الْحَجِّ
Hac Suresi 9. Ayet
ثَانِيَ
عِطْفِه۪
لِيُضِلَّ
عَنْ
سَب۪يلِ
اللّٰهِۜ
لَهُ
فِي
الدُّنْيَا
خِزْيٌ
وَنُذ۪يقُهُ
يَوْمَ
الْقِيٰمَةِ
عَذَابَ
الْحَر۪يقِ
٩
Śâniye ‘itfihi liyudille ‘an sebîli(A)llâh(i)(s) lehu fî-ddunyâ ḣizy(un)(s) venużîkuhu yevme-lkiyâmeti ‘ażâbe-lharîk(i)
İnsanlardan öylesi de vardır ki, ne bir ilmi, ne bir yol göstericisi, ne de aydınlatıcı bir kitabı olmadığı halde kibirlenerek insanları Allah'ın yolundan saptırmak için, Allah hakkında tartışmaya kalkar. Ona dünyada bir rezillik vardır. Ona kıyamet gününde de yangın azabını tattıracağız.
Surenin tamamını oku
Hac Suresi 9. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Halkı Allah yolundan saptırmak için kendi kendine ululanır durur. Ona, dünyada aşağılık bir durum var ve kıyamet günü de yakıp kavurucu azabı tattırırız ona. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 8,9. İnsanlardan öylesi de vardır ki, bir ilmi, bir yol göstericisi, aydınlatıcı bir kitabı olmadığı hâlde kibirlenerek insanları Allah’ın yolundan saptırmak için, Allah hakkında tartışmaya kalkar. Ona dünyada bir rezillik vardır. Ona kıyamet gününde de yangın azabını tattıracağız. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah yolundan şaşırtmak (saptırmak) için büyüklük taslayarak (tartışır). Dünyada ona bir rezillik vardır. Kıyamet gününde ise ona cehennem azabını tattıracağız |
Mehmet Okuyan Meali | Allah yolundan (insanları) saptırmak için yanını eğip bükerek (kibir içinde tartışmaya kalkar). Onun için dünyada bir rezillik vardır; kıyamet gününde ise ona yakıcı azabı tattıracağız. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Boynunu böbürlenip bükerek, Allah yolundan şaşırtmak için (öyle mücadelede bulunur). Onun için dünyada zillet vardır ve ona Kıyamet gününde yangın azabını tattırırız. |
Süleyman Ateş Meali | Allah'ın yolundan şaşırtmak için boynunu öteye döndürerek (kabara kabara tartışmasını sürdürür), dünyada onun için bir kepazelik vardır. Kıyamet günü de ona yangın azabını taddıracağız: |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah’ın yolundan saptırmak için kendilerini büyük gösterirler. Onların hakkı bu dünyada alçalmaktır. (Mezardan) kalkış gününde de onlara yangın azabını tattıracağız. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yanını eğip bükerek uğraşır ki, Allah yolundan saptırıversin. Böyle kişiye dünyada bir yüz karası öngörülmüştür. Ve kıyamet günü biz ona, o kasıp kavuran yangının azabını tattıracağız. |
Hac Suresi 9. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Hac |
Sure Numarası | 22 |
Ayet Numarası | 9 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 17 |
Kur'an Sayfası | 473 |
Toplam Harf Sayısı | 124 |
Toplam Kelime Sayısı | 26 |
Hac Suresi, genellikle Mekke döneminde inmiş olan ve Hac ibadeti başta olmak üzere çeşitli dini konuları ele alan bir suredir. Bu sure, inananları ve insanları Allah'ın birliğine, O'na ibadet etmeye ve doğru yolda yürümeye davet eder. Ayet 9, bu bağlamda, ilmi ve rehberlikten yoksun olan bazı insanların kibir ve gurur içinde, insanları Allah'ın yolundan saptırmaya çalıştıklarını ifade etmektedir. Bu kişiler, kendi kendilerine ulularken, bir yandan da insanlara karşı tartışmalara girerek, Allah'ın emirleriyle ters düşen bir tutum sergilemektedirler. Ayetin, hem dünyadaki rezil durumu hem de kıyamet günündeki azap ile ilgili uyarıları, bu kişilerin kibir ve gururlarının sonuçlarını gözler önüne sermektedir. Mekke döneminde inmiş olması, toplumda mevcut olan inançsızlık ve sapkınlığa karşı bir uyarı olarak algılanabilir. Hac Suresi, aynı zamanda ibadetlerin önemi ve Allah'a teslimiyet gibi temaları da içermektedir. Ayetin genel çerçevesinde, kibirli ve inkarcı kişilerin, Allah'ın yolundan saptırmaya çalıştıkları ifade edilerek, bu tutumlarının sonuçları da uyarı niteliğinde ortaya konmaktadır.
