Hûd Suresi 88. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ey kavmim dedi Şuayb, ya Rabbimden apaçık bir delille gelmişsem, ya kendi katından beni güzel bir rızıkla rızıklandırmışsa. Sizi nehyettiğim şeye kendim aykırı hareket edemem ki. Gücümün yettiği kadar ıslah etmek istiyorum sizi ve başarım, ancak Allah'tandır, ona dayandım ve sonunda da dönüp onun tapısına varacağım. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Şu’ayb, şöyle dedi: “Ey kavmim! Söyleyin bakayım, ya ben Rabbimden gelen açık bir delil üzere isem ve katından bana güzel bir rızık vermişse!. Ben size yasakladığımı kendim yapmak istemiyorum. Ben sadece gücüm yettiğince (sizi) düzeltmek istiyorum. Başarım ancak Allah’ın yardımı iledir. Ben sadece O’na tevekkül ettim ve sadece O’na yöneliyorum.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şu'ayb dedi ki: "Ey kavmim! Şayet ben Rabbimden ispat edici bir delil üzerinde bulunuyorsam ve şayet bana, O kendi katından güzel bir rızık ihsan etmişse, söyleyin bakalım ben ne yapmalıyım? Ben size karşı çıkmakla sizi menettiğim şeylere kendim düşmek istemiyorum. Ben sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmeye çalışıyorum. Muvaffakiyetim de ancak Allah'ın yardımı ile olacaktır. Ben yalnızca O'na dayandım ve ancak O'na döneceğim." |
Mehmet Okuyan Meali | (Şuayb ise onlara) şöyle demişti: “Ey kavmim! Bir düşünsenize! Ben Rabbim tarafından apaçık bir delil üzerinde isem ve O bana kendi katından güzel bir rızık vermişse (hâliniz nasıl olacak?) Sizi yasakladığım şeylerin tersini yaparak size (olan sözüme) aykırı davranmak istemiyorum. Ben gücümün yettiği kadar ıslah etmekten başka bir şey istemiyorum. Başarmam ancak Allah’ın yardımı iledir. Yalnız O’na güvendim ve yalnız O’na yöneleceğim. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dedi ki: «Ey kavmim! Haber veriniz, eğer ben Rabbim tarafından bir açık bürhan üzere isem ve beni kendi tarafından güzel bir rızk ile merzûk etmiş ise ve ben sizi nehyettiğim şey hususunda size muhalefet etmek istemem, ben ise başka değil, gücüm yettiği kadar ıslah isterim ve benim muvaffakiyetim ancak Allah Teâlâ iledir. Yalnız O'na tevekkül ettim ve ancak O'na dönerim.» |
Süleyman Ateş Meali | Ey kavmim, dedi, bakın, ya ben Rabbimden bir kanıt üzerinde isem ve (O), bana kendinden güzel bir rızık vermişse? Ben size menettiğim şeylerde size aykırı davranmak istemiyorum. Sadece gücümün yettiği kadar düzeltmek istiyorum. Başarım ancak Allah(ınyardımı) iledir. Yalnız O'na dayandım ve yalnız O'na yönelirim! |
Süleymaniye Vakfı Meali | Şuayb dedi ki “Ey halkım! Rabbimden gelen açık bir belgeye dayanıyorsam, o bana kendi katından güzel bir imkân vermişse, buna ne diyebilirsiniz? Sizi bir şeylerden men etmekten maksadım size muhalefet değildir. Ben sadece, gücüm yettiği kadar sizi iyiye ve güzele yöneltmek isterim. Başarılı olmam Allah’ın yardımına bağlıdır. Ben O’na güvenip dayanırım.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Dedi: "Ey toplumum! Ya ben Rabbimden bir beyyine üzerindeysem, bana, lütfundan güzel bir rızık vermişse!... Size yasakladığım şeylerde, size söylediğimin aksine davranmak istemiyorum. Gücüm ölçüsünde barış ve iyilikten başka bir şey de istemiyorum. Başarım ancak Allah'ın desteğiyledir. Yalnız O'na güvendim ben, yalnız O'na yöneliyorum." |
Hûd Suresi 88. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Hûd |
Sure Numarası | 11 |
Ayet Numarası | 88 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 12 |
Kur'an Sayfası | 223 |
Toplam Harf Sayısı | 167 |
Toplam Kelime Sayısı | 36 |
Hûd Sûresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak peygamberlerin topluluklarına mesajlarını ilettiği ve onlara uyarılarda bulunduğu kıssaları içermektedir. Bu surede özellikle Hz. Şuayb'ın kavmine yönelik uyarıları ve onlarla olan diyalogları ön plana çıkmaktadır. Ayet 88, Hz. Şuayb’ın kavmine hitaben yaptığı konuşmanın bir parçasıdır. Bu bölümde Hz. Şuayb, kendisinin bir delil üzerine olduğunu ve bu delilin Allah'tan geldiğini vurgulamaktadır. Ayrıca, kendisine verilen rızıkla ilgili bilgiler vererek, onu dinlemeyenlere ne kadar doğru ve adil bir yaklaşım sergilediğini ifade etmektedir. Ayetin bağlamı, Hz. Şuayb'ın topluluğuna karşı olan sorumluluklarını yerine getirme çabasını ön plana çıkartmaktadır. Burada dikkat çekilen en önemli nokta, Hz. Şuayb’ın kendisi gibi bir insanın, Allah’tan aldığı güç ve rızıkla hareket ettiğini belirtmesidir. Bunun yanında, Hz. Şuayb'ın yalnızca Allah’a tevekkül ettiğini ve onun yardımına ihtiyaç duyduğunu vurgulaması, bu ayetin derin anlamını oluşturur. Hûd Sûresi genel olarak inanç, ahlak, adalet gibi evrensel temaları işlemesi bakımından önem taşımaktadır. Bu ayet, toplulukların doğru yoldan sapmaması ve bir liderin, halkına karşı olan sorumluluklarını yerine getirme azmini göstermektedir.
