الْاِسْرَاۤءِ

İsra Suresi 94. Ayet

وَمَا

مَنَعَ

النَّاسَ

اَنْ

يُؤْمِنُٓوا

اِذْ

جَٓاءَهُمُ

الْهُدٰٓى

اِلَّٓا

اَنْ

قَالُٓوا

اَبَعَثَ

اللّٰهُ

بَشَراً

رَسُولاً

٩٤

Vemâ mene’a-nnâse en yu/minû iż câehumu-lhudâ illâ en kâlû ebe’aśa(A)llâhu beşeran rasûlâ(n)

İnsanlara hidayet (Kur'an) geldikten sonra onların iman etmelerine ancak, "Allah bir beşeri mi peygamber olarak gönderdi?" demeleri engel olmuştur.

Surenin tamamını oku

İsrâ Suresi 94. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiFakat kendilerine doğru yolu gösteren bir peygamber geldi mi insanları inanmaktan meneden şey de Allah, hiçbir insanı peygamber olarak gönderir mi demeleridir zaten.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)İnsanlara hidayet (Kur’an) geldikten sonra onların iman etmelerine ancak, “Allah, bir beşeri mi peygamber olarak gönderdi?” demeleri engel olmuştur.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiKendilerine doğru yolu gösteren peygamber gelince, insanların iman etmelerine engel olan sebep sadece: "Allah bir insanı mı Peygamber gönderdi?" demeleridir.
Mehmet Okuyan MealiKendilerine rehber geldiğinde insanları iman etmekten alıkoyan şey, “Allah elçi olarak bir insanı mı gönderdi” demelerinden başka bir şey değildir.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiNâsı, kendilerine hidâyet geldi vakit imân etmelerinden men eden şey, başka değil onların, «Allah bir beşeri mi resûl olarak gönderdi?» demeleri olmuştur.
Süleyman Ateş MealiZaten kendilerine hidayet geldiği zaman insanları doğru yola gelmekten alıkoyan şey, hep: "Allah, bir insanı elçi mi gönderdi?" demeleridir.
Süleymaniye Vakfı MealiKendilerine doğru yolu gösteren kişi gelince bu insanları inanmaktan alıkoyan şu sözleridir: “Allah elçi olarak bir adamı (beşer) mı gönderdi?”
Yaşar Nuri Öztürk MealiKendilerine hak kılavuzcusu geldiğinde, insanların iman etmelerine, şöyle demelerinden başka bir şey engel olmadı: "Allah, bir insan mı resul gönderdi?"

İsrâ Suresi 94. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
Sureİsrâ
Sure Numarası17
Ayet Numarası94
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz15
Kur'an Sayfası252
Toplam Harf Sayısı188
Toplam Kelime Sayısı33

İsrâ Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olarak, Kur'an-ı Kerim'in 17. suresi olarak bilinir. Genel olarak bu sure, Tevhid, peygamberlik, ahiret ve ibadet konularını işlemektedir. Ayet 94, insanların peygamberler aracılığıyla gelen hidayeti reddetmelerinin sebeplerini ele almaktadır. Ayette, insanlar hidayet geldiğinde, onları iman etmekten alıkoyan tek sebebin, 'Allah bir beşeri peygamber olarak mı göndermiştir?' şeklindeki sorgulama olduğu vurgulanmaktadır. Bu sorgulama, insanların imana geçişlerini engelleyen bir zihin yapısının örneğini sunmakta ve insanlığın peygamberlik anlayışındaki sınırlamaların eleştirisini içermektedir. Mekke döneminde inen bu surede, genel olarak putperestliğin, hidayet anlayışının ve insan psikolojisinin derinliklerine inilmiştir. Ayet, insanın kendi aklına ve algısına dayanan sınırlı bir bakış açısının, ilahi mesajı anlamaya engel olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda, kısmen eleştirel bir yaklaşım içermekte ve insanların kendi önyargılarıyla yüzleşmeleri gerektiğini ima etmektedir. Bu tür ifadelerin, hem tarihsel hem de çağdaş okumalarda insanları düşündürmesi amaçlanmaktadır.

İsrâ Suresi 94. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
أَنْki
إِنْسَانٌinsan
رَسُولٌelçi
كَلِمَةٌsöz
مَنْعَengellemek

Ayet içerisinde tecvid kuralları açısından dikkat çeken durumlar; "إِنْسَانٌ" kelimesindeki idgam, "رَسُولٌ" kelimesindeki med uygulamalarıdır. Bu kurallar, ayetin okunmasında akıcılık ve estetik bir ahenk sağlar.

İsrâ Suresi 94. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
إِنْسَانٌinsan16
رَسُولٌelçi29
مَنْعَengellemek5

Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'daki geçiş sayıları, bu kelimelerin özel bir önem arz ettiğini göstermektedir. "إِنْسَانٌ" kelimesi, insanın doğasını, zayıflıklarını ve potansiyelini ifade ederken, "رَسُولٌ" kelimesi, peygamberlik ve ilahi mesajın insanlığa taşınması bağlamında sıkça kullanılmaktadır. "مَنْعَ" kelimesi, insanın kendi inançlarını ve algılarını sorgularken karşılaştığı engelleri dile getirir. Bu kelimelerin Kur'an'da çok geçmesi, insanlık durumunu ve peygamberlik anlayışını derinlemesine ele alma çabasıyla ilişkilidir.

رَسُولٌ

29

إِنْسَانٌ

16

مَنْعَ

5

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

İsrâ Suresi 94. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıdoğru yolu gösteren bir peygamberAçıklayıcı
Diyanet İşleri Meali (Yeni)hidayet (Kur’an) geldikten sonraModern
Elmalılı Hamdi Yazırdoğru yolu gösteren peygamber gelinceGeleneksel
Mehmet Okuyanrehber geldiğindeModern
Ömer Nasuhi Bilmenhidâyet geldi vakitGeleneksel
Süleyman Ateşhidayet geldiği zamanAçıklayıcı
Süleymaniye Vakfıdoğru yolu gösteren kişiAçıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürkhak kılavuzcusu geldiğindeModern

İncelenen mealler arasında "doğru yolu gösteren bir peygamber" ifadesi, birçok mealde ortak bir tema olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu ifade, peygamberliğin temel işlevini belirtirken, insanların inançlarında ve algılarında karşılaştıkları zorlukları ortaya koymaktadır. Diyanet İşleri Meali ve Mehmet Okuyan'ın modern üslupta kullandığı ifadeler, günümüz okuyucusu için daha anlaşılır bir dil sunmaktadır. Ancak, geleneksel meallerde yer alan ifadelerin derin anlamlar taşıdığı göz ardı edilmemelidir. Örneğin, "hidayet geldiği zaman" ifadesi, her iki tarzda da benzer bir anlama sahipken, bazı meallerde daha farklı bir ton ve yaklaşım sergilenmektedir. Bu durum, dilin ve üslubun zenginliğini göstermekte, aynı zamanda okuyucunun algılama biçimini etkilemektedir.