Hûd Suresi 109. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Artık bunların taptıkları şeylerin boşluğunda bir şüphen olmasın; önceden ataları nasıl tapıyorsa onlar da tıpkı o çeşit tapıyorlar ve biz de onların nasibini eksiksiz olarak vereceğiz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | (Ey Muhammed!) Şunların taptıkları şeylerin batıl olduğu konusunda şüpheye düşme. Onlar sadece, daha önce babalarının taptığı gibi tapıyorlar. Şüphesiz biz onlara (azaptan) paylarını eksiksiz olarak tastamam vereceğiz. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O halde sakın şunların ibadet edişlerinden şüpheye düşme. Daha önce ataları nasıl ibadet ediyor idiyseler bunlar da öyle ibadet ediyorlar. Biz de kendilerine nasiplerini elbette eksiksiz olarak öderiz. |
Mehmet Okuyan Meali | Onların tapmakta oldukları şeylerle ilgili şüphen olmasın! Onlar daha önce babalarının taptığından başka bir şekilde tapmıyorlar. Biz onların (azaptan) paylarını mutlaka eksiksiz olarak vereceğiz. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık onların taptıkları şeyden bir şüphede bulunma. Onlar ibadette bulunmazlar, ancak evvelce babalarının taptıkları gibi tapınmakta bulunurlar. Ve Biz de şüphe yok ki, onlara nâsiplerini eksik olmaksızın ödeyeceğiz. |
Süleyman Ateş Meali | Şunların taptıkları şeyler(in, yararsızlığın)dan hiç kuşkun olmasın. Onlar da önceden atalarının taptığı gibi tapıyorlar. Biz onların da paylarını eksiksiz vereceğiz! |
Süleymaniye Vakfı Meali | Taptıkları şeylerden dolayı onlarla tartışma. Daha önce ataları nasıl ibadet etmişse bunlar da tıpkı o ibadeti yapıyorlar. Biz onların paylarını eksiltmeden tam veririz. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Şunların kulluk etmekte oldukları şeyler yüzünden bir kuşku içine girme. Daha önce atalarının kulluk ettikleri gibi kulluk ediyorlar, hepsi bu. Biz onların da nasiplerini hiç eksiltmeden elbette vereceğiz. |
Hûd Suresi 109. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Hûd |
Sure Numarası | 11 |
Ayet Numarası | 109 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 12 |
Kur'an Sayfası | 234 |
Toplam Harf Sayısı | 204 |
Toplam Kelime Sayısı | 35 |
Hûd Suresi, İslam peygamberi Hz. Muhammed'e indirilen Mekki surelerdendir. Bu sure, çeşitli peygamberlerin kıssalarını ve toplumlarına gönderilmiş uyarıları içermektedir. Hûd Suresi, adını Hz. Hûd'tan alır ve onun kavmine hitap eden mesajlarına yer verir. Ayet 109, insanların taptığı şeylerin batıllığına dair kesin bir ifade sunarken, bu durumun geçmişteki ata kültürleriyle bağlantılı olduğunu vurgular. Bu bağlamda, insanların eski geleneklerini sürdürdükleri ve bu geleneklerin etkisiyle hareket ettikleri anlatılmaktadır. Sure, inkarcıların ve müşriklerin inançlarını sorgularken, aynı zamanda Allah'ın adaletinin nasıl tecelli edeceğine dair bir mesaj taşır. Hûd Suresi, genel olarak insanları inançlarının doğru olup olmadığını düşünmeye ve geçmişteki hatalardan ders almaya teşvik eder. Bu ayet, bireylerin ve toplumların geçmişten gelen yanlış inanç ve uygulamalarını sorgulamalarını ve bu bağlamda Allah’ın adaletine güvenmelerini teşvik eden bir mesaj içermektedir.
Hûd Suresi 109. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
تَقْدِيرٌ | Tahmin |
عُبَادَةٌ | İbadet |
نَصِيبٌ | Pay |
بَاطِلٌ | Boş |
شَكٌّ | Şüphe |
Ayet içerisinde 'تَقْدِيرٌ', 'عُبَادَةٌ', 'نَصِيبٌ', 'بَاطِلٌ', 'شَكٌّ' gibi önemli kelimeler bulunmaktadır. Bu kelimeler, ayetin temel anlamını yansıtan ve önemli kavramları içeren kelimelerdir. Ayrıca ayette 'idgam' ve 'med' kuralları gibi tecvid kuralları da dikkat çekmektedir.
Hûd Suresi 109. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
بَاطِلٌ | Boş | 10 |
عُبَادَةٌ | İbadet | 15 |
نَصِيبٌ | Pay | 8 |
Ayet içinde geçen kelimelerden 'بَاطِلٌ', 'عُبَادَةٌ' ve 'نَصِيبٌ' Kur'an'da çokça rastlanan kelimelerdir. Bu kelimelerin sık kullanılması, Allah'a ibadet edenlerin doğru inanç ve uygulamalarını vurgulamak amacı taşır. 'بَاطِلٌ' kelimesi özellikle sahih olmayan inançları tanımlamak için sıklıkla kullanılırken, 'عُبَادَةٌ' ibadet kavramıyla ilgili çeşitli bağlamlarda yer almaktadır. 'نَصِيبٌ' kelimesi ise, insanların kazanç ve haklarıyla ilgili adaletin sağlanacağına dair bir mesaj sunar.
عُبَادَةٌ
15
بَاطِلٌ
10
نَصِيبٌ
8
Hûd Suresi 109. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | boşluğunda bir şüphen olmasın | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | batıl olduğu konusunda şüpheye düşme | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | şunların ibadet edişlerinden şüpheye düşme | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | tapmakta oldukları şeylerle ilgili şüphen olmasın | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | şüphede bulunma | Geleneksel |
Süleyman Ateş | yararsızlığından hiç kuşkun olmasın | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | taptıkları şeylerden dolayı onlarla tartışma | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | kulluk etmekte oldukları şeyler yüzünden bir kuşku içine girme | Modern |
Mealler arasında belirgin şekilde farklılaşan ifadeler, örneğin 'şüphen olmasın', 'şüpheye düşme' ve 'kuşku içine girme' gibi ifadeler, dil açısından benzer anlamlar taşımasına rağmen kullanıldıkları bağlam ve tonlama bakımından farklılık arz etmektedir. Çoğu mealde 'şüphe' kelimesi ile bir belirsizlik vurgusu yapılmış, bu da aynı zamanda insanların inançlarına dair sorgulayıcı bir bakış açısını yansıtmaktadır. Ortak ifadeler arasında, genel inanç ve geleneklerin devamlılığına vurgu yapan ifadeler yer almakta. Bu ifadeler, insanlar arası iletişimde ve ibadet anlayışında sürekli bir bağ kurarak geçmişle günümüz arasında bir bağlantı sağlamaktadır. Farklılıklar, meallerin sunum tarzını yansıtarak okuyucuya çeşitli bakış açıları sunmaktadır.