Fussilet Suresi 14. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hani onlara, kendilerinden önce de, kendilerinden sonra da peygamberler gelmişti de Allah'tan başkasına kulluk etmeyin demişlerdi. Onlar, Rabbimiz dileseydi demişlerdi, melekler indirirdi elbette, biz, gerçekten de sizin gönderildiğiniz şeyleri inkar etmedeyiz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hani onlara peygamberler önlerinden ve arkalarından gelmiş, “Allah’tan başkasına ibadet etmeyin” demişler, onlar da, “Eğer Rabbimiz dileseydi (Peygamber olarak) melekler indirirdi. Bu sebeple, biz sizinle gönderilenleri inkâr ediyoruz” demişlerdi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlara Allah'tan başkasına kulluk etmeyin diye önlerinden ve arkalarından peygamberler geldiği zaman: "Eğer Rabbimiz dileseydi mutlaka melekler indirirdi. Biz sizin tebliğ için gönderildiğiniz şeylere inanmayız." dediler. |
Mehmet Okuyan Meali | Hani elçiler onlara önlerinden ve arkalarından gelerek “Allah’tan başkasına kulluk etmeyin!” dedikleri zaman, (onlar) “Rabbimiz (peygamber göndermek) isteseydi elbette melekleri gönderirdi. Onun için biz sizinle gönderilen şeyleri inkâr ediyoruz!” demişlerdi. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlara, peygamberler, «Allah'tan başkasına tapmayın» diye önlerinden ve arkalarından geldiği vakit dediler ki: «Eğer Rabbimiz dilemiş olsa idi elbette melekleri indirmiş, olurdu. Binaenaleyh şüphe yok ki, biz sizin kendisiyle gönderilmiş olduğunuz şeyi inkar edicileriz.» |
Süleyman Ateş Meali | Onlara: "Yalnız Allah'a kulluk edin!" diye önlerinden ve arkalarından elçiler gelmişti. "Rabbimiz dileseydi, melekler indirirdi. Biz sizinle gönderilen mesajı tanımıyoruz." dediler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Kendilerinden önce (Ad’a) onlardan sonra (Semud’a) gelen elçiler “Allah’tan başkasına kul olmayın.” dediklerinde şu karşılığı almışlardı: “Rabbimiz (Sahibimiz) elçi gönderecek olsa melekleri gönderirdi. Biz, sizin elçiliğinizi tanımayız.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Hani, resuller onlara önlerinden, arkalarından gelerek şöyle demişlerdi: "Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmeyin!" Şöyle cevap vermişlerdi: "Eğer Rabbimiz isteseydi, kesinlikle melekler indirirdi. Bu yüzden biz sizinle gönderileni tanımıyoruz." |
Fussilet Suresi 14. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Fussilet |
Sure Numarası | 41 |
Ayet Numarası | 14 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 490 |
Toplam Harf Sayısı | 164 |
Toplam Kelime Sayısı | 36 |
Fussilet Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve temel olarak Allah'ın birliği, peygamberlerin gönderilişi, kıyamet, ahiret ve inkârcıların durumu gibi konuları işlemiştir. Bu surede, Allah'a karşı olan inkarın ve insanların peygamberlere karşı tutumlarının eleştirisi yer almaktadır. Ayet 14, inkârcıların kendilerine gelen peygamberlere karşı gösterdikleri direnç ve bu dirençlerinin gerekçelerini ortaya koymaktadır. Onlar, kendilerinden önce ve sonra peygamberlerin geldiğini, ancak Allah'ın dileseydi melekleri gönderebileceğini savunarak, insan formunda gelen elçilere itibar etmemektedirler. Bu ayet, aynı zamanda inkârın ve yanlış anlamaların tarihsel bir sürecini göstermekte, insanın Allah'ın mesajını kabul etme konusundaki direncini ve bahanelerini yansıtmaktadır. Ayetin bağlamında, inkârcılar, peygamberlerin mesajlarına karşı çıkarken, kendi mantık süreçleriyle bir tür akıl yürütme yapmaktadırlar. Bu durum, tarih boyunca süregelen bir sorun olan iman ve inkâr mücadelesini gözler önüne sermektedir. Bu ayet, aynı zamanda insanların Allah'ın iradesine karşı koyma çabalarını ve bunun sonuçlarını düşündürmektedir. Tüm bu unsurlar, ayetin derin anlamını ve insanlık tarihindeki yerini pekiştirmektedir.
Fussilet Suresi 14. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَلَمَةٌ | Kelime |
رَسُولٌ | Peygamber |
رَبٌّ | Rabb |
إِنَّ | Şüphesiz |
إِذَا | Eğer |
مَلَائِكَةٌ | Melekler |
يَكْفُرُونَ | İnkâr ederler |
إِيمَانٌ | İman |
تَكُونُ | Olur |
فِي | İçinde |
Ayetin tecvid kuralları arasında idgam ve med durumları yer almaktadır. Örneğin, 'إِنَّ' kelimesinde med yapılması gereken uzatma uygulanır.
Fussilet Suresi 14. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
رَسُولٌ | Peygamber | 113 |
رَبٌّ | Rabb | 968 |
مَلَائِكَةٌ | Melekler | 88 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılarak, peygamberlik müessesesinin, Allah'ın birliğinin ve meleklerin varlığının önemini vurgulamaktadır. Peygamberler, Kur'an'ın en önemli kavramlarından biridir ve insanlığa gönderilen mesajın taşıyıcıları olarak çokça anılmaktadır. Rab, yani Allah kavramı ise Kur'an'ın merkezinde yer alarak, insanlara karşı olan sorumlulukların ve kulluğun vurgulanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Melekler ise Allah'ın emirlerini yerine getiren varlıklar olarak, Allah'ın iradesinin bir tecellisi olarak sıklıkla zikredilmektedirler.
رَبٌّ
968
رَسُولٌ
113
مَلَائِكَةٌ
88
Fussilet Suresi 14. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Allah'tan başkasına kulluk etmeyin | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Allah'tan başkasına ibadet etmeyin | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah'tan başkasına kulluk etmeyin | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | Allah'tan başkasına kulluk etmeyin | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Allah'tan başkasına tapmayın | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | Yalnız Allah'a kulluk edin | Modern |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah’tan başkasına kul olmayın | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmeyin | Açıklayıcı |
Tablodaki ifadeler incelendiğinde, 'Allah'tan başkasına kulluk etmeyin' ifadesinin birçok mealde ortak bir biçimde kullanıldığı görülmektedir. Bu durum, kelimenin güçlü ve net bir anlam taşıdığını gösterirken, dini metinlerin özüne uygun bir ifade tercih edildiğini de ortaya koymaktadır. 'Kulluk' ve 'ibadet' terimleri ise genel olarak birbirinin yerine kullanılsa da, bazı meallerde ince bir anlam farkı taşımaktadır. 'Kulluk' daha çok insanın Allah'a olan teslimiyetini ve bağlılığını ifade ederken, 'ibadet' daha çok ritüel ve şekil yönünden uygulamaları ifade etmektedir. Bu iki terim arasındaki bu farklılık, metinlerin algılanışını da etkileyebilir. Diğer yandan, 'tapmak' gibi ifadeler ise daha az yaygın olarak tercih edilmiştir ve buna bağlı olarak, anlamda belirgin bir farklılık oluşmaktadır. Genel itibarıyla, meallerin dilsel ve anlatım tarzı bakımından çeşitliliği, okuyucuya farklı bakış açıları sunmakta ve Kur'an metninin çok yönlü bir şekilde anlaşılmasına katkıda bulunmaktadır.