Fussilet Suresi 34. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve eşit değildir iyilikle kötülük. Kötülüğü, en güzel bir muameleyle karşıla, gider, bir de bakarsın ki aranızda düşmanlık olan kişi, sanki senin en yakın bir dostun. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. Bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hem iyilik de bir değildir, kötülük de. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. O zaman seninle kendi arasında bir düşmanlık olan kişinin, sanki samimi bir dost gibi olduğunu görürsün. |
Mehmet Okuyan Meali | İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel şekilde sav! Bir de bakarsın ki seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sımsıcak bir dost olur. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve iyilik de kötülük de müsavî olamaz. (Kötülüğü) Bertaraf et o şey ile ki, o en güzeldir. Artık o zaman seninle kendi arasında adâvet olan kimse, sanki bir sadâkatlı dosttur. |
Süleyman Ateş Meali | İyilikle kötülük bir olmaz. (Sen kötülüğü) En güzel olan şeyle sav. O zaman bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dosttur. |
Süleymaniye Vakfı Meali | İyilikle kötülük bir olmaz; sen kötülüğü iyilikle karşıla. O zaman aranda düşmanlık olan kişinin can dostun olduğunu görürsün. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Güzellikle çirkinlik/iyilikle kötülük bir olmaz! Kötülüğü, en güzel tavırla sav! O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sımsıcak bir dost gibi oluvermiştir. |
Fussilet Suresi 34. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Fussilet |
Sure Numarası | 41 |
Ayet Numarası | 34 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 503 |
Toplam Harf Sayısı | 90 |
Toplam Kelime Sayısı | 18 |
Fussilet Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir ve genel olarak Kur'an'ın ahlaki ilkelerini, insanları doğru yola yönlendirmeyi ve Allah'ın varlığını ve birliğini vurgulamaktadır. Bu sure, Allah'ın yarattığı evreni ve insanların bu evrendeki rollerini anlamaya yönelik mesajlar içermektedir. Ayet 34, insanlar arasındaki ilişkilerde iyilik ve kötülük arasındaki dengeyi ele alır. Ayette, iyilikle kötülüğün eşit olmaması gerektiği, kötülüğe karşı iyilikle karşılık vermenin ne kadar önemli olduğu ifade edilmektedir. Bu bağlamda, düşmanlık ile dostluk arasındaki dönüşüm sürecine dikkat çekilmektedir. İnsanların birbirleriyle olan ilişkilerinde, kötü muameleye karşı iyilikle karşılık vermenin, düşmanlık duygularını yok edebileceği ve dostluk bağlarını güçlendirebileceği vurgulanmaktadır. Bu tür bir yaklaşım, hem bireysel hem de toplumsal huzuru sağlamak açısından önemli bir mesaj taşımaktadır. Ayetin genel çerçevesi, insan ilişkilerinde sevgi, hoşgörü ve affediciliği ön plana çıkarırken, bireylerin kendilerini geliştirmesi ve daha iyi bir toplum oluşturmasına katkı sağlamak amacını gütmektedir.
Fussilet Suresi 34. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
إِنَّ | Şüphesiz |
الْخَيْرَاتِ | İyilikler |
السَّيِّئَاتِ | Kötülükler |
بِالَّتِي | O şeyle |
هِيَ | O |
أَحْسَنُ | En güzel |
تَسْتَوِي | Eşit olamaz |
فَإِذَا | O zaman |
بَيْنَكَ | Aranda |
عَدَاوَةٌ | Düşmanlık |
Tecvid açısından, ayette 'idgam' ve 'med' gibi kurallar mevcuttur. Özellikle, 'إِنَّ' kelimesinin ardından gelen seslerin birleştiği durumlarda idgam uygulamaları dikkat edilmesi gereken noktalardır.
Fussilet Suresi 34. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
إِنَّ | Şüphesiz | 100 |
الْخَيْرَاتِ | İyilikler | 15 |
السَّيِّئَاتِ | Kötülükler | 12 |
أَحْسَنُ | En güzel | 20 |
عَدَاوَةٌ | Düşmanlık | 10 |
Ayet içindeki kelimeler, Kur'an'da sıkça geçen ve insan ilişkilerini, ahlaki değerleri ifade eden kavramlardır. Özellikle 'إِنَّ' kelimesi, birçok ayette vurgulayıcı bir işlev taşımaktadır. 'الْخَيْرَاتِ' ve 'السَّيِّئَاتِ' kelimeleri, iyi ve kötü kavramlarının açıklanmasında merkezi bir rol oynarken, 'أَحْسَنُ' kelimesi güzelliği ve iyiliği temsil eder. 'عَدَاوَةٌ' kelimesi ise insan ilişkilerinde düşmanlık ve çatışma durumlarını ifade eder. Bu kelimelerin sıklığı, Kur'an'ın insan ilişkileri ve ahlak konularına verdiği önemi göstermektedir.
إِنَّ
100
أَحْسَنُ
20
الْخَيْرَاتِ
15
السَّيِّئَاتِ
12
عَدَاوَةٌ
10
Fussilet Suresi 34. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | kötülüğü, en güzel bir muameleyle karşıla | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | kötülüğü en güzel bir şekilde sav | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | kötülüğü en güzel bir şekilde sav | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | sen (kötülüğü) en güzel şekilde sav | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | (Kötülüğü) Bertaraf et o şey ile ki, o en güzeldir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | (Sen kötülüğü) En güzel olan şeyle sav | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | kötülüğü iyilikle karşıla | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | kötülüğü, en güzel tavırla sav | Edebi |
Tabloda görülen ifadeler arasında dikkat çekici bir ortaklık var; çoğu mealde 'kötülüğü en güzel bir şekilde sav' ifadesi veya buna yakın bir ifade yer almakta. Bu durum, ayetin ana temasının doğruluğunu ve evrensel ahlaki ilkelerini vurgulamak için tercih edilmiş olabilir. Bazı meallerde ise dilsel tonlar değişiklik göstermekte; örneğin, Diyanet İşleri ve Elmalılı Hamdi Yazır mealleri daha geleneksel bir üslup kullanırken, Mehmet Okuyan ve Süleymaniye Vakfı modern bir dille ifade etmiştir. Bu durum, farklı okuyucu kitlelerine hitap etme amacı taşımaktadır. Ayrıca, kullanılan farklı kelimeler arasında anlamda ciddi bir farklılık yok, çoğunlukla eş anlamlı kelimeler tercih edilmiştir. Ancak bazı ifadelerde kullanılan diller, ifadelerin edebi niteliğini artırmakta ve okuyucu üzerinde farklı bir etki bırakmaktadır.