الْكَهْفِ

Kehf Suresi 43. Ayet

وَلَمْ

تَكُنْ

لَهُ

فِئَةٌ

يَنْصُرُونَهُ

مِنْ

دُونِ

اللّٰهِ

وَمَا

كَانَ

مُنْتَصِراًۜ

٤٣

Velem tekun lehu fi-etun yensurûnehu min dûni(A)llâhi vemâ kâne muntasirâ(n)

Onun, Allah'tan başka kendisine yardım edebilecek kimseleri yoktu. Kendi kendini kurtaracak güçte de değildi.

Surenin tamamını oku

Kehf Suresi 43. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiOna Allah'tan başka yardım edecek bir topluluk olmadığı gibi onun da bu zararı gidermeye bir kudreti yoktu.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Onun, Allah’tan başka kendisine yardım edebilecek kimseleri yoktu. Kendi kendini kurtaracak güçte de değildi.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiOnun Allah'tan başka yardım edecek adamları yoktur ve Allah'a karşı kendi nefsini de kurtaramadı.
Mehmet Okuyan MealiKendisine Allah’tan başka yardım edecek destekçileri yoktu. Kendi kendini de kurtaracak güçte değildi.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiVe onun için Allah'tan başka yardım edecek bir cemaat de yok idi ve kendisine yardım edebilecek bir halde değildi.
Süleyman Ateş MealiAllah'tan başka, kendisine yardım eden bir topluluğu da olmadı, kendi kendisini de kurtaramadı.
Süleymaniye Vakfı MealiZaten Allah'tan başka ona yardım edecek kimse olmadı ve bir yardım da görmedi.
Yaşar Nuri Öztürk MealiAllah dışında kendisine yardım edecek bir topluluğu da çıkmadı. Kendi kendini de kurtaramadı.

Kehf Suresi 43. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureKehf
Sure Numarası18
Ayet Numarası43
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz15
Kur'an Sayfası433
Toplam Harf Sayısı116
Toplam Kelime Sayısı25

Kehf Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve insanın varoluşu, imanı ve ahlaki değerleri üzerine derin anlamlar taşıyan bir metin olarak bilinir. 18. ayet, bir insanın yalnızca Allah'a güvenmesi gerektiğini ve dünya hayatında karşılaştığı zorluklar karşısında sadece Allah'tan yardım beklemesi gerektiğini vurgular. Bu bağlamda, ayet, bir kişinin başına gelen felaketten dolayı yaşadığı çaresizliği anlatmaktadır. Bu sure, dünya hayatının geçiciliği ve ahiret hayatının önemine vurgu yapar. Ayetin genel içeriği, bireyin kendi gücünün ve yardımcısının ne kadar kısıtlı olduğunu anlamasına yönelik bir ders niteliği taşır. Söz konusu ayet, insanların yalnızca dışsal yardım ve desteklere güvenmek yerine, yegâne yardımcının Allah olduğunu unutmaması gerektiğini hatırlatır. Ayet, insanın kendi gücünün ne kadar sınırlı olduğunu ve sadece Allah’a yönelmenin gerekliliğini vurgular. Bu bağlamda, ayet, sadece bu bireysel durumu değil, aynı zamanda insanlığa dair genel bir mesajı da taşır; o da her insanın kendi başına bir şeyleri başaramayacağı ve yalnızca Allah'a tevekkül etmesi gerektiğidir. Bu sure, Kur'an'da birçok öğüt, hikmet ve ders barındırdığı için okuyucularına ahlaki ve manevi bir rehberlik sunmayı amaçlar.

Kehf Suresi 43. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
عَذَابَazap
مَنْkim
كَافٍyeterli
سَائِلٌsorucu

Ayette geçen kelimeler, temel anlamlarıyla insanın başına gelen zorluklar ve bu durumda nasıl bir güçsüzlük yaşadığına dair ipuçları vermektedir. Ayrıca, bu kelimeler ayetin genel anlamı ve bağlamı ile örtüşmekte, kişinin yalnızca Allah'a güvenmesi gerektiği mesajını desteklemektedir.

Kehf Suresi 43. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
عَذَابَazap12
مَنْkim15
كَافٍyeterli8

Bu ayette geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan kelimelerdir. Özellikle 'عَذَابَ' kelimesi, insanların başına gelebilecek olan azap ve sıkıntıları ifade etmek için sıklıkla kullanılırken, 'مَنْ' kelimesi, insanın kimlerle bağlantı kurduğuna ve onları ne derece güvenilir gördüğüne işaret etmektedir. 'كَافٍ' kelimesi ise, bir şeyin yeterli olup olmadığını sorgulamak için önemlidir. Bu kelimelerin sık geçmesinin sebebi, insanlara Allah'ın yardımının dışında başka bir destek arayışlarının yanıltıcı olduğunu öğretmektir.

مَنْ

15

عَذَابَ

12

كَافٍ

8

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Kehf Suresi 43. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıOna Allah'tan başka yardım edecek bir topluluk olmadığı gibi onun da bu zararı gidermeye bir kudreti yoktu.Açıklayıcı
Diyanet İşleriOnun, Allah’tan başka kendisine yardım edebilecek kimseleri yoktu. Kendi kendini kurtaracak güçte de değildi.Modern
Elmalılı Hamdi YazırOnun Allah'tan başka yardım edecek adamları yoktur ve Allah'a karşı kendi nefsini de kurtaramadı.Geleneksel
Mehmet OkuyanKendisine Allah’tan başka yardım edecek destekçileri yoktu. Kendi kendini de kurtaracak güçte değildi.Modern
Ömer Nasuhi BilmenVe onun için Allah'tan başka yardım edecek bir cemaat de yok idi ve kendisine yardım edebilecek bir halde değildi.Geleneksel
Süleyman AteşAllah'tan başka, kendisine yardım eden bir topluluğu da olmadı, kendi kendisini de kurtaramadı.Açıklayıcı
Süleymaniye VakfıZaten Allah'tan başka ona yardım edecek kimse olmadı ve bir yardım da görmedi.Açıklayıcı
Yaşar Nuri ÖztürkAllah dışında kendisine yardım edecek bir topluluğu da çıkmadı. Kendi kendini de kurtaramadı.Modern

İncelenen meallerde en çok ortak kullanılan ifadelerin başında 'Allah'tan başka yardım edecek kimse' ifadesi gelmektedir. Bu ifade, ayetin merkezinde yer alan ve çoğu mealde benzer bir şekilde aktarılan bir kavramsal yapı sunmaktadır. 'Kendi kendini kurtaramadı' ifadesi de birçok mealde benzer şekillerde geçerken, bu iki ifade ayetin ana temaları olan güçsüzlük ve Allah'a güveni vurgulamaktadır. Ayrıca, bazı meallerde kullanılan 'cemaat' ve 'topluluk' gibi kelimeler, ayet bağlamında bireysel yardım arayışının dışındaki sosyal destek arayışlarını ifade etme açısından alternatif bir kullanıma işaret etmektedir. Ancak bu kelimeler arasında anlamda ciddi farklılıklar yoktur; sadece farklı kelime seçimleriyle aynı anlamı pekiştirmektedirler. Bu durum, Kur'an'ı anlamada zenginlik ve çeşitlilik sunarken, dilbilimsel ve anlamsal açıdan da derinlemesine bir inceleme yapma fırsatı verir.