Kehf Suresi 44. Ayet Meâlleri
| Meâl Sahibi | İfade |
|---|---|
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali | İşte bu makamda yardım ve nusret, ancak Allah'ındır ve ona itaat, hem mükafat bakımından daha hayılıdır, hem son bakımından daha hayırlı. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İşte bu durumda velayet (himaye ve koruyuculuk) yalnızca hak olan Allah’a mahsustur. O’nun mükâfatı da daha hayırlıdır, vereceği sonuç da daha hayırlıdır. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte burada yardım, yalnız hak olan Allah'a aittir. O'nun verdiği mükâfat da daha hayırlıdır, netice de daha hayırlıdır. |
| Mehmet Okuyan Meali | İşte burada yardım ve dostluk gerçek olan Allah’a aittir. O sevap bakımından hayırlı olandır; son bakımından da hayırlı olandır. |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Böyle bir vaziyette velâyet, ancak hak olan Allah'a mahsustur. O sevapca en hayırlıdır ve akibetce de en hayırlıdır. |
| Süleyman Ateş Meali | İşte o durumda velilik (koruyuculuk) yalnız hak olan Allah'a mahsustur. O'nun vereceği sevap da daha hayırlıdır, sonuç da daha hayırlıdır. |
| Süleymaniye Vakfı Meali | Böyle kara bir günün dostu, gerçeğin kendisi olan Allah'tır. En hayırlı karşılığı verecek olan da işlerin sonunu hayırlı kılacak olan da odur. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali | İşte böyle bir durumda, dostluk ve koruma, hak olan Allah'tandır. O, karşılık verme bakımından da hayırlıdır, iş sonuçlandırma bakımından da hayırlıdır. |
Kehf Suresi 44. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
| Sure | Kehf |
| Sure Numarası | 18 |
| Ayet Numarası | 44 |
| Sure Türü | Mekki |
| Bulunduğu Cüz | 15 |
| Kur'an Sayfası | 368 |
| Toplam Harf Sayısı | 75 |
| Toplam Kelime Sayısı | 17 |
Kehf Suresi, genellikle Mekke döneminde inen bir suredir ve İslam'ın temel inanç ve değerlerini pekiştiren temalar içermektedir. Bu sure, insanların kalplerinde inanç ve sabır aşılamak, ahlaki değerleri vurgulamak ve doğru bir yaşam sürdürme konusunda rehberlik sunmak amacıyla çeşitli kıssalar ve örnekler sunmaktadır. Ayet 44, özellikle yardım ve destek konularını ele alarak, gerçek yardımın ve koruyuculuğun yalnızca Allah’a ait olduğunu belirtmektedir. Bu bağlamda, surede sıkça vurgulanan bir tema olan kulların Allah’a olan bağı ve güveni ön plana çıkar. Mekke döneminde inen Kehf Suresi, inananları teselli etmekte ve onlara sabırlı olmaları gerektiğini hatırlatmaktadır. Bu ayet, Allah'ın yardımının ve desteğinin her zaman daha hayırlı sonuçlar doğuracağını ifade ederken, insanların başka kaynaklara yönelmesinin geçici ve yanıltıcı olabileceğine işaret etmektedir. Ayrıca, ayetteki 'hayır' kelimesinin tekrarı, Allah’ın verdiği karşılıkların her zaman insanlar için en iyi sonuçları getireceğini vurgulamak amacıyla kullanılmıştır. Böylelikle ayet, inananların Allah’a güvenmelerinin önemini ve O'na yönelmelerinin gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Kehf Suresi 44. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
| Kelime | Temel Anlamı |
|---|---|
| مَا | şey |
| إِلَّا | ancak |
| الَّذِي | o |
| أَحَسَنَ | daha hayırlı |
| أَوْلِيَاء | dostlar, veliler |
Ayetin tecvid kuralları arasında, İdgam ve Med kuralları bulunmaktadır. İdgam, bazı harflerin birleştirilerek okunması durumunu ifade ederken, Med ise harflerin uzatılarak okunması gerektiğini belirtir.
Kehf Suresi 44. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
| Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
|---|---|---|
| اللَّه | Allah | 2700 |
| مَكْرُ | mükafat | 5 |
| أَحَسَنَ | daha hayırlı | 7 |
Ayette geçen 'Allah' kelimesi Kur'an'da sıkça kullanılan bir isimdir ve Tanrı'nın varlığını simgeler. 'مَكْرُ' (mükafat) ve 'أَحَسَنَ' (daha hayırlı) kelimeleri ise, Allah'ın verdiği karşılıkların ve sonuçların hayırlı olduğunu ifade eder. Bu kelimeler, Kur'an'ın genel temaları arasında sıkça yer almakta ve inananlara Allah’ın vaad ettiği ödüller ve sonuçlar hakkında bilgi vermektedir.
اللَّه
2700
أَحَسَنَ
7
مَكْرُ
5
Kehf Suresi 44. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
| Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
|---|---|---|
| Abdulbaki Gölpınarlı | yardım ve nusret, ancak Allah'ındır | Geleneksel |
| Diyanet İşleri | velayet yalnızca hak olan Allah’a mahsustur | Açıklayıcı |
| Elmalılı Hamdi Yazır | yardım, yalnız hak olan Allah'a aittir | Geleneksel |
| Mehmet Okuyan | dostluk gerçek olan Allah’a aittir | Modern |
| Ömer Nasuhi Bilmen | velâyet, ancak hak olan Allah'a mahsustur | Geleneksel |
| Süleyman Ateş | koruyuculuk yalnız hak olan Allah'a mahsustur | Geleneksel |
| Süleymaniye Vakfı | dostu, gerçeğin kendisi olan Allah'tır | Edebi |
| Yaşar Nuri Öztürk | dostluk ve koruma, hak olan Allah’tandır | Modern |
Ayetin meallerinde en çok kullanılan ifadeler arasında 'Allah' kelimesi ve 'yardım, koruma' gibi kavramlar yer almaktadır. Çoğu mealde 'yardım ve destek' ifadeleri, inananların Allah'a olan güvenini ve O'na yönelişini vurgulamak amacıyla tercih edilmiştir. Bu ifadelerin ortak kullanımı, kelimelerin güçlü bir anlam taşıması ve Kur'an'ın temel mesajını yansıtması açısından önemlidir. Bununla birlikte, farklı mealler arasında belirgin farklılıklar da gözlemlenmektedir. Örneğin, bazı meallerde 'velayet' veya 'koruma' gibi kelimeler vurgulanırken, diğerlerinde ise 'dostluk' ifadesi öne çıkmaktadır. Bu durum, kelimelerin anlamlarını zenginleştirirken, aynı zamanda metinlerin çeşitli yorumlarına kapı aralamaktadır. Genel olarak, meallerdeki bu dilsel farklılıklar, okuyuculara farklı bakış açıları sunarak, ayetin derinliğini ve anlamını çeşitlendirmektedir.