Kehf Suresi 37. Ayet
قَالَ
لَهُ
صَاحِبُهُ
وَهُوَ
يُحَاوِرُهُٓ
اَكَفَرْتَ
بِالَّذ۪ي
خَلَقَكَ
مِنْ
تُرَابٍ
ثُمَّ
مِنْ
نُطْفَةٍ
ثُمَّ
سَوّٰيكَ
رَجُلاًۜ
٣٧
Kâle lehu sâhibuhu vehuve yuhâviruhu ekeferte billeżî ḣalekake min turâbin śümme min nutfetin śümme sevvâke raculâ(n)
Kehf Suresi 37. Ayet Meâlleri

Kehf Suresi 37. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kehf |
Sure Numarası | 18 |
Ayet Numarası | 37 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 15 |
Kur'an Sayfası | 392 |
Toplam Harf Sayısı | 140 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
Kehf Suresi, Mekke döneminde inen bir sure olup Kur'an-ı Kerim'in 18. sırasındadır. Bu sure, genel olarak insanın yaratılışı, ahiret, sabır ve iman gibi temalar üzerinde yoğunlaşır. Ayet 37, insanın yaratılışına dair bir referans sunarak, bir insanın kendini yaratan ve ona yaşam veren yüce kudrete olan nankörlüğü sorgular. Arkadaş arasında geçen bir diyalog şeklinde sunulan bu ayet, insanın kökeni ve yaratılış süreci üzerindeki derin düşünceleri dile getirir. Bu bağlamda, insanın alçakgönüllülükle düşünmesi ve yaratıcısına olan saygısını göz önünde bulundurması gerektiği mesajı verilmektedir. Sure, aynı zamanda farklı kıssalar içermekte ve insanlara ahlaki dersler vermektedir. Kehf Suresi'nin genel teması, insanın dünya hayatındaki sınavları ve bu sınavlar karşısında gösterdiği tutumdur. Ayet 37, bu bağlamda insanın geçmişine ve yaratılışına yönelik bir hatırlatma niteliği taşımaktadır. Ayetin geçtiği ortam, insan ilişkilerinin ve inançların sorgulandığı bir atmosferdir.
Kehf Suresi 37. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
طِين | toprak |
نُطْفَة | damla |
إِنْكَار | inkar |
خَلَقَ | yaratan |
إِنْسَان | insan |
Ayetin içinde geçen bazı önemli kelimelerin, çeşitli dil bilgisi kurallarına göre telaffuz ediliş biçimleri vardır. Örneğin, 'طِين' kelimesi, genellikle kısa bir med ile okunmakta ve bu durum ayetin bütünlüğüne katkıda bulunmaktadır.
Kehf Suresi 37. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
طِين | toprak | 17 |
نُطْفَة | damla | 13 |
إِنْكَار | inkar | 10 |
Kelime kullanım sıklığı, Kur'an'daki anlatım tarzının ve mesajın yoğunluğunun bir göstergesidir. 'طِين' kelimesinin sık kullanımı, insanın yaratılışındaki fiziksel unsurları vurgulamakta; 'نُطْفَة' ise insanın başlangıcını ve yaradılışını ifade etmekte önemli bir yere sahiptir. 'إِنْكَار' kelimesinin geçiş sayısı, insanın yaradılışına karşı olan nankörlüğünün sorgulandığı bir temayı pekiştirmektedir. Bu kelimeler, insanın yaratılışı hakkında her zaman derin düşüncelere yol açması ve inançları sorgulama işlevi görmesi açısından önem taşımaktadır.
طِين
17
نُطْفَة
13
إِنْكَار
10
Kehf Suresi 37. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | seni topraktan, sonra bir damla sudan yaratıp | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | seni topraktan, sonra bir damla döl suyundan yaratan | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | seni topraktan, sonra seni bir damla sudan yaratan | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | seni topraktan, sonra [nutfe]den yaratan | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | seni bir nutfeden yaratan | Geleneksel |
Süleyman Ateş | seni topraktan, sonra nutfe (sperm)den yaratan | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | seni topraktan, sonra döllenmiş yumurtadan yaratanı | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | seni topraktan, sonra meniden yaratıp | Açıklayıcı |
Tablodaki meallerde 'seni topraktan, sonra bir damla sudan yaratıp' ifadesi en sık tekrar eden ortak bir anlatım biçimidir. Bu ifade, yaratılış sürecinin insanın kökenine dair önemli bir vurgusu olarak tercih edilmiştir. Ayrıca, 'nutfe', 'döl suyu' ve 'meniden' gibi ifadeler, yaratılışın biyolojik yönünü açıklamaya yönelik farklı terimlerdir ve bu bağlamda, ifadelerin kelime dağarcığı açısından zenginlik sağladığı görülmektedir. Bu farklılıklar, meallerin dilsel tonları arasında değişkenlik göstermektedir; bazıları modern bir dil kullanırken, bazıları daha geleneksel bir üslup benimsemiştir. Bu durum, okuyucuya farklı bakış açıları sunarken, aynı zamanda ayetin özünü korumaktadır.
Kehf Sûresi 37. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Kehf Sûresi 37. ayet, iki arkadaş arasında geçen bir diyalogu içerir. Burada bir arkadaş diğerine, mal ve çocuk bakımından daha zengin olduğu için kibirlenme ve kendini üstün görme konusunda uyarılır.
- Bakara Suresi 247. Ayet: Bu ayette, İsrailoğulları'nın bir kral istemeleri üzerine gelen uyarılar ve yönlendirmeler, mal ve güç konusunda kibirlenmenin tehlikesini ortaya koyar. Yani, zenginlik ve güç, insanı gururlandırmamalıdır.
- Âl-i İmrân Sûresi 180. Ayet: Burada, insanların sahip oldukları mal ve servet ile övünmelerinin yanlış olduğu belirtilir. İnsanın sahip olduğu her şeyin Allah'tan geldiği hatırlatılır, bu da kibirlenmeme gerektiğini vurgular.
- A'râf Sûresi 31. Ayet: Bu ayette, Allah'ın nimetleri için şükretmenin önemi vurgulanır. İnsanların kendilerini üstün görmesi, onları nimetten mahrum bırakabilir. Bu, Kehf Sûresi'ndeki arkadaşların diyalogundaki kibirlenmenin sonuçlarıyla bağlı bir mesaj taşır.
Kehf Sûresi 37. ayet, mal ve güç gibi dışsal unsurların insanları ne denli etkileyebileceğini, aynı zamanda bu tür bir üstünlük hissetmenin doğru olmadığını vurgular. İlişkilendirilmiş ayetler, insanlar arasında kurulan sosyal ilişkilerde kibirlenmemek, şükretmek ve Allah'a güvenmek gibi mühim dersleri ortaya çıkarmaktadır. Bütün bu ayetler, insanların ruhsal ve ahlaki değerlerini korumaları gerektiği mesajını barındırır.
Okumak istediğin ayeti seç