
Sure Numarası | 48 |
Ayet Numarası | 15 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 26 |
Kur'an Sayfası | 575 |
Toplam Harf Sayısı | 241 |
Toplam Kelime Sayısı | 46 |
Fetih Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak İslam'ın zaferlerini, müminlerin birlik ve beraberliğini, Allah'ın rahmetini ve vaadlerini konu edinmektedir. Bu sure, özellikle Hudeybiye Antlaşması sonrasında Müslümanların kazandığı manevi zaferler üzerine odaklanmaktadır. Ayet 15, savaştan geri kalanların ganimet alma sırasında duydukları özlem ve kaygıları dile getirmektedir. Geri kalanların, müminlerin başarılarına olan özlemlerini ve bunun yanı sıra, Allah'ın kelamına karşı duydukları itaatsizlik ve kaygıyı ifade etmektedir. Bu ayet, İslam toplumu içinde birlik ve beraberliğin önemine ve sadakatin gerekliliğine vurgu yapmaktadır. Ayrıca, geri kalanların, ganimetlere olan hırsları ve bu hırsla Allah'ın sözünü değiştirme çabaları, toplumda yaşanan sosyal dinamiklerin bir yansımasıdır. Burada, geri kalanların kıskançlık hisleri ve bu hislerin sonuçları üzerinde durulmaktadır. Ayet, Müslümanların Allah'a olan bağlılıklarını ve O'nun emirlerine uymalarının gerekliliğini hatırlatmaktadır. Dolayısıyla, suredeki bu ayet, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde sorumluluk ve bilinçlenme gerekliliğini ön plana çıkarmaktadır.
Fetih Suresi 15. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
بَرَكَاتِ | bereket |
صَارَ | olmak |
تَغْيِيرَ | değiştirmek |
Ayetin akışında bazı tecvid kurallarına dikkat edilmesi gerekmektedir. Örneğin, 'تَغْيِيرَ' kelimesinde med ve idgam kuralları bulunmaktadır.
Fetih Suresi 15. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
الَّذِينَ | geri kalanlar | 10 |
يَسْتَأْذِنُونَ | izin istemek | 5 |
كَذَبُوا | yalan söylemek | 3 |
Ayet içerisinde geçen 'الَّذِينَ' kelimesi, geri kalanları belirtmekte ve Kur'an'da sıkça geçmesi, toplumsal dinamiklere dair vurguyu artırmaktadır. 'يَسْتَأْذِنُونَ' kelimesi ise, izin isteme durumunu ifade etmekte ve bu da sosyal ilişkilerdeki resmiyet ve hiyerarşiyi vurgulamaktadır. 'كَذَبُوا' kelimesi ise, yalan söyleme eylemini ifade etmekte ve ayetin bağlamındaki güven ve sadakat konularını derinleştirmektedir.
الَّذِينَ
10
يَسْتَأْذِنُونَ
5
كَذَبُوا
3
Fetih Suresi 15. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Bırakın biz de size uyalım | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Bırakın biz de sizinle gelelim | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Bırakın arkanıza düşelim | Edebi |
Mehmet Okuyan | Bırakın, biz de sizi takip edelim | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Bizi bırakınız, arkanızdan gelelim | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Bizi bırakın, sizinle beraber gelelim | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Bırakın da arkanızdan gelelim | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | İzin verin, biz de size uyalım | Modern |
Tablodaki ifadeler, genellikle 'bırakın', 'gelin', 'uyalım' gibi ortak kelimeler etrafında şekillenmektedir. Bu kelimeler, geri kalanların özlemini ve birliktelik arzusunu ifade etmektedir. Farklı meallerde kullanılan ifadelerin dil açısından anlamları arasında büyük bir farklılık bulunmamaktadır; ancak bazı ifadeler daha edebi bir dille ifade edilirken, diğerleri daha modern ve doğrudan bir anlatıma sahiptir. Örneğin, 'Bırakın biz de size uyalım' ifadesi geleneksel bir dil tonuna sahipken, 'İzin verin, biz de size uyalım' ifadesi daha modern bir anlatım tarzını yansıtmaktadır. Genel olarak, meal sahipleri, ayetin özünü koruyarak farklı üsluplarla okuyucuya ulaşmaya çalışmıştır.