Fetih Suresi 27. Ayet
لَقَدْ
صَدَقَ
اللّٰهُ
رَسُولَهُ
الرُّءْيَا
بِالْحَقِّۚ
لَتَدْخُلُنَّ
الْمَسْجِدَ
الْحَرَامَ
اِنْ
شَٓاءَ
اللّٰهُ
اٰمِن۪ينَۙ
مُحَلِّق۪ينَ
رُؤُ۫سَكُمْ
وَمُقَصِّر۪ينَۙ
لَا
تَخَافُونَۜ
فَعَلِمَ
مَا
لَمْ
تَعْلَمُوا
فَجَعَلَ
مِنْ
دُونِ
ذٰلِكَ
فَتْحاً
قَر۪يباً
٢٧
Lekad sadeka(A)llâhu rasûlehu-rru/yâ bilhakk(i)(s) letedḣulunne-lmescide-lharâme in şâa(A)llâhu âminîne muhallikîne ruûsekum ve mukassirîne lâ teḣâfûn(e)(s) fe’alime mâ lem ta’lemû fece’ale min dûni żâlike fethan karîbâ(n)
Fetih Suresi 27. Ayet Meâlleri

Fetih Suresi 27. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
| Sure | Fetih |
| Sure Numarası | 48 |
| Ayet Numarası | 27 |
| Sure Türü | Mekki |
| Bulunduğu Cüz | 26 |
| Kur'an Sayfası | 532 |
| Toplam Harf Sayısı | 131 |
| Toplam Kelime Sayısı | 24 |
Fetih Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, Müslümanların fetih ve zafer umudunu pekiştiren önemli bir metin olarak kabul edilmektedir. Özellikle bu sure, Müslümanların Medine'ye hicretinden sonra güçlenmeye başlaması ve Mekke'yi fethetme umudunun artmasıyla ilişkilendirilir. 27. ayet, Peygamber Efendimizin bir rüya gördüğünü ve bu rüyanın gerçekleşeceğini müjdeler. Burada, Müslümanların Mescidi Haram’a güven içinde girme umudu dile getirilmektedir. Ayette geçen 'rüya', aynı zamanda gelecekteki zaferlerin habercisi olarak yorumlanmaktadır. Bu ayet, Müslüman topluluğun, Allah’a olan güveninin pekişmesine ve sabır göstermeleri yönünde bir cesaret kaynağı olmuştur. Fetih Suresi'nin genel çerçevesi, sadece bir askeri zaferin ötesinde, manevi bir zaferin de habercisi olarak nitelendirilebilir. Bu sure, Müslümanların birlik ve beraberlik içinde hareket etmeleri gerektiğinin altını çizerken, bu süreçte Allah’a güven ve tevekkül etmeleri gerektiğini de hatırlatır. Özellikle ayetin, Mekke'nin fethi öncesinde inmesi, bu dönem için büyük bir motivasyon kaynağı olmuştur. Dolayısıyla, bu sure ve ayet, Müslümanlar için tarihsel bir dönüm noktası olarak önem taşımaktadır.
Fetih Suresi 27. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
| Kelime | Temel Anlamı |
|---|---|
| وَ | ve |
| أَنْدُسُ | andolsun |
| صَدَقَ | doğru çıkardı |
| الْمَسْجِدَ | Mescid |
| أَمْنٌ | güven |
Ayet içerisinde, 'وَ' (ve) bağlacı sıkça kullanılırken, 'أَنْدُسُ' (andolsun) kelimesi de önemli bir vurgu oluşturmaktadır. Ayrıca, 'صَدَقَ' (doğru çıkardı) ifadesi, ayetin ana temasını belirleyen önemli bir fiildir. Tecvid açısından, ayette 'مَسْجِدَ' kelimesinin önündeki 'ال' (elif lam) harfi ile med kuralı uygulanır.
Fetih Suresi 27. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
| Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
|---|---|---|
| الله | Allah | 2699 |
| عَلَيْكَ | sana | 28 |
| الْمَسْجِدَ | Mescid | 31 |
Ayet içerisinde geçen 'الله' (Allah) kelimesi, Kur'an'da sıkça yer alan ve Allah'ın yüceliğini, birliğini vurgulayan temel bir terimdir. 'عَلَيْكَ' kelimesi, genellikle muhatap olan kimseyi işaret etmek için kullanılır ve iletişimde önemli bir yere sahiptir. 'الْمَسْجِدَ' kelimesinin kullanımı, özellikle bu ayette Mescidi Haram'ın önemini belirtmek amacıyla tekrar vurgulanmaktadır. Bu kelimelerin sık kullanımı, ayrıntılı bir şekilde Allah’ın büyüklüğünü ve kutsal mekanların değerini ifade etme amacı taşır.
