Hümeze Suresi 4. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | İş öyle değil, andolsun ki o, kırıp döken, silip süpüren cehenneme atılır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hayır! Andolsun ki o, Hutâme’ye atılacaktır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hayır, andolsun ki, o hutame (cehennem)ye atılacaktır. |
Mehmet Okuyan Meali | Hayır! Şüphesiz ki o, [Hutame]’ye atılacaktır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yok yok öyle değil, elbette ki o Hutame'ye atılacaktır. |
Süleyman Ateş Meali | Hayır, andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Yok, yok o, kesinlikle Hutame’ye atılacaktır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Hayır, iş, sandığı gibi değil! Yemin olsun ki fırlatılıp atılacaktır o kırıp geçirene, yalayıp yutana/Hutame'ye. |
Hümeze Suresi 4. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Hümeze |
Sure Numarası | 104 |
Ayet Numarası | 4 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 30 |
Kur'an Sayfası | 600 |
Toplam Harf Sayısı | 56 |
Toplam Kelime Sayısı | 12 |
Hümeze Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak insanların haksız yere birbirlerini karalamaları, dedikodu yapmaları ve başkalarının aleyhinde konuşmaları teması üzerine odaklanmaktadır. Bu surede, toplum içindeki negatif davranışların ve kıskançlıkların sonuçları anlatılmakta ve bu tür davranışların ciddi sonuçlar doğuracağı vurgulanmaktadır. Ayet 4, önceki ayetlerde anlatılan kişinin, dedikoduya ve iftiraya maruz kalan kişiliği eleştirilerek, sonunda cehenneme atılacağına dikkat çekmektedir. Ayet, aynı zamanda insanların yaptıkları kötü davranışların karşılıksız kalmayacağını ifade etmektedir. Bu sure, kurbanların maruz kaldığı haksızlıkları ve bunların sonuçlarını açıklayarak, bireyleri bu tür tutumlardan uzak durmaya teşvik etmektedir.
Hümeze Suresi 4. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
حُطَمَة | kırıp döken |
يَأْتِي | gelmek |
أَعَاذَ | korumak |
Ayet içerisindeki önemli kelimeler arasında "حُطَمَة" (hutame), "يَأْتِي" (gelmek) ve "أَعَاذَ" (korumak) yer almaktadır. Bu kelimeler, ayetin anlamını derinleştiren ve mesajın aktarımında önemli rol oynayan kelimelerdir. Ayrıca ayette, med ve idgam gibi tecvid kuralları bulunmaktadır. Med kuralı ile uzatılan harfler ve idgam uygulamaları, okuyucunun akışını ve anlamı daha iyi kavramasına yardımcı olmaktadır.
Hümeze Suresi 4. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
حُطَمَة | kırıp döken | 5 |
يَأْتِي | gelmek | 3 |
أَعَاذَ | korumak | 2 |
Ayet içinde geçen önemli kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılmaktadır. "حُطَمَة" (kırıp döken) kelimesi, kötü davranışların sonuçlarını vurgulamak amacıyla bu surede olduğu gibi başka surelerde de geçmektedir. "يَأْتِي" (gelmek) kelimesi, birçok ayette çeşitli bağlamlarda kullanılmakta diğeri ise "أَعَاذَ" (korumak) kelimesi, korunma ve yardım temalarının işlendiği ayetlerde karşımıza çıkmaktadır. Bu kelimelerin tekrar kullanılması, Kur'an'ın genel mesajında vurgulanan ahlaki değerlerin ve sonuçların önemini pekiştirmektedir.
حُطَمَة
5
يَأْتِي
3
أَعَاذَ
2
Hümeze Suresi 4. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | kırıp döken | Edebi |
Diyanet İşleri | Hutâme’ye | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | o hutame (cehennem)ye | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Hutame’ye | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Hutame'ye | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Hutame'ye | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Hutame’ye | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | kırıp geçirene, yalayıp yutana/Hutame'ye | Açıklayıcı |
Meal incelemeleri, ayetteki ifadelerin nasıl kullanıldığını ve dilsel tonları ortaya koymaktadır. 'Hutâme’ye' ifadesi, Diyanet İşleri, Mehmet Okuyan, Ömer Nasuhi Bilmen ve Süleyman Ateş gibi modern ve geleneksel meallerde sıkça yer almaktadır. Bu tür ifadelerin tercih edilmesi, kelimenin köklü bir anlam taşımasından ve konu ile olan doğrudan ilgisinden kaynaklanıyor olabilir. 'Kırıp döken' ifadesi ise, Abdulbaki Gölpınarlı ve Yaşar Nuri Öztürk meallerinde geçmektedir ve daha edebi bir dil tonuna işaret etmektedir. Özellikle Yaşar Nuri Öztürk'ün mealinde 'kırıp geçirene, yalayıp yutana' gibi betimlemeler, ayetin anlamını zenginleştiren bir açıklayıcı dil kullanımı sunmaktadır. Bu farklılıklar, kelimelerin anlamlarını zenginleştirirken, okurun dikkatini çekmek ve metnin derinliğini hissettirmek amacıyla yapılmış olabilir.