مَرْيَمَ
Meryem Suresi 37. Ayet
فَاخْتَلَفَ
الْاَحْزَابُ
مِنْ
بَيْنِهِمْۚ
فَوَيْلٌ
لِلَّذ۪ينَ
كَفَرُوا
مِنْ
مَشْهَدِ
يَوْمٍ
عَظ۪يمٍ
٣٧
Faḣtelefe-l-ahzâbu min beynihim(s) feveylun lilleżîne keferû min meşhedi yevmin ‘azîm(in)
(Fakat hıristiyan) gruplar, aralarında ayrılığa düştüler. Büyük bir günü görüp yaşayacakları için vay kafirlerin haline!
Surenin tamamını oku
Meryem Suresi 37. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Aralarından bölükler ayrıldı, ayrılığaaykırılığa düştüler. Ulaşıp görecekleri büyük günün şiddetli azabı kafirlere. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | (Fakat hıristiyan) gruplar, aralarında ayrılığa düştüler. Büyük bir günü görüp yaşayacakları için vay kâfirlerin hâline! |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ne var ki, fırkalar (yahudi ve hıristiyanlar) kendi aralarında ihtilafa düştüler. O büyük (dehşetli) günü görecek kâfirlerin vay haline! |
Mehmet Okuyan Meali | (Çeşitli) gruplar kendi aralarında (İsa hakkında) ayrılığa düştüler. Büyük günün şahitliği nedeniyle kâfir olanların vay hâllerine! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra fırkalar kendi aralarında ihtilâfa düştüler. Artık görülecek günün en şiddetli azabı, kâfir olan kimseler içindir. |
Süleyman Ateş Meali | Kendi aralarından hizipler, ayrılığa düştüler. Artık büyük bir günü görmekten ötürü vay kafirlerin haline! |
Süleymaniye Vakfı Meali | İçlerinden farklı kesimler birbirlerine düştüler. Vay haline o büyük günde huzura çıkmayı göz ardı edenlerin. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Kendi aralarından çıkan hizipler ihtilafa düştüler. Büyük bir günün tanıklığından ötürü vay o inkârcıların haline! |
Meryem Suresi 37. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Meryem |
Sure Numarası | 19 |
Ayet Numarası | 37 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 15 |
Kur'an Sayfası | 474 |
Toplam Harf Sayısı | 70 |
Toplam Kelime Sayısı | 17 |
Meryem Suresi, adını Meryem validemizden almıştır ve Mekke döneminde inmiştir. Bu surede, İsa’nın doğumu, Meryem’in hayatı ve onunla ilgili olan mucizelerin üzerinde durulmakta, toplumların inançları arasındaki ayrılıklar ve ihtilaflar vurgulanmaktadır. Ayet 37, özellikle Hristiyan grupların kendi aralarındaki bölünmeyi ve bu durumun sonuçlarını ifade etmektedir. Ayetin bağlamında, inançların nasıl çeşitlendiği ve bu çeşitliliğin, insanların inançları ile sonuçlanan büyük bir gün hakkında ne kadar hazırlıksız oldukları üzerinde durulmaktadır. Ayet, bireylerin ve grupların kendi aralarında yaşadıkları ihtilafların sonuçları üzerinde durarak, inançlarını ve iddialarını sorgulamalarını teşvik eder. Bu bağlamda, ayet, inanç ve kâfirlik olgularına dair güçlü bir uyarı niteliğindedir. Özetle, Meryem Suresi 37. ayet, inanç grupları arasındaki farklılıkları ve bu farklılıkların getireceği sonuçları gözler önüne sererken, insanların büyük bir gün ile yüzleşme ihtimalini ve bu karşılaşmanın ciddiyetini hatırlatmaktadır.
Meryem Suresi 37. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
فَرِيقٌ | Grup |
اَخْتَلَفُوا | Ayrılmak, ihtilafa düşmek |
يَوْمٌ | Gün |
كَافِرٌ | Kâfir, inkârcı |
Ayetin tecvid kuralları arasında "med" ve "idgam" durumları sıklıkla görülmektedir. Özellikle "يَوْمٌ" kelimesinde uzatma (med) kuralı uygulanmaktadır.
Meryem Suresi 37. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
فَرِيقٌ | Grup | 14 |
كَافِرٌ | Kâfir | 20 |
يَوْمٌ | Gün | 25 |
اَخْتَلَفُوا | Ayrılmak | 5 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıklıkla geçen ve inanç ile ahlak konularında önemli yer tutan kelimelerdir. 'فَرِيقٌ' kelimesi, farklı inanç gruplarını veya hizipleri ifade ederken; 'كَافِرٌ' kelimesi, inkarcı olan bireyleri nitelendirir. 'يَوْمٌ' ise, önemli bir günün varlığına vurgu yaparak, bu günün getireceği sonuçları hatırlatır. Bu kelimeler, genellikle insanların inançları ve eylemleri ile bağlantılı olarak sıkça gündeme gelir ve bu nedenle Kur'an'da çok sayıda geçiş sayısına sahiptir.
يَوْمٌ
25
كَافِرٌ
20
فَرِيقٌ
14
اَخْتَلَفُوا
5
Meryem Suresi 37. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ayrılığa düştüler | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Ayrılığa düştüler | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | İhtilafa düştüler | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Ayrılığa düştüler | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | İhtilafa düştüler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Ayrılığa düştüler | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Birbirlerine düştüler | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | İhtilafa düştüler | Açıklayıcı |
Tablodan anlaşıldığı üzere, 'ayrılığa düştüler' ifadesi, pek çok mealde ortak olarak kullanılmıştır. Bu ifade, grupların kendi içlerinde yaşadıkları ayrışmayı net bir şekilde ifade etmektedir. Bunun yanı sıra, 'ihtilafa düştüler' ifadesi de bazı meallerde tercih edilmiştir ve bu, benzer bir anlam taşımaktadır. Ancak dil açısından bakıldığında, 'ayrılığa düşmek' ve 'ihtilafa düşmek' ifadeleri, anlamda çok büyük bir farklılık göstermemektedir. Her iki ifade de, grupların kendi aralarında yaşadığı çatışmaları yansıtır. Mealler arasında belirgin bir farklılık, kullanılan dilin tonudur. Bazı mealler geleneksel bir dil kullanırken, diğerleri daha modern bir açıklayıcı dil tercih edilmiştir. Bu farklılık, her mealin kendi okuyucu kitlesine göre şekillendiğini göstermektedir.
Okumak istediğin ayeti seç