Hûd Sûresi 110. Ayet
وَلَقَدْ
اٰتَيْنَا
مُوسَى
الْكِتَابَ
فَاخْتُلِفَ
ف۪يهِۜ
وَلَوْلَا
كَلِمَةٌ
سَبَقَتْ
مِنْ
رَبِّكَ
لَقُضِيَ
بَيْنَهُمْۜ
وَاِنَّهُمْ
لَف۪ي
شَكٍّ
مِنْهُ
مُر۪يبٍ
١١٠
Velekad âteynâ mûsâ-lkitâbe faḣtulife fîh(i)(c) velevlâ kelimetun sebekat min rabbike lekudiye beynehum(c) ve-innehum lefî şekkin minhu murîb(un)
Hûd Suresi 110. Ayet Meâlleri

Hûd Suresi 110. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Hûd |
Sure Numarası | 11 |
Ayet Numarası | 110 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 12 |
Kur'an Sayfası | 230 |
Toplam Harf Sayısı | 123 |
Toplam Kelime Sayısı | 31 |
Hûd Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve adını Hz. Hûd'dan alır. Bu surede, çeşitli ulusların peygamberleri aracılığıyla gelen mesajlar ve onların toplumsal davranışları üzerine odaklanılır. Ayet 110, özellikle Hz. Musa'ya verilen kitabın (Tevrat) içindeki ihtilafları ve bu ihtilafların arka plandaki nedenlerini ele alır. Ayette, Mûsâ'nın kitabı hakkındaki ihtilafın, Allah'ın daha önce belirlediği bir söz olmasaydı, bu konuda hükmün verilmiş olacağına dikkat çekilmektedir. Bu bağlamda, Müslümanların inşasında önemli bir unsur olan vahiy ve onun toplumsal etkileri üzerinde durulmaktadır. Ayet, Müşriklerin Kur'an'a karşı duydukları şüpheyi de ifade ederken, aynı zamanda geçmişteki toplulukların benzer durumlarını hatırlatmaktadır. Hûd Suresi genel olarak, toplumsal ahlak, ibadet ve Allah'a yöneliş temalarını işlerken, bu ayet de bu temaların bir parçası olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hûd Suresi 110. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَتَابَ | kitap |
إِخْتِلَافًا | ihtilaf |
رَبِّكَ | Rabbin |
يَقْتَلُ | hüküm |
شَكًّا | şüphe |
Ayetin tecvid uygulamaları arasında, 'يَقْتَلُ' kelimesinde med ve idgam kuralları gözlemlenebilir. Buna ek olarak, 'إِخْتِلَافًا' kelimesinde, 'ف' harfinin gelmesi ile 'n' mısralarına dikkat edilmelidir.
Hûd Suresi 110. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَتَابَ | kitap | 231 |
إِخْتِلَافًا | ihtilaf | 18 |
رَبِّكَ | Rabbin | 22 |
Bu kelimeler, Kur'an'ın genel temasında sıkça yer almaktadır. 'كَتَابَ' ifadesi, insanlara gönderilen vahiyler ve kutsal kitaplar bağlamında sıkça kullanılırken, 'إِخْتِلَافًا' kelimesi, toplumsal ve dini tartışmaların önemli bir parçası olarak karşımıza çıkar. 'رَبِّكَ' ifadesi ise, Allah'ın yüceliğini ve insanlarla olan ilişkisini vurgulamak amacıyla sıkça geçer.
كَتَابَ
231
رَبِّكَ
22
إِخْتِلَافًا
18
Hûd Suresi 110. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Andolsun ki biz Musa'ya da kitap vermiştik | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Andolsun, biz Mûsâ’ya Kitab’ı vermiştik | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Andolsun ki, Musa'ya kitabı verdik | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Yemin olsun ki biz Musa’ya da Kitabı vermiştik | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ve yemin olsun ki, Mûsa'ya kitabı verdik | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Andolsun, Musa'ya Kitabı verdik | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Musa’ya o kitabı verdik | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Yemin olsun, Mûsa'ya Kitap'ı verdik | Modern |
Tablo, farklı meal sahiplerinin kullandığı ortak ifadeleri ve dilsel tonlarını göstermektedir. 'Musa'ya kitabı vermiştik' ifadesi birçok mealde yer almakta, bu da ayetin ana mesajının vurgulanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Dilsel ton açısından bakıldığında, geleneksel ve modern yaklaşımlar arasında bir denge bulunmaktadır. Geleneksel mealler, daha klasik bir üslup ile yazılırken; modern mealler, günümüz diline daha yakın bir anlatım benimsemektedir. Belirgin olarak farklılaşan ifadeler ise, 'Andolsun' ve 'Yemin olsun' gibi ifadelerde görülmektedir. Bu, anlam açısından belirgin bir değişim yaratmamakla birlikte, okuyucu üzerindeki etki açısından farklılıklar yaratmaktadır.
Hûd Sûresi 110. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Hûd Sûresi 110. ayet, Nuh’un kavmine gönderdiği mesajı ve o topluluğun inkârını anlatmaktadır. Allah, onların inatçı tutumları sonucunda Nuh’un onlardan ümit kesmesine sebep olmuştur.
- Mü´minûn Suresi 27. Ayet: Bu ayette Nuh'a gemi yapması emredildiği için, onu yapan Nuh'un kavmi tarafından alay edildiği anlatılmaktadır. İki ayet, Nuh’un halkının inkarcı tutumunu ele almaktadır.
- Şuara Suresi 117. Ayet: Burada Nuh’un kavmine gönderdiği uyarıları dikkate almayan topluluğun durumundan bahsedilmektedir. İkisi de inkar ve sonuçları üzerine yoğunlaşmaktadır.
- Nuh Suresi 7. Ayet: Bu ayette Nuh'un Allah'ın yolladığı azap konusunda kavmine sürekli olarak hatırlatmalarda bulunduğu anlatılmaktadır. İki ayet, Nuh’un halkını uyarmaya yönelik çabalarını göstermektedir.
Hûd Sûresi 110. ayeti ve ilişkili ayetler, peygamberlerin insanlara verdikleri mesajların nasıl çoğu zaman inkâr edildiğini ve sonuçta bu inkarın bir daha geri dönülmeyecek durumlara nasıl yol açabileceğini göstermektedir. Nuh’un durumuyla ilgili ayetler, insanın uyarıldığında ne denli inatçı olabileceğini ve bu tutumun kendisine ne gibi sonuçlar doğurabileceğini ortaya koymaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç