Mâide Sûresi 19. Ayet
يَٓا
اَهْلَ
الْكِتَابِ
قَدْ
جَٓاءَكُمْ
رَسُولُنَا
يُبَيِّنُ
لَكُمْ
عَلٰى
فَتْرَةٍ
مِنَ
الرُّسُلِ
اَنْ
تَقُولُوا
مَا
جَٓاءَنَا
مِنْ
بَش۪يرٍ
وَلَا
نَذ۪يرٍۘ
فَقَدْ
جَٓاءَكُمْ
بَش۪يرٌ
وَنَذ۪يرٌۜ
وَاللّٰهُ
عَلٰى
كُلِّ
شَيْءٍ
قَد۪يرٌ۟
١٩
Yâ ehle-lkitâbi kad câekum rasûlunâ yubeyyinu lekum ‘alâ fetratin mine-rrusuli en tekûlû mâ câenâ min beşîrin velâ neżîr(in)(s) fekad câekum beşîrun veneżîr(un)(k) va(A)llâhu ‘alâ kulli şey-in kadîr(un)
Mâide Suresi 19. Ayet Meâlleri

Mâide Suresi 19. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mâide |
Sure Numarası | 5 |
Ayet Numarası | 19 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 6 |
Kur'an Sayfası | 131 |
Toplam Harf Sayısı | 90 |
Toplam Kelime Sayısı | 17 |
Mâide Sûresi, Medine döneminde inmiştir ve genel itibarıyla İslam toplumu için önemli hukuki ve sosyal düzenlemeleri içermektedir. Bu surede, özellikle yiyecekler, ibadetler ve diğer toplumsal konular üzerinde durulmaktadır. Ayet 19, 'Ey kitap ehli!' ifadesiyle bir hitapla başlamakta ve kitap ehline yöneltilen bir mesaj içermektedir. Bu ayet, peygamberler arasındaki bağlantının kesildiği bir zamanda, Müslümanların ve diğer din mensuplarının dikkatini çekmekte ve Allah'ın gönderdiği son Peygamber olan Muhammed'in getirdiği mesajın önemini vurgulamaktadır. Ayette, peygamberin gelmesi ve müjdeleyici ve uyarıcı olarak görev yapması gerektiği ifade edilmektedir. Bu bağlamda, ayet, hem bir uyarı hem de bir müjde içermektedir. Ayrıca, Allah'ın her şeye gücü yettiğine vurgu yaparak, insanlara O'nun kudretini hatırlatmaktadır. Böylece, ayet, Müslümanlar için inançlarının temellerini pekiştiren bir mesaj taşımaktadır.
Mâide Suresi 19. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُبَشِّرًا | Müjdeleyici |
نَذِيرًا | Uyarıcı |
رَسُولًا | Elçi |
كُمْ | Siz |
أَتَى | Geldi |
Ayetin tecvid kurallarında, bazı kelimelerde idgam ve med uygulamaları vardır. Örneğin, 'مُبَشِّرًا' kelimesindeki 'م' harfi, takip eden 'ب' harfiyle birleşirken, med harfleri, özellikle 'أَتَى' kelimesinde belirgin şekilde kullanılmaktadır.
Mâide Suresi 19. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُبَشِّرًا | Müjdeleyici | 10 |
نَذِيرًا | Uyarıcı | 6 |
رَسُولًا | Elçi | 30 |
Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'da geçiş sayıları, bu kelimelerin İslam inancındaki önemli yerini ortaya koymaktadır. Örneğin, 'مُبَشِّرًا' kelimesinin sıkça kullanılması, müjdeleme temasının önemini vurgularken, 'نَذِيرًا' kelimesinin kullanımı ise uyarı ve dikkat çekme ihtiyacını ifade etmektedir. 'رَسُولًا' kelimesinin yüksek geçiş sayısı ise, peygamberlik ve elçilik kavramlarının ne denli merkezi bir yere sahip olduğunu göstermektedir.
رَسُولًا
30
مُبَشِّرًا
10
نَذِيرًا
6
Mâide Suresi 19. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Bize ne bir müjdeci geldi, ne bir korkutucu | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Bize ne müjdeleyici bir peygamber geldi, ne de bir uyarıcı | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | Bize ne müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bize ne müjdeleyici ve ne de azab ile korkutucu gelmedi | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | Bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bize müjdeci ve uyarıcı biri gelmedi | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Bize ne müjdeci geldi ne uyarıcı | Modern |
Mealler arasında en çok dikkat çeken ortak ifade 'bize müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi' ifadesidir. Bu ifade, ayetin özünü oluşturmakta ve çok sayıda mealde benzer şekilde yer almaktadır. Bunun nedenleri arasında, ayetin ana temasının bu cümle etrafında şekillenmesi ve bu tarz bir ifadenin inanç açısından önemli bir vurgu yapması yatmaktadır. Öte yandan, bazı meallerde 'korkutucu' kelimesinin kullanılmaması, bu mesajın daha pozitif bir şekilde algılanmasını amaçlamaktadır. Ayrıca, çeşitli meallerde kullanılan farklı kelimeler ve ifadeler, dinleyiciye farklı bir ton ve anlam sunarak, ayetin genel mesajını daha da derinleştirmektedir. Örneğin, 'korkutucu' ve 'uyarıcı' kelimelerinin birlikte kullanımı, kısmen bu durumu dengeleyici bir rol oynamaktadır.
Mâide Sûresi 19. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Mâide Sûresi 19. ayet, Hz. Muhammed'e (s.a.v) gelen ve daha önceki peygamberlere verilen dinî yükümlülükleri hatırlatan, insanların üzerindeki sorumlulukları ve bu konudaki talimatları içermektedir.
- Bakara Suresi 143. Ayet: Bu ayette, Müslümanların kıbleleri ve dinî uygulamaları hakkında bilgi verilmektedir. Her iki ayet de dinî yaşamın yönlendirilmesi ve topluluk içinde nasıl bir kimlik oluşturulması gerektiği üzerine odaklanır.
- Âl-i İmrân Sûresi 19. Ayet: Burada da Allah'ın dininin yalnızca İslam olduğu belirtilir. Bu durum, Mâide Sûresi 19. ayetle paralellik taşır, çünkü her iki ayet de İslam'ın evrenselliği ve dinin özünü vurgulamaktadır.
- Nisâ Sûresi 48. Ayet: Bu ayet, Allah'a ortak koşmanın affedilmez olduğunu ifade eder. Mâide Sûresi 19. ayetle bağlantılı olarak, her türlü yanlış inanç ve eylemin karşımıza çıkan sonuçlarını net bir şekilde gözler önüne seren bir mesaj taşır.
Mâide Sûresi 19. ayet ve ilişkilendirilen ayetler, İslam dininin özünü, peygamberlerin yükümlülüklerini ve toplu kimlik oluşturma sorumluluğu ile birlikte, inananların üzerinde taşıdığı sorumlulukları net bir biçimde ortaya koymaktadır. Birlikte, bireylerin hem inançlarını doğru bir şekilde yaşaması hem de toplumu bu inançlar temelinde yönlendirmesi gerektiğini açıkça ifade etmektedir.
Okumak istediğin ayeti seç