Fussilet Suresi 45. Ayet
وَلَقَدْ
اٰتَيْنَا
مُوسَى
الْكِتَابَ
فَاخْتُلِفَ
ف۪يهِۜ
وَلَوْلَا
كَلِمَةٌ
سَبَقَتْ
مِنْ
رَبِّكَ
لَقُضِيَ
بَيْنَهُمْۜ
وَاِنَّهُمْ
لَف۪ي
شَكٍّ
مِنْهُ
مُر۪يبٍ
٤٥
Ve lekad âteynâ mûsâ-lkitâbe faḣtulife fîh(i)(k) ve levlâ kelimetun sebekat min rabbike lekudiye beynehum(c) ve-innehum lefî şekkin minhu murîb(in)
Fussilet Suresi 45. Ayet Meâlleri

Fussilet Suresi 45. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Fussilet |
Sure Numarası | 41 |
Ayet Numarası | 45 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 484 |
Toplam Harf Sayısı | 190 |
Toplam Kelime Sayısı | 40 |
Fussilet Suresi, Mekke döneminde nazil olmuş ve bu sure, genel olarak Kur'an'ın gönderilişine ve inkar edenlerin tutumlarına odaklanmaktadır. 45. ayet, özellikle Musa'ya verilen kitap olan Tevrat üzerinden, insanların kitaplar arasındaki ihtilaflarını ve Kur'an'a karşı duyulan şüpheyi ele alır. Ayette, Musa'nın kitabı hakkında insanlar arasında yaşanan anlaşmazlıklar ve bunun sonucunda, eğer Tanrı'dan bir söz olmasaydı, hemen bir hüküm verileceği vurgulanır. Bu bağlamda, ayet, inançsızlığın getirdiği belirsizlikleri ve insanların Kur'an'a dair duyduğu kuşkulara dikkat çekmektedir. Ayetin geçtiği Fussilet Suresi, inkarcıların ve şüphe içinde olanların durumlarını ortaya koyarak, iman edenleri ve inkar edenleri birbirinden ayırt etme çabası içindedir. Bu sure, Allah'ın ayetlerini inkar edenlerin sonunun ne olacağını ve iman edenlerin mükafatını vurgulayan bir anlatıma sahiptir.
Fussilet Suresi 45. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أُقْسِمُ | Andolsun, yemin ederim |
كِتَابًا | Kitap |
إِخْتَلَفُوا | İhtilafa düştüler |
رَبِّي | Rabbim |
شَكٌّ | Şüphe |
Ayetin telaffuzunda, 'İdgam' ve 'Med' kuralları göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle 'رَبِّي' kelimesinde 'idgam' uygulanabilir.
Fussilet Suresi 45. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كِتَابًا | Kitap | 200 |
شَكٌّ | Şüphe | 150 |
إِخْتَلَفُوا | İhtilafa düştüler | 50 |
Kur'an'da geçen 'kitap', 'şüphe' ve 'ihtilaf' kelimeleri, müslümanların imanlarını ve inkarcıların tutumlarını anlatmak için sıkça kullanılır. 'Kitap' ifadesi, Allah'ın gönderdiği vahiyleri belirtirken; 'şüphe', inkarcıların iman konusundaki tereddütlerini yansıtır. 'İhtilaf' ise, farklı düşüncelerin ve görüş ayrılıklarının varlığını ifade eder. Bu kelimelerin sık kullanılması, dinin özünü ve insan davranışlarını anlamaya yönelik önem arz etmektedir.
كِتَابًا
200
شَكٌّ
150
إِخْتَلَفُوا
50
Fussilet Suresi 45. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | andolsun ki biz Musa'ya da kitap verdik | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Andolsun! Biz, Mûsâ’ya Kitab’ı vermiştik | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Andolsun ki biz Musa'ya Tevrat'ı vermiştik | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Yemin olsun ki biz Musa’ya da Kitabı vermiştik | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Andolsun ki, Mûsa'ya da kitap verdik | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Andolsun biz Musa'ya Kitabı vermiştik | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Musa’ya Kitab’ı vermiştik | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | Yemin olsun, biz Mûsa'ya Kitap'ı verdik | Modern |
Gözlemlenen ifadeler arasında 'andolsun ki biz Musa'ya da kitap verdik' ifadesi çoğu mealde benzer şekilde kullanılmıştır. Bu ifade, ayetin genel anlamını ve önemini vurgulamak için tercih edilmiş olabilir. Bunun yanı sıra, 'şüphe içindedirler' ifadesi de birkaç farklı mealde benzer şekilde yer alıyor. Ancak, bazı meallerde farklı tonlar ve modernizasyon çabası gözlemleniyor. Örneğin, 'Yemin olsun' ifadesi, bazı modern meallerde daha sık tercih edilmiştir. Bu noktada, mealler arasında belirgin bir dilsel farklılık vardır; bazıları daha geleneksel bir üslup benimserken, bazıları daha çağdaş bir dil kullanmaktadır. Bu durum, okuyucu kitlesine hitap etme çabası ve anlamı daha anlaşılır kılma isteği ile ilişkilendirilebilir.
Fussilet Sûresi 45. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Fussilet Sûresi 45. ayet, Allah'ın kitabı olan Kur'an'a karşı olan inkarcıların karşılaştıkları durumu ifade etmektedir. Bu ayette, Allah'ın kitabının anlamını kavrayamayanların karşılaştığı zorluklar ve ilahi mesajı reddedenler için yapacakları işler ile ilgili bir uyarı bulunmaktadır.
- Bakara Suresi 23. Ayet: Bu ayet, Kur'an'ın benzerinin getirilemeyeceğini ifade ederken, inkarcıların bu mesajı anlamadıklarını ve ilahi mesajı reddettiklerini belirtir. Her iki ayet de inkarcıların tutumları ve sonuçları hakkında bilgi vermektedir.
- Zümer Suresi 32. Ayet: Bu ayette, Allah'ın kelamını yalanlayanların durumuna dikkat çekilir. Dios süresinde olduğu gibi, inkarcıların karşılaşacakları sonuçlar ve gerçeklerin anlaşılmaması vurgulanmaktadır.
- En'âm Sûresi 112. Ayet: Bu ayet, insanlarla cinlerin birbirlerine düşmanca etkilediklerini ifade eder. Fussilet Sûresi 45. ayetteki inkarcıların durumuyla benzerlik taşır; zira her iki ayet de ilahi kanunları ve öğretileri reddedenlerin sonuçlarını ele almaktadır.
Fussilet Sûresi 45. ayet ve ilişkili ayetler, inkarcıların ilahi mesajları anlamadıklarını ve sonuç olarak karşılaştıkları zorlukları derinlemesine ele almaktadır. Bu ayetler, iman edenlerle inkarcılar arasındaki temel farkları ve bu durumun sonuçlarını göstermeye yöneliktir.
Okumak istediğin ayeti seç