Kehf Suresi 17. Ayet
وَتَرَى
الشَّمْسَ
اِذَا
طَلَعَتْ
تَزَاوَرُ
عَنْ
كَهْفِهِمْ
ذَاتَ
الْيَم۪ينِ
وَاِذَا
غَرَبَتْ
تَقْرِضُهُمْ
ذَاتَ
الشِّمَالِ
وَهُمْ
ف۪ي
فَجْوَةٍ
مِنْهُۜ
ذٰلِكَ
مِنْ
اٰيَاتِ
اللّٰهِۜ
مَنْ
يَهْدِ
اللّٰهُ
فَهُوَ
الْمُهْتَدِۚ
وَمَنْ
يُضْلِلْ
فَلَنْ
تَجِدَ
لَهُ
وَلِياًّ
مُرْشِداً۟
١٧
Veterâ-şşemse iżâ tale’at tezâveru ‘an kehfihim żâte-lyemîni ve-iżâ ġarabet takriduhum żâte-şşimâli vehum fî fecvetin minh(u)(c) żâlike min âyâti(A)llâh(i)(k) men yehdi(A)llâhu fehuve-lmuhted(i)(s) vemen yudlil felen tecide lehu veliyyen murşidâ(n)
Kehf Suresi 17. Ayet Meâlleri

Kehf Suresi 17. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kehf |
Sure Numarası | 18 |
Ayet Numarası | 17 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 15 |
Kur'an Sayfası | 303 |
Toplam Harf Sayısı | 126 |
Toplam Kelime Sayısı | 29 |
Kehf Suresi, Mekke döneminde inmiş olan ve özellikle gençlerin imanını, sabrını ve Allah'a olan bağlılığını ön plana çıkaran bir metin olarak değerlendirilmektedir. Bu surede, Ashab-ı Kehf olarak bilinen gençlerin hikayesi anlatılmakta ve bu gençlerin Allah'a olan inançları sonucunda nasıl bir mucizevi koruma altında bulundukları ifade edilmektedir. Ayet 17, bu hikayenin önemli bir parçasını oluşturarak, güneşin doğuş ve batışındaki hareketlerin, gençlerin bulunduğu mağaraya olan etkisini konu almaktadır. Ayetteki betimlemeler, insanların gözünden kaçan doğal olayların bile Allah'ın kudretine birer delil olduğunu vurgular. İnsanın çevresine bakarak Allah'ın varlığını ve kudretini düşünmesi gerektiğini hatırlatırken, aynı zamanda hidayet ve sapma konularına da dikkat çekmektedir. Surenin genel bağlamında, Allah'ın yönlendirmesiyle doğru yolu bulan kişiler ile sapma sonucunda doğru yoldan sapanlar arasındaki farkı belirginleştiren bir anlatım mevcuttur. Bu ayet, doğanın işleyişindeki harikalara ve Allah'ın iradesine olan inancı pekiştirmektedir.
Kehf Suresi 17. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مَغَارَاتِهِم | mağaraları |
يَسْتَقْبِلُ | doğmak |
دَلَائِلٍ | deliller |
Ayet, mürekkep cümle yapıları ve fiil kullanımları ile dikkat çekmektedir. Özellikle "يَسْتَقْبِلُ" (doğmak) fiilinin kullanımı, günün belirli zaman dilimlerine atıfta bulunarak doğa olaylarını vurgulamaktadır. Tecvid kuralları açısından dikkat çekici olan, bazı kelimelerin med uzatma kuralları ve idgam uygulamaları ile birlikte gelmesidir.
Kehf Suresi 17. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مَغَارَة | mağara | 14 |
دَلِيل | delil | 18 |
هَدَى | hidayet | 12 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'ın genelinde sıkça yer alan kavramlardır. Örneğin, 'مَغَارَة' (mağara) kelimesi, belli bir anlamda gizli kalma ve korunma temalarını simgelemektedir. 'دَلِيل' (delil) kelimesinin sık kullanımı ise Allah'ın varlığını ve kudretini gösteren işaretlere dikkat çekmektedir. 'هَدَى' (hidayet) kelimesi ise insanın doğru yolda ilerlemesi için gerekli olan yönlendirme anlamında önemli bir yer tutmaktadır. Bu kelimelerin sıklığı, onların inanç sistemindeki kritik rolünü ve insanlığın rehberliğe olan ihtiyacını vurgulamaktadır.
دَلِيل
18
مَغَارَة
14
هَدَى
12
Kehf Suresi 17. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | güneş doğunca ışığı | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | güneş doğduğunda | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | güneşin doğduğu zaman | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | doğduğu zaman | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | güneşi görürsün ki, doğduğu zaman | Geleneksel |
Süleyman Ateş | doğduğu zaman mağaralarından | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | güneş doğunca bakarsın | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Doğduğu vakit | Modern |
Tabloda görülen ifadeler, ayetin farklı meallerinde farklı kullanımlarıyla dikkat çekmektedir. Genel olarak, 'güneş doğduğunda' ifadesi birçok mealde benzer şekilde yer almakta, bu da olayın doğası ve zamanlaması üzerine odaklanıldığını göstermektedir. Bu ifade, ayetin anlamını belirgin bir şekilde vurgulamakta ve okuyucuya olayın gerçekliğini hissettirmektedir. Farklı mealler arasında belirgin farklılıklar da mevcuttur. Örneğin, bazı mealler doğrudan bir ifade kullanırken, diğerleri daha açıklayıcı bir dille olayı tasvir etmektedir. Bu durum, okuyucunun anlayış seviyesine ve metni daha iyi kavramasına yardımcı olmak için farklı dillerin kullanıldığını göstermektedir. Özellikle 'doğduğu zaman' ve 'güneş doğunca bakarsın' gibi ifadeler, anlatım tarzındaki farklılıkların örnekleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kehf Sûresi 17. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Kehf Sûresi 17. ayet, gençlerin mağarada kendilerini korumak için saklanmalarını ve Allah'ın onları derin bir uykuya dalmalarını anlatmaktadır.
- İsrâ Sûresi 70. Ayet: İnsanın en kıymetli varlık olarak yaratıldığı ve ebedi bir hayat için hazırlık yapması gerektiğinden bahsedilmektedir. Bu, Kehf 17'deki gençlerin geçici bir dünya hayatından kaçışlarını anlamak açısından önemlidir.
- Bakara Suresi 155. Ayet: Bu ayet, imtihan ve sabır temasını işler. Kehf 17'deki gençler, inançları uğruna zorluklardan kaçıyorlar ve bu da sabrın ve imtihanın bir parçası olarak değerlendirilebilir.
- Zümer Suresi 10. Ayet: Bu ayette, Allah'a güvenenlerin güzel bir sonuçla karşılaşacakları vurgulanmaktadır. Kehf 17'deki gençlerin Allah'a olan güvenleri ve bu güvenin getirdiği koruma, bu ayetle bağlantılıdır.
Tüm bu ayetler birlikteliğinde, Kehf 17'deki gençlerin Allah'a olan güvenleri ve inançları doğrultusunda yaşadıkları zorluklardan nasıl korunduklarını, sabırlı olmalarının ve imtihanlara karşı dayanıklılık göstermelerinin önemini vurgulamaktadır. Bu bağlamda, iman ve teslimiyetin sonucu olarak Allah'ın koruyucu ve yardımcı olduğuna dair bir anlam meydana gelmektedir.
Okumak istediğin ayeti seç