Fussilet Suresi 22. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve siz, kulaklarınızın, gözlerinizin, derilerinizin, aleyhinizde tanıklık edeceklerini ummuyor, onlardan hiçbir şeyinizi gizlemiyordunuz ve hatta sanıyordunuz ki yaptıklarınızın çoğunu Allah bile, şüphe yok ki bilmez. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | “Siz (günahları işlerken) kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şâhitlik etmesinden sakınmıyordunuz. Lâkin, yaptıklarınızın çoğunu Allah’ın bilmediğini sanıyordunuz.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinizde şahitlik edeceğinden korkarak kötülükten sakınmıyordunuz. Fakat yaptıklarınızdan birçoğunu Allah'ın bilmeyeceğini zannediyordunuz. |
Mehmet Okuyan Meali | Siz işitme (duyu)nuzun, gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz. Ancak yaptıklarınızdan çoğunu Allah’ın bilmeyeceğini sanıyordunuz. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve sizin aleyhinize ne kulaklarınızın ve ne gözlerinizin ve ne de derilerinizin şehâdet etmesinden saklanır olmadınız. Velâkin zannetmiş idiniz ki, şüphe yok Allah, sizin yaptıklarınızdan birçoğunu bilmez. |
Süleyman Ateş Meali | Siz (günah işlerken) kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şahidlik etmesinden gizlenmiyordunuz, yaptıklarınızın çoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinizde şahitlik etmesine karşı önlem almıyordunuz. Sanıyordunuz ki Allah, yaptıklarınızın bir çoğunu bilmez. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Siz, işitme gücünüzün, gözlerinizin, derilerinizin aleyhinize yapacağı tanıklıktan gizlenmiyordunuz. Tam aksine siz, yaptıklarınızdan birçoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz. |
Fussilet Suresi 22. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Fussilet |
Sure Numarası | 41 |
Ayet Numarası | 22 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 502 |
Toplam Harf Sayısı | 104 |
Toplam Kelime Sayısı | 17 |
Fussilet Suresi, Mekke döneminde inmiştir ve genel olarak Allah'ın birliğini, peygamberlik meselesini, ahiret hayatını ve insanın dünya üzerindeki sorumluluklarını ele alır. Bu sure, inkarcıların ve günahkarların izlediği yolları, Allah'ın bilgilendirmesini ve insanın kendi eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleşeceği gerçeğini vurgular. Ayet 22, insanların kulak, göz ve derilerin aleyhte tanıklık edeceğinden bahsederken, insanlar arasındaki inkar durumu ve Allah’ın her şeyi bildiği gerçeği üzerinde durur. Bu bağlamda, insanın eylemlerinin birer kaydedici tarafından kaydedildiği, bu nedenle sorumluluk taşıdıkları mesajı verilmektedir. Ayet, insanların dünyevi yaşamlarındaki eylemlerin sonuçlarıyla ilgili düşünmelerini teşvik ederken, aynı zamanda Allah’a karşı olan sorumluluklarını hatırlatır.
Fussilet Suresi 22. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
تَشْهَدُ | şahitlik eder |
كُلَ | her |
أَنْتُمْ | siz |
Ayet, dilbilgisel olarak Arapça'nın zengin yapısını yansıtarak, belirli şahıs zamirleri ve fiil kökleri üzerinden inşaa edilmiştir. Öne çıkan tecvid kuralları arasında, idgam ve med gibi durumlar bulunmaktadır, bu da okunuşun akıcılığını artırır.
Fussilet Suresi 22. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كُلَّ | her | 300 |
تَشْهَدُ | şahitlik eder | 50 |
أَنْتُمْ | siz | 250 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılmaktadır. Özellikle 'كُلَّ' (her) kelimesi, genel anlamda insan ve varlıklarla ilgili her şeyi kapsayan bir ifade olarak tercih edilir. 'تَشْهَدُ' (şahitlik eder) kelimesi, insanların eylemlerinin sonuçları üzerine düşünmelerini sağlarken, 'أَنْتُمْ' (siz) zamiri, muhatap kitleye hitap ederek mesajın doğrudan okuyucuya ulaşmasını sağlar.
كُلَّ
300
أَنْتُمْ
250
تَشْهَدُ
50
Fussilet Suresi 22. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | alevhinize tanıklık edeceklerini ummuyor | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | aleyhinize şâhitlik etmesinden sakınmıyordunuz | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | kötülükten sakınmıyordunuz | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz | Geleneksel |
Ömer Nasuhi Bilmen | şehâdet etmesinden saklanır olmadınız | Edebi |
Süleyman Ateş | aleyhinize şahidlik etmesinden gizlenmiyordunuz | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | aleyhinizde şahitlik etmesine karşı önlem almıyordunuz | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | gizlenmiyordunuz | Modern |
Tabloda görülen ifadeler arasında 'şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz' ve 'aleyhinize tanıklık edeceklerini ummuyor' gibi ifadeler özellikle dikkat çekmektedir. Bu ortak ifadeler çoğu mealde tercih edilmiştir çünkü ayetin ana temasını ve muhataplarını net bir şekilde vurgulamaktadır. Farklılıklar ise genellikle dilsel ton ve anlatım tarzındandır. Örneğin, 'gizlenmiyordunuz' ifadesi bazı meallerde daha doğrudan bir anlatım tarzı sunarken, diğer meallerde daha açıklayıcı bir dil kullanılmıştır. Bu durum, kendi içinde anlam zenginliği oluşturarak okuyucunun farklı bakış açıları kazanmasına olanak tanır.