الْحِجْرِ

Hicr Suresi 37. Ayet

قَالَ

فَاِنَّكَ

مِنَ

الْمُنْظَر۪ينَۙ

٣٧

Kâle fe-inneke mine-lmunzarîn(e)

Allah da, "O halde sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin" dedi.

Surenin tamamını oku

Hicr Suresi 37. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiŞüphe yok ki dedi, sen, mühlet verilmişlerdensin.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)37,38. Allah da, "O hâlde, sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin" dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiAllah buyurdu ki: "Sen mühlet verilenlerdensin."
Mehmet Okuyan Meali37,38. (Allah) “Bilinen vaktin gününe kadar zaman verilenlerdensin.” demişti.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali(Allah Teâlâ da) buyurdu ki: «Artık şüphe yok, sen mühlet verilmişlerdensin.»
Süleyman Ateş Meali(Allah): "Haydi, dedi, sen ertelenmişlerdensin!"
Süleymaniye Vakfı Meali(Allah) Dedi ki “Sen kendisine süre verilenlerdensin.
Yaşar Nuri Öztürk MealiBuyurdu: "Hadi, süre verilenlerdensin."

Hicr Suresi 37. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureHicr
Sure Numarası15
Ayet Numarası37
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz14
Kur'an Sayfası308
Toplam Harf Sayısı62
Toplam Kelime Sayısı12

Hicr Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir. Temel olarak, Allah'a olan inanç, peygamberlik, inkârcılık ve ahiret konularını ele alır. Bu sure, aynı zamanda Kur'an'ın ilahi niteliğini de vurgular. Ayet 37, Allah'ın bir tehdit ya da uyarı niteliğindeki sözlerini içermektedir. Bu bağlamda, iblis'in Allah'a karşı isyanı ve ona mühlet verilmesi üzerinden bir anlatım sunulmaktadır. İblis'in, kıyamete kadar zaman verilmiş olması, onun insanları saptırma çabalarının devam edeceği anlamına gelir. Bu sure, insanlara, Allah'ın kalplerdeki niyetleri bildiği ve her şeyin O'nun kontrolünde olduğu mesajını verir. Ayetteki ifadeler, insanın inanç durumu ve Allah’ın adaletine dair derin bir anlayış geliştirmeye yönelik bir perspektif sunmaktadır.

Hicr Suresi 37. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
مُهْلَةًmühlet
قَالَdedi
إِلَىkadar

Ayet içinde, "قَالَ" kelimesi, fiil olarak geçmiş zaman kullanımıyla dikkat çeker. Ayrıca, "مُهْلَةً" kelimesi, bir durumun geçerliliğini belirtmek için kullanılır. Tecvid açısından, ayet içerisinde med ve idgam kuralları uygulanabilir.

Hicr Suresi 37. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
مُهْلَةًmühlet9
قَالَdedi332
إِلَىkadar82

Bu kelimeler Kur'an'da çeşitli bağlamlarda oldukça sık geçer. Özellikle "قَالَ" kelimesinin yüksek sayıda geçişi, Allah ve peygamberler arasındaki iletişimi, insanlara verilen vahiy ve mesajların aktarımını simgeler. "مُهْلَةً" kelimesi, zamanın Allah tarafından belirlenmiş olduğunu vurgularken, "إِلَى" kelimesi ise bir süreyi veya sınırı belirtme işlevi görür.

قَالَ

332

إِلَى

82

مُهْلَةً

9

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Hicr Suresi 37. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlımühlet verilmişlerdensinGeleneksel
Diyanet İşlerivakti bilinen güne kadar mühlet verilenlerdensinAçıklayıcı
Elmalılı Hamdi Yazırmühlet verilenlerdensinGeleneksel
Mehmet Okuyanbilinen vaktin gününe kadar zaman verilenlerAçıklayıcı
Ömer Nasuhi Bilmenmühlet verilmişlerdensinGeleneksel
Süleyman AteşertelenmişlerdensinModern
Süleymaniye Vakfıkendisine süre verilenlerAçıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürksüre verilenlerModern

Tablodan görüldüğü gibi, "mühlet verilenler" ifadesi birçok mealde ortak olarak kullanılmıştır. Bu ifadelerin tercih edilmesinin nedeni, ayetin iblis ile Allah arasındaki diyalogu net bir şekilde aktarmasını sağlamaktır. Ayrıca, "bilinen vaktin gününe kadar" ifadesi, Diyanet İşleri Mealinde daha açıklayıcı bir dil kullanarak, okuyucuya zamanın belirlenmiş olduğunu net bir şekilde iletmek amacı taşımaktadır. Bazı meallerde ise daha modern ve sade bir dil tercih edilmiştir. Örneğin, Süleyman Ateş ve Yaşar Nuri Öztürk, "ertelenmişler" ve "süre verilenler" ifadelerini kullanarak, mesajı daha güncel bir üslup ile sunmaktadır. Bu farklılıklar, dilin kullanılma şekli ve hedef kitleye göre değişiklik gösterir. Ancak genel olarak, ayetin anlamı ve mesajı korunmuştur.