Hicr Suresi 11. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hiçbir peygamber göndermedik ki alay etmesinler onunla. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onlar kendilerine gelen her peygamberle alay ediyorlardı. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlara hiçbir peygamber gelmiyordu ki onunla alay etmiş olmasınlar. |
Mehmet Okuyan Meali | Kendilerine gelen her elçi ile elbette alay ederlerdi. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlara bir peygamber gelmezdi ki, illâ onunla istihzâda bulunur olmuşlardı. |
Süleyman Ateş Meali | Onlara hiçbir elçi gelmezdi ki, onunla alay etmesinler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onlara ne zaman bir elçi gelse mutlaka hafife alırlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Onlara bir Tanrı elçisi gelir gelmez, onunla mutlaka alay ederlerdi. |
Hicr Suresi 11. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Hicr |
Sure Numarası | 15 |
Ayet Numarası | 11 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 14 |
Kur'an Sayfası | 220 |
Toplam Harf Sayısı | 62 |
Toplam Kelime Sayısı | 13 |
Hicr Suresi, genelde Mekke döneminde inen ve toplumun inkarcı tutumlarına karşı uyarılarda bulunan bir suredir. Bu surede, geçmişte peygamberlere karşı yapılan alay ve kötü muameleler örneklerle sergilenmektedir. Ayet 11, insanların kendilerine gönderilen peygamberlerle nasıl alay ettiklerini vurgulayarak, geçmişteki bu tutumları eleştirmektedir. Mekke dönemi, İslam'ın ilk döneminde peygamberin başına gelen sıkıntıların ve karşılaştığı zorlukların anlatıldığı bir süreçtir. Bu bağlamda, ayet, inananlar için bir uyarı teşkil etmekte, ayrıca geçmiş peygamberlerin yaşadığı zorlukların bir yansıması olarak görülmektedir. Ayette, özellikle peygamberlere yönelik alay etme eyleminin sürekliliği, toplumların inançsızlık ve cehalet içinde nasıl davrandıklarını ortaya koymaktadır. Yani, bu tür davranışlar sadece bir döneme özgü olmayıp, tarih boyunca devam etmiştir. Hicr Suresi, bu alaycı tutumun yalnızca geçmişte değil, günümüzde de benzer durumların yaşandığına dikkat çekmektedir.
Hicr Suresi 11. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُسْتَهْزِئِينَ | alay edenler |
رَسُولٌ | elçi, peygamber |
كَانَ | olmak, idi |
Ayetin içerisinde dikkat çekici kelimeler arasında 'مُسْتَهْزِئِينَ' (alay edenler), 'رَسُولٌ' (elçi), ve 'كَانَ' (olmak) yer alır. Bu kelimeler, ayetin temel anlamını oluşturmaktadır. Ayrıca, ayette idgam gibi tecvid kuralları örnekleri bulunmaktadır; bu, bazı harflerin birbirine katılması durumunu ifade eder.
Hicr Suresi 11. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
رَسُولٌ | elçi | 113 |
كَانَ | olmak | 159 |
مُسْتَهْزِئِينَ | alay edenler | 8 |
Ayet içerisinde geçen 'رَسُولٌ' kelimesi Kur'an'da toplam 113 defa geçmekte olup, peygamberlik kavramının ne denli önemli olduğunu gösterir. 'كَانَ' ise 159 defa geçerek, geçmişteki durumu ifade etme açısından sıkça kullanılan bir fiildir. 'مُسْتَهْزِئِينَ' kelimesi ise 8 defa geçerek, alay etme eyleminin Kur'an'da ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu ifade etmektedir. Alay etme, geçmiş dönemlerde de mevcut olan bir olgu olduğundan, bu kelimelerin kullanım sıklığı, Kur'an'ın mesajlarının anlaşılmasında önemli bir rol oynamaktadır.
كَانَ
159
رَسُولٌ
113
مُسْتَهْزِئِينَ
8
Hicr Suresi 11. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | alay etmesinler | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri (Yeni) | alay ediyorlardı | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | alay etmiş olmasınlar | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | alay ederlerdi | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | istihzâda bulunur olmuşlardı | Geleneksel |
Süleyman Ateş | alay etmesinler | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | hafife alırlar | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | alay ederlerdi | Modern |
Mealler incelendiğinde, 'alay etmesinler', 'alay ediyorlardı', ve 'alay ederlerdi' gibi ifadelerin ortak olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu ifadeler, olumsuz bir durum karşısında yapılan alay etme eylemini belirtmektedir. Mealler arasında belirgin farklılıklar ise 'istihzâda bulunur olmuşlardı' gibi geleneksel bir ifade ile daha modern bir dil kullanımı olan 'hafife alırlar' gibi ifadeler arasında yer almaktadır. Bu farklılıklar, kelimelerin anlamları bakımından benzerlik gösterse de, dil açısından sunuluş biçiminde farklılıklar barındırmaktadır. Genel olarak, kullanılan ifadelerin çoğu, ayetin özünü yansıtacak şekilde seçilmiştir.