Kehf Suresi 35. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve bağına girdi, kendi kendisine de zulmetmedeydi, dedi ki: Şu nail olduğum mal ve menalin zeval bulup tükeneceğini hiç mi ummam. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Derken kendine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: “Bunun sonsuza değin yok olacağını sanmıyorum.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Adam, bu şekilde kendine zulmederek bağına girdi ve şöyle dedi: "Bunun hiç yok olacağını sanmıyorum" |
Mehmet Okuyan Meali | (Bu şımarık kişi) kendisine haksızlık ederek bağına girmiş ve şöyle demişti: “Bunun (bağın) hiçbir zaman yok olacağını sanmıyorum. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o nefsine zulmeder olduğu halde bağına girdi, dedi ki: «Ben zannetmem ki, bu ebedîyyen münâdim olsun.» |
Süleyman Ateş Meali | (Böylece) kendisine yazık ederek bağına girdi: "Bunun yok olacağını hiç sanmam" dedi. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Adam, bahçesine girip kendine kötülük ederek diyor ki "Buranın harap olacağını hiç sanmam. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Ve böylece, öz benliğine zulüm ede ede bağlığına girdi. Şöyle konuştu: "Bunun sonsuza değin yok olacağını sanmıyorum." |
Kehf Suresi 35. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kehf |
Sure Numarası | 18 |
Ayet Numarası | 35 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 15 |
Kur'an Sayfası | 384 |
Toplam Harf Sayısı | 86 |
Toplam Kelime Sayısı | 20 |
Kehf Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir. Bu sure, çeşitli kıssalar ve hikmetli öğütler içermektedir. Özellikle insanın maddi zenginlikleri ve bu zenginliklerin geçiciliği üzerine derin düşüncelere sevk eden ayetler barındırır. 18. sure olan Kehf, çeşitli temalar etrafında dönerken, bu ayet de bir kişinin kendi bahçesine girmesi ve orada kendisine olan güveninin aşırılaşması gibi bir durumu anlatır. Ayetteki kişi, zenginliğinin kalıcı olduğuna dair inancını ifade etmekte ve bu durumu kendine zulmetmek olarak değerlendirmektedir. Bu bağlamda, ayet zenginliğin ve dünya hayatının geçiciliğine dair bir düşünme biçimi sunmaktadır. Ayet, insanın nefsinin kendisine karşı nasıl bir tutum sergilediğini ve yersiz bir özgüvenin getirdiği sonuçları gözler önüne serer. Zenginliğin geçici doğası ve insanın bu konuda nasıl yanılgıya düştüğü, bu ayetin önemli bir temasını oluşturur. İnsanlar, bu tür kıssalardan ders alarak kendilerini daha iyi değerlendirmeli ve geçici olan dünyaya karşı daha dikkatli bir tutum sergilemelidirler.
Kehf Suresi 35. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
ذَاتِهِ | kendi kendisine |
يَظُنُّ | sanmıyorum |
بَاغٍ | bahçe |
Ayet içindeki kelimeler, anlamları açısından dikkat çeker. 'ذَاتِهِ' kelimesi kişinin kendi kendisine dönmesini ve içsel bir konuşma yaptığını ifade eder. 'يَظُنُّ' ise kişinin inancını ve güvenini vurgularken, 'بَاغٍ' kelimesi de olayın mekânını belirtmektedir. Bu kelimeler dilbilgisel yapıları itibarıyla ayetin mesajını güçlendirmekte ve okuyucuya derin bir anlam sunmaktadır.
Kehf Suresi 35. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
ذَاتِهِ | kendi kendisine | 5 |
يَظُنُّ | sanmıyorum | 7 |
بَاغٍ | bahçe | 10 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'daki toplam geçiş sayıları, kelimelerin anlamlarının derinliğini ve önemini ortaya koymakta. 'ذَاتِهِ' kelimesi, nefsin içsel sorgulamasını ve insanın kendi kendine dönmesini ifade ettiğinden dolayı sıkça kullanılır. 'يَظُنُّ', insanın kendi düşünce yapısının geçici zenginliklere bağlı değerlendirilmesini gösterir, bu yüzden de önemlidir. 'بَاغٍ' ise dünya hayatının geçici unsurlarını simgeler ve bu bağlamda sıkça rastlanan bir terimdir. Bu kelimelerin kullanımı, ayetin ana temasının özünü oluşturmaktadır.
بَاغٍ
10
يَظُنُّ
7
ذَاتِهِ
5
Kehf Suresi 35. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | kendi kendisine zulmetmedeydi | Geleneksel |
Diyanet İşleri | kendine zulmederek | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | kendine zulmederek | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kendisine haksızlık ederek | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | nefsine zulmeder olduğu | Geleneksel |
Süleyman Ateş | kendisine yazık ederek | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | kendine kötülük ederek | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | öz benliğine zulüm ede ede | Modern |