Hac Suresi 9. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يُصَدُّ | Saptırmak |
مَذَلَّةٌ | Rezil durum |
عَذَابٌ | Azap |
كِبْرٌ | Kibir |
نَارٌ | Ateş |
Ayet içinde geçen kelimeler, özellikle eylem ve durum bildiren kelimeler üzerinden sıkça kullanılır. Kelimelerin fonetik özellikleri itibarıyla, ayetteki tecvid kurallarında genel olarak 'med' ve bazı durumlarda 'idgam' kurallarına dikkat edilmiştir.
Hac Suresi 9. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يُصَدُّ | Saptırmak | 12 |
مَذَلَّةٌ | Rezil durum | 8 |
عَذَابٌ | Azap | 30 |
كِبْرٌ | Kibir | 5 |
نَارٌ | Ateş | 21 |
Bu kelimelerin Kur'an'da geçiş sayıları, insan davranışlarını, ahlaki değerleri ve inanç ile ilgili kavramların önemini yansıtmaktadır. Özellikle 'azap' ve 'ateş' kelimeleri, insanlara uyarı ve sonuçları hatırlatmak amacıyla sıkça kullanılmıştır. 'Saptırmak' kelimesi de, yanlış yönlendirme ve inançsızlık konularında uyanıklığı düşünmek açısından önemlidir.
عَذَابٌ
30
نَارٌ
21
يُصَدُّ
12
مَذَلَّةٌ
8
كِبْرٌ
5
Hac Suresi 9. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | kendi kendine ululanır durur. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | kibirlenerek insanları Allah’ın yolundan saptırmak için | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | büyüklük taslayarak tartışır. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | yanını eğip bükerek | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | boynunu böbürlenip bükerek, | Geleneksel |
Süleyman Ateş | kabara kabara tartışmasını sürdürür | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | kendilerini büyük gösterirler. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | yanını eğip bükerek uğraşır | Modern |
Tablo, farklı meallerdeki ortak ifadeleri ve dilsel tonları göstermektedir. Öne çıkan ifadeler arasında 'saptırmak', 'kibirlenmek' ve 'rezil durum' kelimeleri dikkat çekmektedir. Bu ifadeler, metnin ana fikrini oluşturmakta ve çoğu mealde benzer şekilde kullanılmaktadır. Bu durum, ayetin uyarıcı mesajının ve insan davranışlarının eleştirisinin ne denli önemli olduğunu da ortaya koymaktadır. Özellikle, 'kibirlenmek' kelimesi, çoğu mealde benzer bir bağlamda kullanılarak aynı anlama sahip olmasına rağmen bazı meallerde farklı dil tonlarıyla ifade edilmiştir. Örneğin, bazı meallerde açıklayıcı bir üslup tercih edilirken, diğerlerinde daha geleneksel bir dil kullanılmıştır. Mealler arasında belirgin şekilde farklılaşan ifadeler, dil açısından anlamda ciddi farklılıklar oluşturmakta; bu da okuyucunun anlama ve yorumlama biçimini etkileyen önemli unsurlar arasında yer almaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç