الْكَهْفِ

Kehf Suresi 105. Ayet

اُو۬لٰٓئِكَ

الَّذ۪ينَ

كَفَرُوا

بِاٰيَاتِ

رَبِّهِمْ

وَلِقَٓائِه۪

فَحَبِطَتْ

اَعْمَالُهُمْ

فَلَا

نُق۪يمُ

لَهُمْ

يَوْمَ

الْقِيٰمَةِ

وَزْناً

١٠٥

Ulâ-ike-lleżîne keferû bi-âyâti rabbihim velikâ-ihi fehabitat a’mâluhum felâ nukîmu lehum yevme-lkiyâmeti veznâ(n)

Onlar, Rab'lerinin âyetlerini ve O'na kavuşacaklarını inkar eden, böylece amelleri boşa çıkan, o yüzden de kıyamet gününde amelleri için bir terazi kurmayacağımız kimselerdir.

Surenin tamamını oku

Kehf Suresi 105. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiOnlardır kafir olanlar Rablerinin delillerine ve ona ulaşacaklarını inkar edenler, bütün yaptıkları boşa gitmiştir ve biz, kıyamet günü onları hiçbir ölçüye vurmayız, onlara hiçbir değer vermeyiz.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Onlar, Rab’lerinin âyetlerini ve O’na kavuşacaklarını inkâr eden, böylece amelleri boşa çıkan, o yüzden de kıyamet gününde amelleri için bir terazi kurmayacağımız kimselerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır Mealiİşte onlar, Rabblerinin âyetlerini ve O'nun huzuruna çıkacaklarını inkâr etmişlerdir de bu yüzden iyilik altında yaptıkları bütün amelleri boşa gitmiştir. Artık kıyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayız.
Mehmet Okuyan Mealiİşte onlar, Rablerinin ayetlerini ve O’na kavuşmayı inkâr eden, bu yüzden işleri boşa giden kişilerdir ki biz onlar için kıyamet gününde hiçbir ölçü (terazi) tutmayacağız.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiOnlar, o kimselerdir ki, Rablerininin âyetlerini ve ru'yetini inkar ettiler. İmdi onların amelleri bâtıl olmuştur. Artık Kıyamet günü onlar için bir terazi tutmayacağız.
Süleyman Ateş Mealiİşte onlar, Rablerinin ayetlerini ve O'na kavuşmayı inkar eden, bu yüzden eylemleri boşa çıkan kimselerdir. (Yaptıkları işler tamamen boşa çıktığından) kıyamet günü onlar için bir terazi kurmayız (veya onlara hiçbir değer vermeyiz).
Süleymaniye Vakfı MealiOnlar, Rablerinin âyetlerini ve O’nunla karşılaşmayı göz ardı etmekte direnenlerdir. Bu yüzden yaptıkları işler boşa gider. (Mezardan) kalkış gününde onlar için artık tartı kurmayız “
Yaşar Nuri Öztürk MealiBunlar, Rablerinin ayetlerini ve O'na ulaşmayı inkâr etmişler de bütün amelleri boşa çıkmıştır. Bu yüzden kıyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayız/onlara hiçbir değer vermeyiz.

Kehf Suresi 105. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureKehf
Sure Numarası18
Ayet Numarası105
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz15
Kur'an Sayfası313
Toplam Harf Sayısı146
Toplam Kelime Sayısı29

Kehf Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak insanları doğru yola yönlendirmeyi, inançsızlık ve inkârın sonuçlarını vurgulamaktadır. Bu sure içerisinde, dünya hayatının geçiciliği, ahiret inancı, sabır ve inanç konuları ele alınmaktadır. 105. ayet, özellikle inkâr edenlerin amellerinin geçersiz olduğu ve kıyamet gününde bunların değerlendirilmeyeceği mesajını vermektedir. Ayette, Allah’a ve O’nun ayetlerine inanmayanların, yaptıkları iyi veya kötü amellerin hiçbir değer taşımayacağı belirtilmektedir. Bu durum, insanların inançları doğrultusunda eylemlerinin sonuçlandığını ifade etmekte ve bir uyarı niteliği taşımaktadır. Ayetin bağlamında, Müslümanların inançlarının önemini pekiştirme amacı güdülmekte ve inkârın sonuçları açık bir şekilde ortaya koyulmaktadır. Bu ayet, Müslümanların, hayatlarındaki inanç sistemini sağlam tutmalarının gerekliliğini vurgulamakta, Allah’a olan bağlılıklarının ve inançlarının önemini işaret etmektedir. Böylece, kişilerin eylemlerinin, inançları ile orantılı olarak değerlendirileceği ve kıyamet gününde bu durumun net bir şekilde ortaya çıkacağı hatırlatılmaktadır.

