Hûd Sûresi 109. Ayet
فَلَا
تَكُ
ف۪ي
مِرْيَةٍ
مِمَّا
يَعْبُدُ
هٰٓؤُ۬لَٓاءِۜ
مَا
يَعْبُدُونَ
اِلَّا
كَمَا
يَعْبُدُ
اٰبَٓاؤُ۬هُمْ
مِنْ
قَبْلُۜ
وَاِنَّا
لَمُوَفُّوهُمْ
نَص۪يبَهُمْ
غَيْرَ
مَنْقُوصٍ۟
١٠٩
Felâ teku fî miryetin mimmâ ya’budu hâulâ-(i)(c) mâ ya’budûne illâ kemâ ya’budu âbâuhum min kabl(u)(c) ve-innâ lemuveffûhum nasîbehum ġayra menkûs(in)
Hûd Suresi 109. Ayet Meâlleri

Hûd Suresi 109. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Hûd |
Sure Numarası | 11 |
Ayet Numarası | 109 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 12 |
Kur'an Sayfası | 234 |
Toplam Harf Sayısı | 204 |
Toplam Kelime Sayısı | 35 |
Hûd Suresi, İslam peygamberi Hz. Muhammed'e indirilen Mekki surelerdendir. Bu sure, çeşitli peygamberlerin kıssalarını ve toplumlarına gönderilmiş uyarıları içermektedir. Hûd Suresi, adını Hz. Hûd'tan alır ve onun kavmine hitap eden mesajlarına yer verir. Ayet 109, insanların taptığı şeylerin batıllığına dair kesin bir ifade sunarken, bu durumun geçmişteki ata kültürleriyle bağlantılı olduğunu vurgular. Bu bağlamda, insanların eski geleneklerini sürdürdükleri ve bu geleneklerin etkisiyle hareket ettikleri anlatılmaktadır. Sure, inkarcıların ve müşriklerin inançlarını sorgularken, aynı zamanda Allah'ın adaletinin nasıl tecelli edeceğine dair bir mesaj taşır. Hûd Suresi, genel olarak insanları inançlarının doğru olup olmadığını düşünmeye ve geçmişteki hatalardan ders almaya teşvik eder. Bu ayet, bireylerin ve toplumların geçmişten gelen yanlış inanç ve uygulamalarını sorgulamalarını ve bu bağlamda Allah’ın adaletine güvenmelerini teşvik eden bir mesaj içermektedir.
Hûd Suresi 109. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
تَقْدِيرٌ | Tahmin |
عُبَادَةٌ | İbadet |
نَصِيبٌ | Pay |
بَاطِلٌ | Boş |
شَكٌّ | Şüphe |
Ayet içerisinde 'تَقْدِيرٌ', 'عُبَادَةٌ', 'نَصِيبٌ', 'بَاطِلٌ', 'شَكٌّ' gibi önemli kelimeler bulunmaktadır. Bu kelimeler, ayetin temel anlamını yansıtan ve önemli kavramları içeren kelimelerdir. Ayrıca ayette 'idgam' ve 'med' kuralları gibi tecvid kuralları da dikkat çekmektedir.
Hûd Suresi 109. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
بَاطِلٌ | Boş | 10 |
عُبَادَةٌ | İbadet | 15 |
نَصِيبٌ | Pay | 8 |
Ayet içinde geçen kelimelerden 'بَاطِلٌ', 'عُبَادَةٌ' ve 'نَصِيبٌ' Kur'an'da çokça rastlanan kelimelerdir. Bu kelimelerin sık kullanılması, Allah'a ibadet edenlerin doğru inanç ve uygulamalarını vurgulamak amacı taşır. 'بَاطِلٌ' kelimesi özellikle sahih olmayan inançları tanımlamak için sıklıkla kullanılırken, 'عُبَادَةٌ' ibadet kavramıyla ilgili çeşitli bağlamlarda yer almaktadır. 'نَصِيبٌ' kelimesi ise, insanların kazanç ve haklarıyla ilgili adaletin sağlanacağına dair bir mesaj sunar.
عُبَادَةٌ
15
بَاطِلٌ
10
نَصِيبٌ
8
Hûd Suresi 109. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | boşluğunda bir şüphen olmasın | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | batıl olduğu konusunda şüpheye düşme | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | şunların ibadet edişlerinden şüpheye düşme | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | tapmakta oldukları şeylerle ilgili şüphen olmasın | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | şüphede bulunma | Geleneksel |
Süleyman Ateş | yararsızlığından hiç kuşkun olmasın | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | taptıkları şeylerden dolayı onlarla tartışma | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | kulluk etmekte oldukları şeyler yüzünden bir kuşku içine girme | Modern |
Mealler arasında belirgin şekilde farklılaşan ifadeler, örneğin 'şüphen olmasın', 'şüpheye düşme' ve 'kuşku içine girme' gibi ifadeler, dil açısından benzer anlamlar taşımasına rağmen kullanıldıkları bağlam ve tonlama bakımından farklılık arz etmektedir. Çoğu mealde 'şüphe' kelimesi ile bir belirsizlik vurgusu yapılmış, bu da aynı zamanda insanların inançlarına dair sorgulayıcı bir bakış açısını yansıtmaktadır. Ortak ifadeler arasında, genel inanç ve geleneklerin devamlılığına vurgu yapan ifadeler yer almakta. Bu ifadeler, insanlar arası iletişimde ve ibadet anlayışında sürekli bir bağ kurarak geçmişle günümüz arasında bir bağlantı sağlamaktadır. Farklılıklar, meallerin sunum tarzını yansıtarak okuyucuya çeşitli bakış açıları sunmaktadır.
Hûd Sûresi 109. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Hûd Sûresi 109. ayet, putperestlerin, Allah’ın birliğine ve peygamberlerin mesajlarına karşı inatçı tavırlarını sürdürdüklerini belirtir. Bu ayette, insanların belli bir görüş veya inanç açısından ne kadar ısrarcı olabileceklerine dair bir uyarı yapılmaktadır.
- Bakara Suresi 6. Ayet: Bu ayet, inkâr edenlerin kalplerinin mühürlenmiş olduğunu ve onlara bir hidayet gelmeyeceğini belirtir. Bu, Hûd 109'daki inatçı tavırla paralellik gösterir.
- Âl-i İmrân Sûresi 116. Ayet: İnkâr edenlerin, yaptıkları kötü amellerin kendilerine yarar sağlamayacağını vurgular. Bu durum, Hûd 109'daki inat edenlerin sonunu düşünmeden davranmalarını eleştirir.
- Nur Suresi 47. Ayet: İnsanların Allah’ın emirleriyle ilişkilerini sorgulamalarına rağmen isyan etmeleri, Hûd 109 ile bağdaştırılabilir. Bu ayet, insanlar için bir dönüşüm ve uyanış çağrısı yapmaktadır.
Bu ayetler, inatçı davranışların ve Allah’ın emirlerine karşı gelen tavırların, inkâr edenler için olumsuz sonuçlar doğuracağını ortaya koyuyor. Hûd 109, bu bağlamda, insanların tutumlarını sorgulamalarına ve biraz daha dikkatli davranmalarına zemin hazırlayan bir mesaj veriyor.
Okumak istediğin ayeti seç