Hûd Suresi 20. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlar, ne yeryüzünde azaptan kaçıp kurtulabilirler, ne de Allah'tan başka bir yardımcıları vardır. Azapları da katkat arttırılır. Çünkü onların işitmeye tahammülleri yoktu, görmezlerdi de. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onlar yeryüzünde (Allah’ı) âciz bırakabilecek değillerdir. Onların Allah’tan başka sığınabilecekleri bir yardımcıları da yoktur. Azap onlar için kat kat artırılacaktır. Çünkü onlar (gerçekleri) işitmeğe tahammül edemiyorlar, hem de görmüyorlardı. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar yeryüzünde (herkesi) yıldıracak değillerdir. Kendilerini koruyacak Allah'dan başka kimseleri de yoktur. Onların azabı kat kat olacaktır. Üstelik onlar hakkı işitmeye tahammül edemiyorlardı ve de görmüyorlardı. |
Mehmet Okuyan Meali | Onlar yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakacak değillerdir; onların Allah’tan başka dostları da yoktur. Azap onlar için katlanacaktır. (Çünkü) onlar (gerçekleri) duymaya güç yetiremez ve (onları) göremezler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar yerde aciz bırakır kimseler olmamışlardır. Ve onlar için Allah Teâlâ'nın gayrı yardımcılarından da yoktur. Onlar için azap, kat kat olacaktır. Onlar işitmeğe tahammül eder olmamışlardı ve görür kimseler de olmamışlardı. |
Süleyman Ateş Meali | Onlar dünyada Allah'ı aciz bırakacak değillerdir. Ve onların Allah'tan başka dostları da yoktur. Onlar için azab kat kat yapılır. Çünkü (gerçeği) işitmeğe tahammül edemezlerdi ve (onu) görmezlerdi. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onlar yeryüzünde kimseyi çaresiz bırakacak değillerdir. Allah ile kendi aralarına girecek bir dostları da olmaz. O azap onlar için ikiye katlanacaktır. Onlar seni dinlemeye dahi tahammül edemezler; görebilecek durumda da değillerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Bunlar yeryüzünde kimseyi âciz bırakamazlar. Allah'tan başka hiçbir dostları da yoktur. Onlara azap kat kat verilecektir. Hem işitmeye güçleri yetmiyordu hem de göremiyorlardı. |
Hûd Suresi 20. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Hûd |
Sure Numarası | 11 |
Ayet Numarası | 20 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 12 |
Kur'an Sayfası | 225 |
Toplam Harf Sayısı | 163 |
Toplam Kelime Sayısı | 37 |
Hûd Suresi, Mekke dönemi inen bir sure olup, genellikle peygamberlerin kıssalarını ve onları inkâr eden toplumların başına gelen felaketleri anlatmaktadır. Bu surenin 20. ayeti, inkârcıların durumu üzerine odaklanmaktadır. Bu ayette, yeryüzünde Allah’ı aciz bırakmanın imkânsız olduğu ve bu inkârcıların suçlarının sonucunda ağır bir azap görecekleri belirtilmektedir. Ayrıca, bu kişilerin Allah’tan başka bir yardımcılarının olmadığına ve bu nedenle azaplarının artırılacağına dair bir uyarı da yer almaktadır. Ayetlerin genel bağlamında, inkarcıların işitme ve görme yetileri ile ilgili bir eleştiri bulunmaktadır; bu durum, onların gerçeği anlama ve kabul etme kabiliyetlerinin zayıflığını ortaya koymaktadır. Hûd Suresi, genel olarak Allah’ın gücünü, peygamberlerin mesajını ve bu mesajı reddeden toplulukların durumunu ele aldığı için bu ayet de bu temalarla örtüşmektedir. Ayetin verdiği mesaj, inkârcıların sonunun dönüşü olmayan bir ceza ile sonuçlanacağıdır ve bu, Kur'an'ın genel ahlaki ve dini mesajları ile uyumludur.
Hûd Suresi 20. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَعْجَزُوا | aciz bıraktılar |
مَنصُورٌ | yardımcı |
عَذَابٌ | azap |
يَسْمَعُونَ | duyuyorlar |
يَرَوْنَ | görüyorlar |
Ayetin Arapça metninde idgam ve med gibi tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle bazı kelimelerin bitişleri arasında idgam uygulamaları görülebilir.
Hûd Suresi 20. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَعْجَزُوا | aciz bırakmak | 3 |
عَذَابٌ | azap | 35 |
يَسْمَعُونَ | duymak | 7 |
يَرَوْنَ | görmek | 8 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da belirli temaların tekrarını ortaya koymaktadır. Özellikle 'azap' kelimesinin sık kullanılması, inkâr edenlerin cehennemdeki sonlarını hatırlatmak amacıyla dikkat çekmektedir. 'Duyma' ve 'görme' kelimeleri ise kişinin rableriyle olan bağını ve gerçekle yüzleşme yeteneğini ifade etmektedir.
عَذَابٌ
35
يَرَوْنَ
8
يَسْمَعُونَ
7
أَعْجَزُوا
3
Hûd Suresi 20. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Azapları da katkat arttırılır. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Azap onlar için kat kat artırılacaktır. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Onların azabı kat kat olacaktır. | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | Azap onlar için katlanacaktır. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Onlar için azap, kat kat olacaktır. | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | Onlar için azab kat kat yapılır. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | O azap onlar için ikiye katlanacaktır. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Onlara azap kat kat verilecektir. | Açıklayıcı |
Tabloda görülen ifadeler, genellikle azap ve onun şiddeti üzerine odaklanmaktadır. Çoğu mealde 'kat kat artırılacaktır' veya benzeri ifadeler kullanılmıştır; bu, inkârcıların durumunun ciddiyetini vurgulamak için tercih edilmiştir. Bazı meallerde ise ifadelerin değişik biçimleri, yani 'katlanacaktır' ve 'verilecektir' gibi farklılıklar görmekteyiz. Bu çeşitlilik, dil açısından eş anlamlı olarak değerlendirilebilir. Ancak, anlam açısından bazı farklılıklar, sunulan cümlenin akışına ve anlam derinliğine göre şekillenmiştir.