Kehf Suresi 105. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
الْآيَاتِayetler
كَافِرُونَinkâr edenler
أَعْمَالَهُمْamel/işler
تُوزَنُölçülmeyecek
كِيَامَةkıyamet

Ayetin içerisinde, 'الْآيَاتِ' kelimesi, 'ayetler' anlamına gelmekte olup, Allah’ın gösterdiği deliller ve işaretler için kullanılan bir terimdir. 'كَافِرُونَ' kelimesi ise inkâr edenler anlamına gelirken, bu ifadeler ayetin özünü oluşturan önemli kelimelerdir. Ayrıca, ayetteki kelimelerde med ve idgam gibi tecvid kuralları bulunmaktadır.

Kehf Suresi 105. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
الْآيَاتِayetler66
كَافِرُونَinkâr edenler24
أَعْمَالَهُمْamel/işler40

Ayet içerisinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıklıkla geçmektedir. 'الْآيَاتِ' kelimesi 66 defa, 'كَافِرُونَ' 24 defa ve 'أَعْمَالَهُمْ' 40 defa geçmektedir. Bu kelimelerin sık kullanımı, inanç ve amelin birbirine olan bağını vurgulamak amacıyla ele alınmaktadır. Özellikle ayetler ve Allah'a inanmanın önemi, Kur'an'ın genelinde sık sık işlenmiş bir temadır. Bu nedenle, bu kelimelerin tekrarları, Kur'an'daki ana mesajlarla uyumlu bir şekilde karşımıza çıkmaktadır.

الْآيَاتِ

66

أَعْمَالَهُمْ

40

كَافِرُونَ

24

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Kehf Suresi 105. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıRablerinin delillerine ve ona ulaşacaklarını inkar edenlerGeleneksel
Diyanet İşleriRab’lerinin âyetlerini ve O’na kavuşacaklarını inkâr edenAçıklayıcı
Elmalılı Hamdi YazırRabblerinin âyetlerini ve O'nun huzuruna çıkacaklarını inkâr etmişlerdirGeleneksel
Mehmet OkuyanRablerinin ayetlerini ve O’na kavuşmayı inkâr edenModern
Ömer Nasuhi BilmenRablerininin âyetlerini ve ru'yetini inkar ettilerGeleneksel
Süleyman AteşRablerinin ayetlerini ve O'na kavuşmayı inkar edenModern
Süleymaniye VakfıRablerinin âyetlerini ve O’nunla karşılaşmayı göz ardı etmekte direnenlerdirAçıklayıcı
Yaşar Nuri ÖztürkRablerinin ayetlerini ve O'na ulaşmayı inkâr etmişlerModern

Tabloya göre, 'Rablerinin ayetlerini' ifadesi birçok mealde ortak bir şekilde kullanılmıştır. Bu durum, ayetin ana temasında inanç ve Allah’ın mesajının öneminin vurgulandığını gösteriyor. Ancak bazı meallerde 'O'na kavuşmayı inkâr eden' yerine 'O'na ulaşmayı inkâr eden' gibi farklı ifadeler tercih edilmiştir. Bu, kelimelerin anlamı açısından benzerlik gösterse de, bazı meallerin dilsel tonları arasında farklılık yaratmaktadır. Örneğin, 'O'nun huzuruna çıkmak' ifadesi daha geleneksel bir anlatım sunarken, 'O'na kavuşmak' modern bir ifadeyle sunulmakta; bu durum, meallerin okuyucuya sunduğu algıyı da farklılaştırmaktadır.