İsrâ Suresi 64. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlardan kime gücün yeterse seslen, oynat yerinden onu, atlı, yaya, bütün ordunla yürü üstlerine, malda, evlatta ortak ol onlarla ve vaadet onlara ve Şeytan, yalandan başka bir şey vaat edemez ki onlara. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | “(Haydi) onlardan gücünün yettiğinin ayağını çağrınla kaydır. Atlıların ve yayalarınla onların üzerine yürü. Onların mallarına ve evlatlarına ortak ol. Onlara vaadlerde bulun.” Hâlbuki şeytan onlara aldatmadan başka bir şey va’detmez. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Onlardan gücünün yettiğini yerinden oynat. Atlıların ve yayalarınla onların üzerine yaygarayı bas! Mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol! Ve onlara vaadlerde bulun." Fakat şeytan onlara aldatmadan başka bir şey vaad etmez. |
Mehmet Okuyan Meali | Gücünün yettiği kişileri davetinle (gerçeklerden) uzaklaştır! Süvarilerinle ve yayalarınla onları yaygaraya boğ! Malları ve çocukları (aracılığıyla yapacakları kötülükler)de onlara ortak ol! Kendilerine vaatlerde bulun!” Şeytan, insanlara aldatmadan başka bir şey vadetmez. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve onlardan kime gücün yeterse onu sesin ile oynat ve onların üzerlerine süvarilerinle, piyâdelerinle sayhada bulun ve onlara mallarda ve evlatlarda ortak ol, ve onlara vaadler yap, onları şeytanın vaadedeceği şey ise bir aldatıştan başka değildir.» |
Süleyman Ateş Meali | Onlardan gücünün yettiğini sesinle yerinden oynat; atlıların ve yayalarınla onların üzerine yaygarayı bas; mallarda ve evladlarda onlara ortak ol; onlara (çeşitli) va'dler yap (va'dlerinle onları oyala); şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey va'detmez-. |
Süleymaniye Vakfı Meali | “Onların içinden gücünün yettiğini sesinle yerinden oynat; atlılarınla ve yayalarınla yönlendir. Mallarına ve çocuklarına ortak ol. Bir de onlara söz ver.” Şeytan sadece aldatmak için söz verir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "Onlardan güç yetirdiğini sesinle yerinden oynat. Atlıların ve yayalarınla yaygara çıkarıp üzerlerine çullan. Mallarda, evlatlarda onlara ortak ol, onlara ha bire vaatte bulun." Şeytan onlara bir aldanıştan başka ne vaat eder ki?! |
İsrâ Suresi 64. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | İsrâ |
Sure Numarası | 17 |
Ayet Numarası | 64 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 15 |
Kur'an Sayfası | 360 |
Toplam Harf Sayısı | 210 |
Toplam Kelime Sayısı | 37 |
İsrâ Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 17. suresi olup, Mekke'de inmiştir. Bu sure, adını ilk ayetinde geçen 'İsrâ' kelimesinden alır ve genel olarak insanlara, peygamberliğe, ve uluhiyete dair konulara vurgu yapmaktadır. Ayet 64, bu surenin bir parçası olarak şeytanın insana karşı olan düşmanlığını ve onun aldatma taktiklerini işaret eder. Özellikle şeytanın, insanları kötü yola yönlendirmek için kullandığı yöntemler üzerinde durur. Bu ayet, şeytanın insana vaatlerde bulunarak onları saptırma çabasını anlatırken, bu vaadlerin gerçekte bir aldatmaca olduğunu vurgular. Mekke dönemine ait olan İsrâ Suresi, inançsızlık ve sapkınlıkla mücadele etme konusunu ele alır. Ayet, müminlerin dikkatli olması gerektiğini ve şeytanın aldatıcı sözlerine kapılmamaları gerektiğini ifade etmektedir. Bu bağlamda, ayet sadece bireysel iman ve irade ile ilgili değil, aynı zamanda toplumsal bir uyanışı da ifade eder. Düşmanlık ve aldatma üzerine odaklanan bu tür ifadeler, müminleri cesur ve dikkatli olmaya teşvik eder.
İsrâ Suresi 64. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
خَلَقَ | yarattı |
مِنْ | dan |
عَذَابٌ | azap |
وَقَدْ | ve gerçekten |
وَعَدَ | vaat etti |
Ayetin bazı kelimeleri, özellikle bağlamda önemli olan 'وَعَدَ' (vaat etti) ve 'مِنْ' (dan) kelimeleri, metinde vurgulanan konularla doğrudan ilişkilidir. Ayrıca, ayette 'خَلَقَ' (yarattı) kelimesinin kullanımı, insan yaratılışına dair bir referans sağlayarak bu konunun önemini pekiştirir. Tecvid açısından, ayette 'وَعَدَ' kelimesinde idgam kuralları uygulanmıştır.
İsrâ Suresi 64. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
عَذَابٌ | azap | 21 |
وَعَدَ | vaat etti | 16 |
مِنْ | dan | 60 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıklıkla karşımıza çıkan kelimelerdir. Özellikle 'مِنْ' (dan) kelimesi, birçok ayette geçerek bağlamın oluşturulmasında önemli bir rol oynar. 'عَذَابٌ' (azap) kelimesinin diğer ayetlerdeki geçiş sayısı, insanların tehdit ve korkutma unsurlarına karşı hassasiyetini göstermektedir. 'وَعَدَ' kelimesinin sık kullanımı ise, insanın aldatılması ve vaatlerin önemini vurgulamaktadır. Bu kelimelerin Kur'an'da çok kullanılması, insanlara karşı olan çeşitli tavırları ve durumları ifade etme ihtiyacından kaynaklanmaktadır.
مِنْ
60
عَذَابٌ
21
وَعَدَ
16
İsrâ Suresi 64. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | şeytan, yalandan başka bir şey vaat edemez | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | şeytan onlara aldatmadan başka bir şey va'detmez | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | şeytan onlara aldatmadan başka bir şey vaad etmez | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | şeytan, insanlara aldatmadan başka bir şey vadetmez | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | şeytan onlara bir aldatıştan başka değildir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey va'detmez | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | şeytan sadece aldatmak için söz verir | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | şeytan onlara bir aldanıştan başka ne vaat eder ki?! | Edebi |
Ayetin farklı meallerinde çoğu mealde ortak olarak kullanılan ifade 'şeytan... aldatmadan başka bir şey va'detmez' şeklindedir. Bu ifade, ayetin temel içeriğini oluşturarak okuyucuya mesajı net bir şekilde iletmek amacıyla tercih edilmiştir. Diğer taraftan, 'şeytan, yalandan başka bir şey vaat edemez' gibi ifadeler, daha edebi bir yaklaşım sergileyerek farklı bir dilsel ton oluşturmuştur. Dili ve üslubu bakımından farklılık gösteren bu ifadeler, okuyucunun dikkatini çekerken, şeytanın doğasına dair ortak bir anlayış oluşturmayı amaçlar. Mealler arasında belirgin farklılıklar ise, 'aldatmadan başka bir şey' ve 'yalandan başka bir şey' ifadeleri arasında bulunmaktadır. Bununla birlikte, bazı meallerde daha modern bir dil kullanılarak okuyucuyla daha yakın bir bağ kurmaya çalışılmıştır. Genel olarak, bu ifadeler arasında anlam açısından büyük farklılıklar yoktur, ancak tonlama ve dil açısından belirgin ayrımlar gözlemlenmektedir.