İsrâ Suresi 5. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | O iki taşkınlıktan birincisinin mukadder zamanı gelince size, azap etmede çetin, kuvvetli kullarımızı gönderdik de yurdunuzun ta içine girip sizi araştırdılar ve bu, yerine getirilen bir vaatti. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Nihayet bu iki bozgunculuktan ilkinin zamanı gelince (sizi cezalandırmak için) üzerinize, pek güçlü olan birtakım kullarımızı gönderdik. Onlar evlerinizin arasına kadar sokuldular. Bu, herhâlde yerine gelmesi gereken bir va’d idi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Birincisinin zamanı gelince,üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Onlar, evlerin aralarına girip araştırdılar. Bu yerine getirilmesi gereken bir vaad idi. |
Mehmet Okuyan Meali | Bunlardan ilkinin (cezalandırma) zamanı gelince, üzerinize güçlü kullarımızı salmıştık da evlerin aralarını bile köşe bucak aramışlardı. Bu, yerine getirilmiş bir vaatti. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İmdi o ikiden (iki fesattan) birini vadesi (vakt-i cezası) gelince üzerinize Bizim çok şiddetli kuvvet sahibi olan kullarımızdan göndereceğiz. Artık evlerin aralarını bile araştıracaklardır. Bu, bir yerine getirilmiş hükümden ibaret bulunmuştur. |
Süleyman Ateş Meali | Birincisinin zamanı gelince üzerinize çok güçlü kullarımızı gönderdik, evlerin aralarına girip (sizi) araştırdılar. Bu, yapılması gereken bir va'd idi. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Birincisinin sonu gelince savaş gücü yüksek kullarımızı üzerinize saldık; evlerin içine kadar girdiler. Bu söz, yerine getirildi. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Nihayet, o ikiden birincinin vadesi geldiğinde, üzerinize aşılmaz bir güce sahip kullarımızı gönderdik de onlar, barınakların aralarına girip araştırdılar. Ve bu, yerine getirilmiş bir vaat idi. |
İsrâ Suresi 5. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | İsrâ |
Sure Numarası | 17 |
Ayet Numarası | 5 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 15 |
Kur'an Sayfası | 250 |
Toplam Harf Sayısı | 208 |
Toplam Kelime Sayısı | 42 |
İsrâ Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, genel olarak insanın sorumluluğu, ahlaki değerler ve ibadet konularını işler. Bu surenin 5. ayeti, iki bozgunculuğun ilki ile ilgili olarak Allah’ın kullarının gönderilmesi ve bu durumun bir vaad olarak yerine getirilmesi üzerine odaklanmaktadır. Bu bağlamda, ayet, geçmişte yaşanan bir olaydan bahsetmekte ve müminlere bir hatırlatma işlevi göremektedir. Bu ayet, kulların güçlü bir şekilde gönderilmesi ve bunun sonucunda toplumun bir şekilde cezalandırılmasının bir örneğini sunmaktadır. Kur'an'da sıkça rastlanan bu tür hatırlatmalar, insanların geçmişten ders alması ve benzer hatalara düşmemesi için bir uyarı niteliği taşır. Ayetin geçtiği bağlam, Mekke toplumunun ahlaki çöküşü ve bunun sonucunda gelen ilahi müdahale ile ilişkilidir. Söz konusu ayet, insanların kötü davranışlarının sonuçlarını hatırlatarak, onları doğru yola yönlendirmeye çalışmaktadır.
İsrâ Suresi 5. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
الْعَذَابُ | azap |
قَوْمٌ | toplum |
كَثِيرٌ | çok, pek |
جَاءَ | geldi |
عَذَابٌ | ceza |
عَلَى | üzerine |
وَعْدٌ | vaad |
Ayetin okunuşunda dikkat çeken tecvid kuralları arasında, idgam (bir harfin diğerine dönüşmesi) ve med (uzatma) kuralları bulunmaktadır. Bu kurallar, ayetin akıcılığını ve anlamını pekiştirmek için önemlidir.
İsrâ Suresi 5. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
الْعَذَابُ | azap | 19 |
قَوْمٌ | toplum | 30 |
وَعْدٌ | vaad | 35 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sık geçmesi, İslam'ın temel kavramları olan azap, toplum ve vaad gibi konuların önemini vurgulamaktadır. Azap, Allah'ın kullarının kötü davranışlarına karşı bir sonuç olarak anlam kazanırken, toplum kelimesi, Müslümanların bir arada yaşamalarının ve sosyal düzenin sağlanmasının önemini ifade eder. Vaad ise, Allah’ın kullarına verdiği sözlerin yerine getirilmesi anlamında önemli bir yere sahiptir, bu nedenle sıkça anılmaktadır.
وَعْدٌ
35
قَوْمٌ
30
الْعَذَابُ
19
İsrâ Suresi 5. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | azap etmede çetin, kuvvetli kullarımızı gönderdik | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | pek güçlü olan birtakım kullarımızı gönderdik | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | güçlü kullarımızı salmıştık | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | şiddetli kuvvet sahibi olan kullarımızdan göndereceğiz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | çok güçlü kullarımızı gönderdik | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | savaş gücü yüksek kullarımızı üzerinize saldık | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | aşılmaz bir güce sahip kullarımızı gönderdik | Açıklayıcı |
Tabloda görülen ifadeler, ayetin genel anlamı bağlamında değişiklik göstermektedir. Özellikle 'güçlü' kelimesi, çeşitli meallerde farklı ton ve ifadelerle kullanılmıştır. Geleneksel mealler, daha eski bir üslup kullanırken; modern mealler, günümüzdeki dilin akışına uygun ifadeler tercih etmiştir. Ortak tercih edilen kelimeler, 'güçlü' ve 'kullarımız' gibi ifadeler olup, bu kelimelerin sık kullanılması; müslümanların inancını ve Allah’ın güç ve otoritesini vurgulamak amacı taşımaktadır. Mealler arasında belirgin farklılıklar ise, kullanılan kelimelerin anlam derinliğinde ve üsluptaki çeşitlilikte ortaya çıkmaktadır. Bu farklılıklar, kelimelerin eş anlamlı olmasının yanı sıra, bazen anlamda ciddi farklılıklar yaratabilmektedir. Örneğin, 'şiddetli' ve 'aşılmaz' gibi ifadeler, kelimenin anlamını ve dar kapsamını değiştirebilir.