Hûd Suresi 94. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Emrimiz gelince Şuayb'i ve onunla beraber inanmış olanları, bizden bir rahmet olarak kurtardık, zulmedenleriyse bir bağırış kavrayıverdi ve hepsi de yurtlarında diz çökmüş bir halde helak oluverdi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | (Azap) emrimiz gelince, Şu’ayb’ı ve onunla birlikte iman edenleri, katımızdan bir rahmetle kurtardık. Zulmedenleri ise o korkunç (uğultulu) ses yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ne zaman ki, emrimiz geldi, Şu'ayb ve beraberindeki müminler, tarafımızdan bir rahmet sayesinde kurtuldular. Ve o zalimleri korkunç bir gürültü yakaladı da oldukları yerde çöküp kaldılar. |
Mehmet Okuyan Meali | 94,95. (Azap) emrimiz gelince, Şuayb’ı ve onunla birlikte iman edenleri tarafımızdan bir merhametle (azaptan) kurtarmıştık. Haksızlık edenleri de o korkunç ses yakalamış ve sanki orada hiç oturmamışlar gibi yurtlarında diz üstü (hareketsiz) kalmışlardı. Dikkat edin! Semûd (kavmi Allah’ın merhametinden) uzak olduğu gibi Medyen (kavmi) de uzak kılınmıştı. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Vaktâ ki emrimiz geldi. Şuayb'ı ve O'nunla beraber imân etmiş olanları Bizden bir rahmet ile necâta erdirdik ve zulmetmiş olanları ise bir korkunç gürültü yakaladı. Artık yurtlarında çökekalmışlar olarak sabahladılar. |
Süleyman Ateş Meali | Emrimiz gelince, Şu'ayb'i ve onunla beraber inanmış olanları bizden bir acıma ile kurtardık; zulmedenleri de o korkunç ses yakaladı, yurtlarında çöküp kaldılar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Emrimiz gelince Şuayb’ı ve onunla beraber inanmış olanları ikramımızla kurtardık. Yanlış yapanları ise dehşet bir ses yakaladı da yurtlarında diz çöküp kaldılar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Emrimiz gelince Şuayb'ı ve onunla birlikte iman edenleri bizden bir rahmetle kurtardık. Zulmedenleri o yüksek titreşimli sayha yakaladı da öz yurtlarında yere çömelmiş hale geldiler. |
Hûd Suresi 94. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Hûd |
Sure Numarası | 11 |
Ayet Numarası | 94 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 12 |
Kur'an Sayfası | 236 |
Toplam Harf Sayısı | 127 |
Toplam Kelime Sayısı | 27 |
Hûd Suresi, adını Hz. Hûd'dan alır ve Mekke döneminde inmiştir. Genel olarak, Hz. Hûd ve Medyen halkına yapılan öğütler, uyarılar ve kavimlerin başına gelen azaplar üzerinden Allah'ın kudretine dair anlatımlarla doludur. Bu surede, Allah'ın peygamberleri aracılığıyla insanları doğru yola çağırışı, kavimlerin inkarı sonucu başlarına gelen felaketler ve Allah'ın merhameti gibi temalar işlenmektedir. 94. ayet, Hûd Suresi'nin bu bağlamında, Şuayb Peygamber'in ve onunla birlikte iman edenlerin kurtuluşunu, zalimlerin ise korkunç bir azapla helak oluşunu anlatan önemli bir bölüm teşkil eder. Ayette, zalimlerin başına gelen felaketin korkunç bir sesle ifade edilmesi, onların durumunun ciddiyetini vurgulamakta ve Allah'ın adaletinin tecellisini gözler önüne sermektedir. Bu sure, insanlara ibret almayı, doğru yolda kalmayı ve Allah'a yönelmeyi teşvik eder.
Hûd Suresi 94. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَمْرُنا | Emrimiz |
رَحْمَةً | Rahmet |
ظَالِمِينَ | Zalimler |
صَرْصَرَةً | Korkunç ses |
Ayet içerisinde 'أَمْرُنا' (emrimiz) kelimesi, belirli bir irade ve hüküm ifadesi taşırken, 'رَحْمَةً' (rahmet) kelimesi, Allah'ın merhametini ifade eder. 'ظَالِمِينَ' (zalimler) kelimesi ise, adaletin tecelli etmediği durumları vurgular. Tecvid açısından, 'أَمْرُنا' ifadesinde idgam ve med kurallarının uygulanması dikkat çekmektedir.
Hûd Suresi 94. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَمْرُنا | Emrimiz | 3 |
رَحْمَةً | Rahmet | 4 |
ظَالِمِينَ | Zalimler | 6 |
صَرْصَرَةً | Korkunç ses | 2 |
Kur'an'da geçen 'أَمْرُنا' (emrimiz) kelimesi, Allah'ın iradesinin ve yönetiminin bir ifadesidir. Bu kelimenin sık kullanımı, Allah'ın her şey üzerindeki hükmünü ve otoritesini vurgulamak içindir. 'رَحْمَةً' (rahmet) kelimesi, Allah'ın merhametini ve kurtuluşu simgeler. 'ظَالِمِينَ' (zalimler) kelimesi ise, adaletin yerine gelmemesi durumlarını ifade ederken, sıkça kullanılması zalimlerin sonuçları hakkında uyarıda bulunma amacı taşır. 'صَرْصَرَةً' (korkunç ses) kelimesi, zalimlerin başına gelen felaketi betimlemekte kullanılır ve bu da insanlara ibret almak için önemli bir mesaj taşır.
ظَالِمِينَ
6
رَحْمَةً
4
أَمْرُنا
3
صَرْصَرَةً
2
Hûd Suresi 94. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | bizden bir rahmet olarak kurtardık | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | katımızdan bir rahmetle kurtardık | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | tarafımızdan bir rahmet sayesinde kurtuldular | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | tarafımızdan bir merhametle kurtardık | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Bizden bir rahmet ile necâta erdirdik | Geleneksel |
Süleyman Ateş | bizden bir acıma ile kurtardık | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | ikramımızla kurtardık | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | bizden bir rahmetle kurtardık | Açıklayıcı |
Tabloda görüldüğü üzere, 'rahmet' kelimesi birçok mealde benzer şekilde kullanılmış. Bu kelimenin seçilmesi, kurtuluşun Allah'ın merhameti ve bağışı ile gerçekleştiğini vurgulamak içindir. 'katımızdan' ve 'tarafımızdan' ifadeleri, Allah'ın iradesini belirtirken, kullanılan dilsel tonlar arasında anlam açısından pek fark yok, ancak bazı mealler açıklayıcı bir dil kullanırken, bazıları daha geleneksel bir üslup tercih etmiştir. Örneğin, 'ikramımızla' ifadesi, daha modern bir dille sunulmuşken, diğer ifadeler rahmet teması etrafında dönen geleneksel bir dil kullanmaktadır. İfadelerdeki farklılıklar, meal yazarlarının yaklaşım tarzlarını ve dilsel tercihlerindeki çeşitliliği yansıtmaktadır.