Yûnus Suresi 36. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onların çoğu, ancak zanna kapılmışlardır. Şüphe yok ki zan, gerçek karşısında hiçbir şeye yaramaz. Şüphe yok ki Allah, onlar ne yapıyorlarsa hepsini bilir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onların çoğu ancak zannın ardından gider. Oysa zan, hak namına hiçbir şeyin yerini tutmaz. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilendir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onların birçoğu zandan başka bir şeye uymaz. Zan ise haktan hiç bir şeyin yerini tutmaz. Şüphesiz ki, Allah onların ne yaptıklarını bilir. |
Mehmet Okuyan Meali | Onların çoğu zandan başka bir şeye uymaz. Şüphesiz ki zan, gerçeklik bakımından hiçbir şey ifade etmez. Şüphesiz ki Allah onların yapmakta olduklarını bilendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onların ekserisi zandan başka bir şeye tâbi olmaz. Zan ise şüphe yok ki, hiçbir şey ile haktan müstağni kılamaz. Allah Teâlâ ise muhakkak ki, ne yaptıklarını tamamıyla bilicidir. |
Süleyman Ateş Meali | Onların çoğu, zandan başka bir şeye uymuyorlar. Zan ise gerçekten hiçbir şey kazandırmaz. Muhakkak ki Allah, onların ne yaptıklarını bilir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onların çoğu, sadece kendi varsayımlarının peşine takılırlar. Varsayım, hiçbir şekilde gerçeğin yerini tutmaz. Allah, onların ne yaptıklarını bilir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Onların çoğu sanıdan başka bir şeyin ardınca gitmiyor. Doğrusu da şu ki sanı, haktan hiçbir şey ifade etmez. Allah, onların yaptıklarını iyice bilmektedir. |
Yûnus Suresi 36. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Yûnus |
Sure Numarası | 10 |
Ayet Numarası | 36 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 220 |
Toplam Harf Sayısı | 166 |
Toplam Kelime Sayısı | 32 |
Yûnus Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak tevhid, peygamberlik, ahiret ve insanlığın durumu gibi temaları işlemektedir. Bu surenin birçok ayetinde Allah'ın kudreti, insanın acizliği ve inkâr edenlerin durumu üzerinde durulmaktadır. Ayet 36, insanların zannın peşinden gitmelerini eleştirmekte ve zannın gerçek bilgi yerine geçemeyeceğini vurgulamaktadır. Dönemin sosyal ve kültürel yapısı göz önüne alındığında, insanların inançlarını sağlam bir temele dayandırmadıkları görülmektedir. Zan, belirsizlik ve güvensizlikle dolu bir durumdur ve bu ayet, insanları daha sağlam bir inanç ve bilgiye yönlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda, ayetin içerdiği mesaj, hem Mekke toplumundaki gerçeklikler hem de insanın genel durumu hakkında derin bir eleştiri sunmaktadır. Böylece, Yûnus Suresi, inananların ve inkâr edenlerin karşılaştığı sonuçları net bir şekilde ortaya koyarak, topluma bir uyarı niteliği taşımaktadır. Ayet, Allah'ın her şeyi bildiği gerçeği ile son bulmakta ve insanların eylemlerinin sonuçları konusunda bir bilinç oluşturmayı hedeflemektedir.
Yûnus Suresi 36. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
زَنٌّ | zan |
حَقٌّ | hak |
مَعْلُومٌ | bilinmek |
Ayet, 'zan' kelimesi ile başlamakta ve bu kelimenin tekrarı, insanın şüpheci ve belirsiz düşüncelerini temsil etmektedir. 'Hakkın' geçişi ile, kesin bilgi ve gerçek anlamda bilgi arasındaki fark vurgulanmaktadır. Ayrıca, ayetin sonunda 'bilmek' fiili, Allah'ın her şeyi bildiği konusunda bir vurgudur. Tecvid açısından, ayette med ve idgam gibi bazı kurallara dikkat edilmiştir.
Yûnus Suresi 36. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
زَنٌّ | zan | 33 |
حَقٌّ | hak | 50 |
مَعْلُومٌ | bilinmek | 12 |
Ayet içinde geçen 'zan' kelimesi, Kur'an'da 33 defa geçmektedir. Bu kelime, insanlarını aldatmak ve yanlış yönlendirmek için sıkça kullanılmaktadır. 'Hak' kelimesi ise 50 defa kullanılarak, gerçek bilgi ve gerçeğin önemi üzerinde durmaktadır. 'Maalum' kelimesi ise 12 kez geçmekte olup, bilinçli bir farkındalığın ve bilginin önemine vurgu yapmaktadır. Bu kelimelerin çok sık kullanılması, insanların düşünceleri ve inançları konusundaki belirsizlikleri ve ihtiyaç duyulan kesin bilgi arayışını simgeler.
حَقٌّ
50
زَنٌّ
33
مَعْلُومٌ
12
Yûnus Suresi 36. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | zanna kapılmışlardır | Geleneksel |
Diyanet İşleri | zannın ardından gider | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | zandan başka bir şeye uymaz | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | zandan başka bir şeye uymaz | Geleneksel |
Ömer Nasuhi Bilmen | zandan başka bir şeye tâbi olmaz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | zandan başka bir şeye uymuyorlar | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | kendi varsayımlarının peşine takılırlar | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | sanıdan başka bir şeyin ardınca gitmiyor | Modern |
Tabloda görülen ifadeler, çoğu mealde 'zan' kelimesi etrafında şekillenen benzer yapılarla ifade edilmiştir. Bu ifadelerde 'zandan başka bir şeye uymaz' gibi ortak bir kullanım, dinleyicinin zihninde belirsizliğin ve yanlış inançların etkisini vurgulamak için tercih edilmiş olabilir. Ancak, 'varsayımlar' gibi daha modern ifadelerle değişen bazı mealler, günümüz okuyucusuna daha yakın bir anlatım sunmaktadır. Mealler arasında belirgin fark, kullanılan terimlerin güncellenmesi veya gelenekselleşmiş ifadelerin tercih edilmesidir. Örneğin, 'zandan başka bir şeye uymaz' ifadesi gelenekseldir ve derin bir anlatım sunarken; 'varsayımlar' gibi modern terimler, günümüz diline daha uygun bir anlatım sağlar. Bu durum, anlamda ciddi farklılıklara neden olmamakla birlikte, anlatım tarzında belirgin bir değişikliğe işaret etmektedir.