İsrâ Suresi 36. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Bilmediğin şeyin üstünde durup ısrar etme; çünkü kulak da, göz de, gönül de, hepsi de sorumludur bundan. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir de hiç bilmediğin bir şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz, gönül, bunların her biri yaptıklarından sorumludurlar. |
Mehmet Okuyan Meali | Hakkında bilgin olmayan şeyin peşine (biliyormuş gibi) düşme! Şüphesiz ki işitme (duyusu), göz ve kalp, bütün bunlar o (kazandığı)ndan sorumludur. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve senin için kendisine bilgi olmayan bir şeyin arkasına düşme. Şüphe yok ki kulak, göz, gönül, hepsinden (sahibi) sorulmuş olacaktır. |
Süleyman Ateş Meali | Bilmediğin bir şeyin ardına düşme, çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi o(yaptığı)ndan sorumludur. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bilgi sahibi olmadığın bir konuda konuşma. Sende olan dinleme, görme (basiret) ve gönül özellikleri ondan sorumlu tutulmanı gerektirir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır. |
İsrâ Suresi 36. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | İsrâ |
Sure Numarası | 17 |
Ayet Numarası | 36 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 15 |
Kur'an Sayfası | 297 |
Toplam Harf Sayısı | 81 |
Toplam Kelime Sayısı | 14 |
İsrâ Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 17. suresi olup, Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, adını "İsrâ" kelimesinden alır; bu kelime, Hz. Muhammed'in Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya geceliğe yapılan yolculuğu ifade eder. İsrâ Suresi, genel olarak Allah'ın birliğini, peygamberliğin önemini, ahiret hayatını ve insanın sorumluluklarını ele alır. Ayetin geçtiği bu sure, insanlara dünya hayatındaki görevlerini ve ahlaki sorumluluklarını hatırlatmayı amaçlamaktadır. 36. ayet ise, insanlara bilmediği şeyler hakkında hüküm vermekten kaçınmalarını ve kulak, göz ve gönüllerinin sorumlu olduğunu vurgular. Bu bağlamda, bilgi eksikliği ile hareket etmenin tehlikelerine dikkat çekilmektedir. Bilgiye dayalı hareket etmenin gerekliliği üzerinde durulmakta ve insanların dikkatli olmaları konusunda uyarılmaktadır.
İsrâ Suresi 36. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
عَلَيْهِم | onlar |
لَمْ | değil |
َمَا | ne |
الَّذِي | ki |
وَالْقَلْبُ | kalp |
Ayet, Arapça dil bilgisi kurallarına uygun olarak yazılmıştır. Med ve idgam kuralları içermektedir. Örneğin, 'لَمْ' kelimesi peşinden gelen fiil ile birlikte kullanıldığında olumsuzluk anlamı taşır.
İsrâ Suresi 36. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
عَلَيْهِم | onlar | 7 |
الْقَلْبُ | kalp | 16 |
مَا | ne | 30 |
Yukarıdaki kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan kelimelerdir. 'مَا' kelimesi, belirsizlik ve sorgulama ifade eden cümlelerde sıkça yer alır. 'الْقَلْبُ' kelimesi ise, insanın duygusal ve düşünsel yönlerini ifade etmek için önemli bir yere sahiptir. 'عَلَيْهِم' kelimesi ise, bir şeyi işaret etmek veya belirtmek için kullanılır ve bu bağlamda pek çok ayette karşımıza çıkar.
مَا
30
الْقَلْبُ
16
عَلَيْهِم
7
İsrâ Suresi 36. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | bilmediğin şeyin üstünde durup ısrar etme | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Bir de hiç bilmediğin bir şeyin ardına düşme! | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Hakkında bilgin olmayan şeyin peşine (biliyormuş gibi) düşme! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | senin için kendisine bilgi olmayan bir şeyin arkasına düşme | Geleneksel |
Süleyman Ateş | bilmediğin bir şeyin ardına düşme | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Bilgi sahibi olmadığın bir konuda konuşma | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! | Modern |
Tablodaki ifadeler, mealler arasında benzerlikler ve farklılıklar göstermektedir. 'bilmediğin şeyin ardına düşme' ifadesi, çoğu mealde ortak bir şekilde kullanılırken, 'peşine düşme' ve 'üzerinde durup ısrar etme' gibi ifadeler farklılık göstermektedir. Genel olarak, 'bilmediğin şey' ifadesi meallerde sıkça kullanılırken, bu durum bilgiyi vurgulamak için tercih edilmiş olabilir. Bunun yanında, bazı meallerde daha açıklayıcı bir dil kullanılırken diğerlerinde daha geleneksel ve sade ifadeler tercih edilmiştir. Bu durum, okuyucuya hitap eden dilin farklılık göstermesi ile ilgilidir.