الله
2699
الْمَسْجِدَ
31
عَلَيْكَ
28
Fetih Suresi 27. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
| Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
|---|---|---|
| Abdulbaki Gölpınarlı | Andolsun ki Allah, Peygamberine gerçek bir rüya göstermiştir | Açıklayıcı |
| Diyanet İşleri | Andolsun, Allah, Peygamberinin rüyasını doğru çıkardı | Geleneksel |
| Elmalılı Hamdi Yazır | Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı | Geleneksel |
| Mehmet Okuyan | Şüphesiz ki Allah, Elçisinin rüyasını bir amaç uğruna doğru çıkarmıştır | Modern |
| Ömer Nasuhi Bilmen | Şanıma kasem olsun ki, Allah Teâlâ Peygamberine rüyâsını bihakkın sâdık kılmıştır | Geleneksel |
| Süleyman Ateş | Andolsun, Allah, Elçisinin rüyasını doğru çıkardı | Geleneksel |
| Süleymaniye Vakfı | Allah, Elçisinin rüyasının doğru rüya olduğunu onayladı | Açıklayıcı |
| Yaşar Nuri Öztürk | Yemin olsun ki Allah, resulüne o rüyayı hak olarak doğru çıkarmıştır | Geleneksel |
Verilen meallerde, 'Andolsun' ve 'doğru çıkardı' gibi ifadeler çoğu dilde ortak kullanılmıştır. Bu ifadeler, ayetin ana mesajını doğrulamak ve vurgulamak amacıyla tercih edilmiştir. Bazı meallerde ise 'rüya' kelimesinin açıklayıcı bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Örneğin, 'gerçek bir rüya' ifadesi, rüyanın önemini daha belirgin hale getirirken, 'hak olarak doğru çıkarmak' ifadesi ise daha resmi bir ton sunmaktadır. Mealler arasında belirgin şekilde farklılaşan ifadeler, özellikle kullandıkları dil tarzı ve kelime tercihleriyle dikkat çekmektedir. Bazı meallerin daha modern bir dil kullanması, günümüz okuyucusuna daha yakın bir üslup sunarken, diğerleri geleneksel ve edebi bir dil tercih etmektedir. Bu durum, her bir mealin okuyucu üzerindeki etkisini farklılaştırmaktadır.
Fetih Sûresi 27. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Fetih Suresi 27. ayet, Allah'ın Resulü Hz. Muhammed (sas) ve onunla birlikte inananların, Allah'ın belirlediği bir zafer ile Mekke'ye girmesi ve müminlerin büyük bir başarı elde etmesi vaadinde bulunduğunu ifade eder.
- Enfâl Sûresi 61. Ayet: Enfal Suresi 61. ayette, düşman barışa yönelirse, müminlerin de barışa yönelmeleri gerektiği ifade edilmektedir. Bu, Fetih Suresi 27. ayetteki zafer ve barış ortamının sağlanması ile ilişkilidir.
- Mü´minûn Suresi 70. Ayet: Mü'minün Suresi 70. ayette, Allah'ın Resulü tarafından yapılan çağrının önemine vurgu yapılır. Bu durum, Fetih Suresi 27. ayetteki zaferin, Allah'ın izniyle gerçekleşen bir süreç olduğunu göstermektedir.
- Mücadele Suresi 22. Ayet: Mücadele Suresi 22. ayette, Allah'a ve Resulüne inananların kalplerine iman yerleştiği ve onlarla birlikte olanların şerefi yükseldiği belirtilmektedir. Fetih Suresi 27. ayetteki zafer, bu inançlı topluluğun Allah'ın kendilerine verdiği destekle olan arasındaki bağı güçlendirir.
Fetih Suresi 27. ayet ile ilişkilendirilebilecek ayetler, müminlerin Allah'a olan bağlılıkları, zafer ve barışın sağlanması konularında derinlemesine anlamlar sunar. Bu ayetler birlikte değerlendirildiğinde, Allah'ın inananlara olan yardımı ve zaferi vaat etmesi, inanç ve sadakatle ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğu görülmektedir.
Okumak istediğin ayeti seç