Hûd Suresi 88. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
بِئْنَةٍ | delil |
رِزْقٍ | rızık |
إِصْلاحَ | ıslah |
تَوَكُّلَ | tevekkül |
Ayet içerisinde, Arapça dil bilgisi açısından dikkat çekici olan bazı kelimeler bulunmaktadır. Özellikle 'بِئْنَةٍ' (delil) kelimesi, bir şeyin doğruluğunu ispatlamak için kullanılan bir terimdir. 'رِزْقٍ' (rızık) ise kişinin yaşamını sürdürebilmesi için gereken maddi ve manevi ihtiyaçları ifade eder. 'إِصْلاحَ' (ıslah) kelimesi, düzeltmek ve iyileştirmek anlamına gelmektedir. 'تَوَكُّلَ' (tevekkül) ise bir konuda güvenmek ve Allah'a dayanmak anlamında kullanılır. Tecvid açısından, ayetteki 'تَوَكُّلَ' kelimesindeki 'و' harfi med harfi olup, med kuralları gereği uzatılmalıdır.
Hûd Suresi 88. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
رِزْقٍ | rızık | 11 |
إِصْلاحَ | ıslah | 12 |
بِئْنَةٍ | delil | 4 |
تَوَكُّلَ | tevekkül | 6 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an-ı Kerim'de önemli temaları ifade etmektedir. 'رِزْقٍ' (rızık) kelimesi, insanın hayatında önemli bir yer tutan maddi ve manevi ihtiyaçları belirtmesi açısından sıkça geçmektedir. 'إِصْلاحَ' (ıslah) kelimesi ise, toplumsal ve bireysel düzeltmeleri ifade ettiği için Kur'an'da sıkça kullanılmaktadır. 'بِئْنَةٍ' (delil) kelimesi, bir şeyin ispatını sağlamak için önemli bir kavramdır. 'تَوَكُّلَ' (tevekkül) ise, Allah'a güvenme anlamında, dua ve tevekkül ilkesini temsil etmektedir. Bu kelimelerin sık kullanılması, müminlerin hayatta karşılaştıkları zorluklar ve sorumlulukları ile bağlantılı olarak, doğru yaşam biçimlerini ortaya koyma çabaları ile ilgilidir.
إِصْلاحَ
12
رِزْقٍ
11
تَوَكُّلَ
6
بِئْنَةٍ
4
Hûd Suresi 88. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ya Rabbimden apaçık bir delille gelmişsem | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali | ben Rabbimden gelen açık bir delil üzere isem | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | şayet ben Rabbimden ispat edici bir delil üzerinde bulunuyorsam | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | eğer ben Rabbim tarafından bir açık bürhan üzere isem | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | eğer ben Rabbim tarafından bir açık bürhan üzere isem | Geleneksel |
Süleyman Ateş | ya ben Rabbimden bir kanıt üzerinde isem | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Rabbimden gelen açık bir belgeye dayanıyorsam | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | ya ben Rabbimden bir beyyine üzerindeysem | Modern |
Verilen meallerden ortak kullanılan ifadeler arasında 'Rabbimden gelen açık bir delil' ve 'ben Rabbim tarafından' gibi ifadeler dikkat çekmektedir. Bu ifadeler, Hz. Şuayb'ın kendisini Allah’ın deliliyle desteklediğini vurgulamakta ve bu durumun önemini ortaya koymaktadır. Çoğu meal, Hz. Şuayb'ın inancını ve güvenini pekiştiren bir anlatım tarzı benimsemiştir. Ancak bazı meallerde farklı kelimeler tercih edilmiştir. Örneğin, 'bürhan' ve 'kanıt' gibi ifadeler, aynı anlama gelse de dilsel olarak farklı tonlar taşımaktadır. 'Bürhan' kelimesi geleneksel bir anlatım tarzını, 'kanıt' ise daha modern bir kullanım sunmaktadır. Bu bakımdan, mealler arasında anlam açısından benzerlikler bulunmakla beraber, dilsel ton açısından farklılıklar gözlemlenmektedir.