الْكَهْفِ
Kehf Suresi 31. Ayet
اُو۬لٰٓئِكَ
لَهُمْ
جَنَّاتُ
عَدْنٍ
تَجْر۪ي
مِنْ
تَحْتِهِمُ
الْاَنْهَارُ
يُحَلَّوْنَ
ف۪يهَا
مِنْ
اَسَاوِرَ
مِنْ
ذَهَبٍ
وَيَلْبَسُونَ
ثِيَاباً
خُضْراً
مِنْ
سُنْدُسٍ
وَاِسْتَبْرَقٍ
مُتَّكِـ۪ٔينَ
ف۪يهَا
عَلَى
الْاَرَٓائِكِۜ
نِعْمَ
الثَّوَابُۜ
وَحَسُنَتْ
مُرْتَفَقاً۟
٣١
Ulâ-ike lehum cennâtu ‘adnin tecrî min tahtihimu-l-enhâru yuhallevne fîhâ min esâvira min żehebin veyelbesûne śiyâben ḣudran min sundusin ve-istebrakin mutteki-îne fîhâ ‘alâ-l-erâ-ik(i)(c) ni’me-śśevâbu vehasunet murtefekâ(n)
İşte onlar için içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada tahtlar üzerine kurularak altın bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekten yeşil giysiler giyeceklerdir. O ne güzel karşılıktır! Cennet de ne güzel bir yaslanacak yerdir!