Şuara Suresi 141. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Semud kavmi de peygamberleri yalanladı. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Semûd kavmi de Peygamberleri yalanladı. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Semûd (kavmi) de peygamberleri yalancılıkla itham etti. |
Mehmet Okuyan Meali | Semûd (kavmi) de elçileri yalanlamıştı. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Semûd (kavmi de) gönderilmiş olan peygamberleri tekzîp etti. |
Süleyman Ateş Meali | Semud (kavmi) de gönderilen elçileri yalanladı: |
Süleymaniye Vakfı Meali | Semud halkı da elçilerini yalancı yerine koydu. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Semûd da peygamberleri yalanladı. |
Şuara Suresi 141. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şuara |
Sure Numarası | 26 |
Ayet Numarası | 141 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 19 |
Kur'an Sayfası | 501 |
Toplam Harf Sayısı | 37 |
Toplam Kelime Sayısı | 7 |
Şuara Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, Hz. Muhammed'in peygamberlik görevine dair mesajlar içeren bir suredir. Bu surede, geçmiş kavimlerin peygamberleri nasıl yalanladığı, inkâr ettikleri ve bunun sonuçları üzerinde durulmaktadır. Ayet 141, Semud kavminin peygamberleri yalanladığını ifade etmektedir. Semud kavmi, Hz. Salih'in peygamberliğine karşı çıkmış ve onun getirdiği mesajı reddetmiştir. Bu bağlamda, sure, geçmişteki toplulukların hatalarından ders almayı teşvik etmekte ve günümüz insanlarına uyarılar sunmaktadır. Ayetin geçtiği bölümde, inkarcılığın sonuçları üzerinde yoğunlaşılmıştır. Şuara Suresi genel olarak, peygamberlerin gönderilişine, toplumların bu mesajlara tepkilerine ve bu tepkilerin sonuçlarına dair önemli örnekler sunmaktadır.
Şuara Suresi 141. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
Semud | Semud kavmi |
kavmi | toplum, halk |
peygamberleri | gönderilmiş elçiler |
yalanladı | inkâr etti |
Ayetin dil bilgisi açısından önemli kelimeleri arasında "Semud", "kavmi", "peygamberleri" ve "yalanladı" yer alır. Bu kelimeler, ayetin ana temasını oluşturan kavimleri ve inkarı tanımlar. Ayetteki kelimeler, Türkçeye çevrildiğinde anlamlarını koruyarak, cümle yapısının da akışını sağlamaktadır.
Şuara Suresi 141. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
Semud | Semud kavmi | 9 |
peygamberleri | gönderilmiş elçiler | 25 |
yalanladı | inkâr etti | 12 |
Ayet içerisinde geçen önemli kelimeler, Kur'an'da sıkça yer almaktadır. 'Semud', özellikle Semud kavminin hikayeleri ile ilgili ayetlerde, peygamberlerin gönderilişi ve toplumların tepkileri bağlamında önemli bir yere sahiptir. 'Peygamberleri' kelimesi ise, Kur'an'ın genelinde peygamberlik misyonunu anlamak ve bu kavramın önemini vurgulamak için sıkça kullanılmaktadır. 'Yalanladı' kelimesi de, inkarcılığın bir ifadesi olarak, çeşitli ayetlerde geçmektedir. Bu kelimelerin yüksek geçiş sayıları, Kur'an'da inkar etme teması ve peygamberlerin rolü hakkında derinlemesine bir anlayış sağlamak amacıyla kullanılmaktadır.
peygamberleri
25
yalanladı
12
Semud
9
Şuara Suresi 141. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Semud kavmi de peygamberleri yalanladı. | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Semûd kavmi de Peygamberleri yalanladı. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Semûd (kavmi) de peygamberleri yalancılıkla itham etti. | Edebi |
Mehmet Okuyan | Semûd (kavmi) de elçileri yalanlamıştı. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Semûd (kavmi de) gönderilmiş olan peygamberleri tekzîp etti. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Semud (kavmi) de gönderilen elçileri yalanladı. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Semud halkı da elçilerini yalancı yerine koydu. | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | Semûd da peygamberleri yalanladı. | Modern |
Incelenen mealler arasında ortak olarak kullanılan ifadelere bakıldığında, 'Semud kavmi de peygamberleri yalanladı' ifadesi sıkça yer almakta. Bu ifade, genel anlamda kavmin inkarcı tutumunu dile getirmektedir. Çoğu mealde aynı şekilde ifade edilmesinin nedenleri arasında, Kur'an'daki temel temaların korunması ve bu temaların okuyucuya net bir şekilde aktarılması yer alıyor. Bunun yanı sıra, farklı mealler arasında belirgin farklılıklar da mevcuttur. Örneğin, Elmalılı Hamdi Yazır'ın 'yalancılıkla itham etti' ifadesi daha edebi bir anlatım sunarken, Mehmet Okuyan'ın 'elçileri yalanlamıştı' ifadesi daha modern bir dil kullanmaktadır. Bu gibi farklılıklar, kelimelerin anlamında pek bir değişikliğe neden olmamakta, ancak dilsel ton açısından çeşitlilik sağlamaktadır.