Mâide Suresi 42. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlar, yalan söylemek için boyuna dinlerler, haramı ve rüşveti de boyuna yerler. Sana gelirlerse aralarında hüküm ver, yahut da yüz çevir onlardan. Yüz çevirirsen, kesin olarak sana hiçbir zarar veremez onlar ve eğer hüküm verirsen, aralarında, adaletle hüküm ver, şüphe yok ki Allah, adalet sahiplerini sever. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onlar, yalanı çok dinleyen, haramı çok yiyenlerdir. Eğer sana gelirlerse, ister aralarında hüküm ver, ister onlardan yüz çevir. Onlardan yüz çevirecek olursan, sana asla hiçbir zarar veremezler. Eğer hükmedecek olursan, aralarında adaletle hükmet. Çünkü Allah, âdil davrananları sever. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar, yalana çok kulak verirler ve çok haram yerler. Eğer sana gelirlerse, ister aralarında hükmet, ister onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirirsen, sana hiçbir zarar veremezler. Eğer aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Şüphesiz Allah, adaletli davrananları sever. |
Mehmet Okuyan Meali | Hep yalana kulak verir, durmadan haram yerler. Sana gelirlerse, ister aralarında hüküm ver; ister onlardan yüz çevir! Onlardan yüz çevirirsen sana asla zarar veremezler. Hüküm verirsen, aralarında adaletle hükmet! Şüphesiz ki Allah adil olanları sever. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar yalanı ziyâdesiyle dinleyicilerdir. Haram olanı da pek çok yiyicilerdir. Artık sana gelirlerse aralarında hükmet veya onlardan yüz çevir. Ve eğer onlardan yüz çevirirsen sana hiç bir şey ile zarar veremezler ve eğer hükmedersen aralarında adâletle hükmet. Şüphe yok ki Allah Teâlâ adâlette bulunanları sever. |
Süleyman Ateş Meali | Yalana kulak verirler, haram yerler. Sana gelirlerse, ister aralarında hüküm ver, ister onlardan yüz çevir; eğer onlardan yüz çevirirsen, sana hiçbir zarar veremezler. Ve eğer hüküm verirsen, aralarında adaletle hüküm ver. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Yalan için kulak kesilir, boyuna haram yerler. Sana başvururlarsa ister aralarında hakem ol, ister ilgilenme. Onlarla ilgilenmezsen sana bir zarar veremezler. Eğer hakem olursan aralarında hakça hüküm ver. Allah, hakka uygun (adil) davrananları sever. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yalana iyice kulak verirler, haramı tıka-basa yerler. Sana geldiklerinde, ister aralarında hüküm ver, ister onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirirsen sana hiçbir şekilde zarar veremezler. Ama aralarında hükmedersen, adaletle hükmet. Allah, adaletle hükmedenleri/adaleti ayakta tutanları sever. |
Mâide Suresi 42. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mâide |
Sure Numarası | 5 |
Ayet Numarası | 42 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 6 |
Kur'an Sayfası | 120 |
Toplam Harf Sayısı | 215 |
Toplam Kelime Sayısı | 45 |
Mâide Suresi, Medine döneminde nazil olmuş olan ve İslam toplumunun hukuki ve sosyal düzenini belirleyen hükümleri içeren bir suredir. Bu sure, inanç esaslarının yanı sıra, toplumun adalet anlayışını ve sosyal ilişkilerini düzenleyen önemli kurallar sunar. Mâide Suresi’nin 42. ayeti, adaletin sağlanması, doğru hüküm verme ve bireyler arası ilişkilerin nasıl olması gerektiği üzerine odaklanmaktadır. Bu ayet, müslümanların toplum içinde nasıl bir duruş sergilemesi gerektiği konusunda rehberlik etmektedir. Ayette, belirli bir grup insanın yalan söyleme eğilimleri ve haram tüketimlerine dikkat çekilirken, yargılama konusunda adaletin ne denli önemli olduğu vurgulanır. Bu bağlamda, adaletli olmanın ve toplumsal düzenin sürdürülmesinin önemi üzerinde durulmaktadır. Ayrıca, müslümanların yargı yetkisini kullanırken dikkatli olması ve bu yetkiyi adil bir şekilde kullanması gerektiği hatırlatılmaktadır. Ayet, sosyal adalet ve bireyler arası ilişkilerin hukuki zeminde düzenlenmesi konusundaki İslami yaklaşımın bir örneğidir. Böylece, bu ayet hem hukuki hem de etik bir perspektif sunarak, inananların nasıl bir yaşam sürmesi gerektiği konusunda yol göstermektedir.
Mâide Suresi 42. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَسْمَعُونَ | dinler |
حَرَامًا | haram |
عَدْلًا | adalet |
Ayetin bazı bölümlerinde, idgam ve med gibi tecvid kuralları gözlemlenmektedir. Özellikle "يَسْمَعُونَ" kelimesinde 'س' harfi 'م' harfine idgam uygulaması ile okunmakta; bu, akıcılığı artıran bir durumdur. Med kuralları ise bazı uzun kelimelerdeki harflerin uzatılmasıyla ilgili olarak uygulanmaktadır.
Mâide Suresi 42. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَسْمَعُونَ | dinler | 22 |
حَرَامًا | haram | 15 |
عَدْلًا | adalet | 18 |
Kur'an'da geçen bu kelimeler, İslami öğretilerin temel taşlarını oluşturan önemli kavramlardır. 'يَسْمَعُونَ' kelimesi, dinleme ve anlama eylemini simgelerken, sosyal ilişkilerde bilgi edinmenin önemine işaret eder. 'حَرَامًا' kelimesi, İslam ahlakı ve hukukunun çerçevesini çizerken, yasak olan şeylere karşı dikkatli olunması gerektiğini hatırlatır. 'عَدْلًا' kelimesi, adaletin sağlanması gerektiğini vurguladığı için sıkça rastlanan bir terimdir. Bu kelimelerin Kur'an'da sık geçmesi, adalet, doğruluk ve yasaklara dikkat etme temalarının önemini göstermektedir.
يَسْمَعُونَ
22
عَدْلًا
18
حَرَامًا
15
Mâide Suresi 42. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | yalan söylemek için boyuna dinlerler | Geleneksel |
Diyanet İşleri | yalanı çok dinleyenler | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | yalana çok kulak verirler | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | hep yalana kulak verir | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | yalanı ziyâdesiyle dinleyicilerdir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | yalana kulak verirler | Modern |
Süleymaniye Vakfı | yalan için kulak kesilir | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | yalana iyice kulak verirler | Modern |
Yukarıdaki tablo, farklı meallerdeki kullanılan ifadeleri ve dilsel tonları göstermektedir. 'Yalan' kelimesi, meallerin çoğunda benzer şekilde ifade edilmektedir. Bu durum, ayetin ana temasının yalan üzerine olması ve bu konunun önemi nedeniyle tercih edilmiş olabilir. Farklı mealler arasında belirgin bir dilsel farklılık gözlemlenmektedir. Örneğin, 'boyuna dinlerler' ve 'her zaman dinleyenler' gibi ifadeler, geleneksel ve modern anlatım arasında farklılık göstermektedir. Bu farklılıklar, okuyucunun anlayışını etkileyerek, yalanın toplumsal hayattaki önemini farklı tekniklerle vurgulama çabası olarak değerlendirilebilir.